-1GÜN-

1.1K 45 4
                                    

Uyandığımda Çağatay yanımda değildi.Küçük kulübenin penceresinden dışarı baktığımda arabasının da ortalıkta olmadığını gördüm.Hiç bilmediğim bir yerde ne yapacağım diye düşünürken merakıma yenik düşerek ortalığı karıştırmaya başladım.Fazla bakılacak yer yoktu.Bu yüzden ilk önce halının altına baktım.Mahzene açılan bir kapı gördüm ama kilitliydi.Ben bir cadıydım ve bu kapı benim elimden kaçamazdı.Ellerimi oynatarak kapıyı açmaya çalıştım ama olmuyordu.Defalarca denedim ama açamadım.Çağatay kesinlikle açmama izin vermezdi.Yatağın altına baktım bir umutla anahtar oradadır diye.Ama sadece bir fotoğraf buldum.Fotoğraftaki kişi benden 2-3 yaş büyük gibi duruyordu ve aynı Çağatay'a benziyordu.Fotoğraftaki kişiye biraz daha dikkatli bakınca rüyamdaki kişiyle aynıydı.Babamla.Nasıl oluyordu?

İlk defa elime bir resmi geçiyordu.Rüyam da kendi kafamda belirlediğim bir insandı diye düşünmüştüm.Fazla kafama takmadım.Babam bu kulübenin arkasında fotoğraf çekilmişti.Elimde ki fotoğrafla direk kulübenin arkasına koştum.Yerlere bakıyordum ama ufak bir şey bile bulamamıştım.Kaşlarım çatılmıştı.En önemlisi de buradan nasıl gidecektim? Çağatay gerçekten beni almadan gitmiş miydi?

Başım dönmeye başladı ve arkamdaki kulübeye sırtımı dayayarak yere kaydım."Neredesin lanet olası! "Elimle kulübenin tahtalarından destek almaya çalışırken elim bir tahtanın arkasına göçmüştü.Gözlerimi 10 saniye kapalı tuttuktan sonra başımın dönmesi etkisini göstermemeye başladı.Tahtayı arkaya ittiğimde içine göçtü.Çok ittiğim için çekemiyordum da parmaklarımla.

Cadı özelliklerimi kullanarak tahtanın bana doğru gelmesini sağladım.Tahtayı çıkardığımda küçük bir kutu gördüm.Tam açacakken tekerleklerin çığlık attığını duydum.Beni burada bırakmayacağına sevinmiştim ama Çağatay kesinlikle izin vermezdi bu kutuyu almama.Cebime kutuyu sıkıştırırken yerdeki tahtayı ellerimle hareket ettirerek yerine koydum. ''Saraa saraa nerdesin'' hemen ortaya çıkmayacaktım ya! Nereye gitmişti beni bırakıp! Adımlarını duyuyordum kulübenin arkasına doğru geliyordu. Tam tersi yöne doğru ilerlemeye başladım.O daha kulübenin arkasına bakmaya giderken ben biraz daha hızlı davranıp tam arkasından yürümeye başladım. Birden durdu ve ani bir hareketle boynumdan tutarak beni yere yapıştırdı.Hemen sonra üstüme çıktı.Şaşırmış gibi bakıyordu.Bende öyleydim,sadece onu arkasından takip ediyordum ne vardı bunda. ''Seni başkası sandım çirkin yaratık'' Bana çirkin diyebilirdi ama çirkin yaratık çok ağırıma gidiyordu.Bana doğru düzgün seslenene kadar onunla konuşmayacaktım.Üstümden kalkarak sağ kolumdan tutup beni kaldırmasını bekledim ama o sadece kolumdan tutmuştu ve yine çamura yapışmıştım.

''Hey çirkin yaratık arabama böyle binemezsin'' Alay edercesine yüzüme bakıyordu.Ne yapacaktım şimdi beni arabanın üstüne falan bağlasa? Kıyafeti nereden bulabilirim.Mecbur olmasam değil arabasının,yakınından bile geçmem.Bir an -Senin arabana mı kaldım- diyerek tırnaklarımı çıkaracaktım ama beni burada o adi herif bırakırdı eminim.

"Ne olacak şimdi! Kıyafetim yok ki. " sinirli sinirli ona bakarken adi ama bir o kadarda güzel gülümsemesiyle "İç çamaşırlarına bir şey olmamıştır."

Pislik herif sapığın tekiydi!

"Kurtlara yem olurum daha iyi." boş ifadelerle yüzüme bakıyordu. Çirkin yaratık demesini beklerken "Kırmızı başlıklı kızı kurtarmaya gelen avcı değilim ben."

"Neyse ne asla çıplak binmem o arabaya!"

Kulübenin arkasındaki daha demin koyduğum tahtayı çekti. Aradığı şey orada yoktu. Benim aldığımı biliyormuş gibi yüzümü kulübeye yasladı. Çamurlu kotumun arka ceplerine elini soktu. Tuhaf olmuştum ve korkuyordum. Beni öldürecekti kesin!

SON AVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin