Gerçekler-2

291 22 1
                                    

Çok fazla geçmeden Sevgi'nin çığlıklarıyla birlikte uyandım. Banktan yere düştükten sonra vücudumu doğrultmaya çalışırken doktorların odaya girdiğini fark ettim. Ne olduğunu anlayamadan Sevgi'nin odasına koştum. İçeride iki doktor, bir hemşire ve Nuriye teyze ile Sabri amca vardı. Benim içeride olduğumu fark ettiklerinde hepsi birden gözlerini bana çevirdi. Üstüme çevrilen bakışlar beni rahatsız etsede Sevgi'nin yanında olmak zorundaydım, olmasam bile öyle hissediyordum.

Sevgi iki elini dizlerine koymuş bir şekilde yatağında yatıyordu. Yanına yaklaştım. Yatağa oturduğumda gözlerini bana çevirdi. Kıpkırmızı olan gözlerinden hala yaşlar akıyordu. Onu bu kadar ağlatan şey ne olabilirdi ki ? Sabri amca ve Nuriye teyze yüzleri bana dönük bir şekilde ağlamaklı bir halde duruyorlardı. Doktorlar ve hemşireler ise yatağın karşısında olayı ciddiyetle inceliyorlardı.

Beklemediğim bir anda Sevgi'nin bağırmasıyla yerimden hopladım. Çığlığından dolayı dışarıdan gelen şaşkınlık nidalarını bile duyabiliyordum artık. ''Çıkın odadan, hepiniz, defolun hadi !!''

Doktorlar aralarında geçen bir kaç diyalog sonrasında kapıya yöneldiler.Hemşire, Sabri amca ve Nuriye teyze'de doktorların arkasından dışarı çıktılar. İçeride sadece biz kalmıştık. Ben ve Sevgi. Ayağa kalkıp tam kapıya doğru ilerlerken arkamdan Sevgi'nin yumuşak narin ellerini ellerimde hissettim. 

Heyecanımı belli etmemeye çalışarak yüzümü tekrar ona döndüm. Boğazını temizleyip yatakta doğrulmaya çalıştı. Sırtından tutarak rahat olmasına yardımcı oldum ve tekrar yanına oturdum. Elimi hala sımsıkı tutuyordu. (Bundan şikayetçi değildim tabiki.) Gözlerini bana çevirdi ve ağlamaklı bir sesle '' Muhittin ben artık bacaklarımı hissedemiyorum. Ve sanırım bir daha da bacaklarımı kullanamayacağım. Sen dışarı çıktıktan sonra arkandan gelmeye çalıştım. Yataktan kalkarken de kendimi yerde buldum. Bunu bana ne zaman söyleyeceklerdi bilmiyorum gerçekten.''

Sevgi içindekileri döküp rahatlamıştı ve direk ağlamaya başladı. Göz yaşları kafasını yasladığı omzumdan elime düşüyordu.Hıçkırıklarının dinmesini bekleyip bir süre sadece sarıldık. Kendine geldiğinde ise artık yorgun düşmüştü. Uyuması gerektiğini söyleyip, odadaki sandalyede uyumasını bekledim. Tahmin ettiğim gibi uyuması 5 dakikayı bile geçmedi.

-

Sevgi uyanmadan yaklaşık yarım saat önce kalkmıştım. Neredeyse bir buçuk hafta olmuştu ve ben uyuduğumu bile hatırlamıyordum. Sevgi gözlerini açmıştı. Yüzündeki gülümseme odadaki karanlık havayı içine çekerek aydınlatmıştı. Susadığını anlayıp hemen bir bardak su doldurdum. Sevgi yatakta doğrulup suyu içtikten sonra üstündeki örtüyü kaldırıp bacaklarına bakmaya başladı.

Elimdeki bardağı bırakır bırakmaz üstündeki örtüyü örttüm ve elini sımsıkı tuttum.'' Sevgim, herşeyim. Her ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin ailen, arkadaşların ve ben her zaman yanındayız. Hem şu anda bulunduğun durum yaşamana engel değil ki ? Gezmek mi istiyorsun, seni sırtımda bile taşırım. Her yere ben götürürüm seni. En sevdiğin şeyleri yaparız. Sen ne istersen o. Yeter ki ümidini kaybetme. Hele ki benim yanımda sakın yapma bunu tamam mı ? Ben senin yanındayım, ve her zaman da yanında olacağım.''


Yüzündeki gülümseme en güzel cevaptı benim için. Ellerini belime dolayıp sımsıkı sarıldım, saçlarını parmaklarımda gezdirip bu anı bir daha hiç bir zaman unutmamam gerektiğini hafızama kazımıştım...

Güzel Kız Çirkin ErkekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin