Yeniden

303 19 0
                                    

Bugün Sevgi'nin hastaneden taburcu olma günü. Heyecanlıyım. Onu her gün hasta yatağında bacaklarına bakarak saatlerce düşünmesini görmekten bunalmıştım artık. Onu mutlu edebilmek için elimden geleni yapacağım.

Sabri amca ve Nuriye teyze ilk günden beri bana mesafeli davranmıştı. Belki tipimden dolayıdır bilemiyorum ama pek fazla konuşmamıştım ikisiylede. Ama Sevgi'nin taburcu gününde ikiside bana oldukça yakın davranmıştı. Ve ilk kez gülümsüyorlardı. Üçümüz beraber Sevgi'nin odasına doluştuk. Sevgi yine bacaklarına bakarak sessiz bir şekilde oturuyordu. Bizim geldiğimizi fark edince oda gülümsemeye başlamıştı. Yanına yaklaşıp elini tuttum, eli olduğundan daha sıcak ve yumuşaktı. Ardından kapı yüksek bir sesle açıldı, hemşire iki eliyle sımsıkı tuttuğu tekerlekli sandalye ile bize doğru yaklaşıyordu. Sevgi'nin suratı anında düşmüştü. Gözleri yine bacaklarına bakıyordu, elimi daha da sıkı tuttmaya başladı. Tam elime kan gitmeyip uyuşmaya başlamştı ki Sabri amca Sevgi'nin kolundan tutup onu tekerlekli sandalyeye oturttu. Gözlerinden düşen yaşlar benim canımı acıtıyordu. Tek istediğim ona bunu yapanın kim olduğunu bulmak ve canını okumaktı, bunu yapacaktımda. 

-

Akşam olmuştu. Ve tam 6 saattir Sevgi'yi görmemiştim. Göpek gibi özlemiştim açıkçası. Onun içinde bir sürpriz hazırlamaya karar verdim. Bunun için öncelikle iki can dostum olan Ezgi ve Hüseyini eve çağırdım. Plan çok basitti. Hatta o kadar basitti ki ikiside duyduğunda hayvan gibi gülerek karşılık vermişlerdi. Bu umrumda bile değil, çünkü Sevgi'yi mutlu etmeye çalışıyordum. Bunun içinde her türlü şaklabanlığı yapabilirdim. 

Hüseyin'i ve Ezgi'yi alarak Sevgi'lerin evinin önüne gelmiştik. Plan şuydu ; Eski türk filmlerindeki gibi cama taş atacaktım, Sevgi'de kim lan bu hayvan deyip camı açacaktı,tam o anda da Hüseyin'in açtığı Seni Seviyorum pankartını görecekti, ve plan başarıyla sonuçlanacaktı. Hepsi buydu. 

Herkes yerine geçti ve elime taşı aldım. Taş fazla büyük değildi, neredeyse bir bilye kadardı. Çöp kutusunun yanına geçerek nişan aldım,tam taşı attığım sırada üstüme atlayan kedi yüzünden taş Sevgi'nin odasının camına değil bir alt kattaki cama gelmişti. Ben kediyle boğuşurken Ezgi ve Hüseyinin pankartı açtıklarını gördüm. Kedi üstümden inmiyordu. Mart ayının kediye verdiği güçtü sanırım bu. Sonunda kediyi üstümden atmıştım, kedi işini halletmiş bir havayla sallana sallana arka bahçeye gitmişti bile. Yan tarafa baktığımda pankartın hala açık olduğunu görmüştüm. Küfür ederek yanlarına gittim. Pankartı toplayıp koşarak uzaklaştık.

-

Dünkü hazin sondan sonra Sevgi'nin yanına dahi gitmek istemiyordum. Eğer bu yaşadıklarım gerçekten benim kaderimse, kesinlikle yanlış yazılmış buna eminim.

Moralim bozuk bir halde Sevgi'nin yanına gittim. Kapıyı açtığındaki yüz ifadesi beni şaşırtmıştı. Oldukça mutlu ve iyi gözküyordu. Bu tabiki iyi bir şeydi, fakat beklediğim gibi değildi.

Beraber balkona gitmiştik. Güneşin yakıcı sıcaklığı bizi fazla etkilemiyordu. Sevgi bir anda yüzünü bana çevirerek gülmeye başladı. ''Ne oldu neden gülüyorsun ?''. '' Gülmemek elimde değil ki, dün akşam kediyle oldukça samimi pozlar verdiniz bana. ''

''Görmediğini zannetmiştim ama ben.'' Utancım yüzümün kıpkırmızı oluşan anlaşılıyordu.

''Tabiki görmüştüm. O kadar fazla bağırmıştın ki bi an kedinin seni parçalayacağını bile düşündüm. Ayrıca pankartıda gördüm''

'' Keşke herşey planladığım gibi olsaydı, yani kedi araya girmesiydi, daha da iyi olabilirdi.''

'' İnan şu anda herşey hiç olmadığı kadar iyi. Çünkü benim yanımdasın. Ben seninle mutluyum, kediyi aramıza sokmadığın sürece de mutlu olabilrim tabiki ''

'' Şu kedi konusunu kapatalım artık ya, onu bir daha görmek istemiyorum, aramızdaki her şey dün akşam bitti, zaten tek gecelik bir şeydi Sevgim benim''

Dediğim şey Sevgi'yi oldukça güldürmüştü. Yanına yaklaşıp sımsıkı sarıldım. Kafası göğsüme geliyordu. Nefesini kalbimde hissedebiliyordum. Tam gözlerimi kapatıp Uyuklamaya başlamıştım ki Sevgi söze atıldı ;

'' Bu arada açtığın pankart çok işe yaradı. Alt komşumuz Abdurrahman Amca senin pankartı görünce karısına pankartı kendisinin yaptığını söyledi. Yaklaşık 3 aydır konuşmuyorlardı, senin sayende tekrar barıştılar. Yani yaptığın her şeyde en az birini mutlu ediyorsun. Sen bir iyilik meleğisin.''

'' Erkek adama melek denmez ayıp, aaaa.''

Güzel Kız Çirkin ErkekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin