-5 Gün-

505 34 19
                                    

Multimedia Kulübe Gözlerinin baktığı yere baktım.Alev de peşimizden koşmuştu.Çok koştuğu için yorulduğunu gördüm.Yürümeye başlamıştı. ''25 gün sonra Alevin yüzü göremeyeceğim sonsuza kadar'' Bir an için o kişinin kendim olduğunu sanmıştım ve bir kere daha ne kadar aptal biri olduğumun farkına vardım.Alevi 25 gün sonra göremeyeceğini söyledi bu onun öleceği anlamına geliyordu.Yutkundum.Öldüğünü düşünmek istemiyordum. Kimin umurundaydı onun Alevi sevip sevmemesi.Burnum sızlamaya başladı ağlamamalıydım.Hayır.

''Sen hala burada mısın?'' Dün nasıl yumruklandığını hatırlamıyor sanırım Alev diye düşündüm.İki gün önce Çağatay'ın beni dövmekten beter ettiğini düşündüğümde düşüncelerimi geri çektim.Dövseydi daha iyiydi.Belki de Çağatay değer verdiği insanlara zarar veriyordu.Onları böyle seviyor olamaz mıydı?

İkide bir değişen davranışları dengemi bozuyordu.Onun yanında kaldıkça yıprandığımı biliyordum.Öldüreceğim kişinin yanında üvey kardeşim sayılırdı.

Üstümde büyük bir yük var ve ne yapacağımı bilmiyorum. Arkamı dönerek aleve baktım. ''Gidiyorum kızıl.'' Kızıl saçları ve yeşil gözleriyle tam bir şeytana benziyordu.Ayrıca güzel! ''Hayır,gitmiyor.'' Çağatay'a baktığımda Ne diyorsun be? Bakışı attım.

Onunla kalmak istemiyorum.Onları yalnız da bırakmak istemiyorum. Aleve döndüm ve bana eliyle  git işareti yaptı.Sinirden köpürmeye başladım. ''Burada benimle kalacaksın Alevde gidiyor'' Alevin yüzü donmuştu ve Çağatay'a gitmemesi için yalvarırcasına bakışlar atıyordu.Daha demin öptüğü kızı şimdi yollamaya çalışıyordu.

''Ben seninle durmak istemiyorum.'' Saçlarımdan tutarak beni eve sürüklemeye başladı. ''Düşüncelerin beni ilgilendirmiyor.'' Tam cevap verecekken yeşil gözler önümüze geçti ve dün geceki büyüyü fısıldamaya başladı.Sinirden ne yaptığını bilmiyor diye düşündüm.Korkunç görünüyordu.Sanki cadı ben değilim de oymuş gibi.

Upuzun büyüyü nasıl ezbere biliyordu anlamıyorum.Ben bile bilmiyorum. Parmaklarım ters dönmüş ve dizlerimin üstüne çökmüştüm.Güçlü elleri saçlarımı bıraktı ve önümde diz çöktü. ''Alev dur! Sana bir daha dokunmak istemiyorum.'' Yeşil gözler sinirle Çağatay'ın yüzümü kavrayan ellerine ve bana bakıyordu.Durmak istese bile duramayacak gibi şuurunu kaybetmişti.Bölümden bir kısmını hafif kulağım ısırmıştı.''Samatha,samatha bana güç ver.''

Alev diğer bölüme girmeden önce Çağatay'la konuşuyormuş gibi bir şeyler söylendi.Çok az duyuyordum.''Her şey yoluna girecek'' Çağatay'ın yanına geldiğini ve saçlarına dokunduğunu görebiliyordum henüz. ''Cadı ölünce'' Çağatay birden Alevin üstüne yürüdü ve dirseğiyle yüzüne vurdu.Canının nasıl yandığını tahmin edebiliyordum.Fakat umurumda değildi.Benim hissettiğim acı hepsinden şiddetliydi.Yanıma gelip yeniden dizlerinin üstüne çöktü ve kafamdan tuttu. ''Her yerim....yanıyor.''diyebildim kesik kesik sadece.Dudaklarını yalayarak acıyla baktı. ''Benim de''

Kolları belimi sardı.Beni eve götürüyordu ama istemiyordum.Artık onunla birlikte kalmak istemiyordum.Ben onunla birlikte kaldıkça hislerim ve kalbim yapmam gerekenlerin önüne geçecekti.Böyle olmaması gerekiyordu.Çağatay'la ben asla olamazdık birlikte.İstesek bile...

Kaya ne yapıyordu? Bana ulaşmaya çalışmış mıydı acaba? Gözlerimde ağlamaktan yaş kalmamıştı.Ölmüş olabilir miydi? Öldürmüş...

Benim gibi kendini öldürmeye kalkmış ama ölümden korkmuş! Ona kötü davranan avının kollarına girdiğinde her şeyi unutmuş! Aşık olmuş muydu...

Kollarında yarı bilinçsiz bir şekilde kendi odasına taşıdığını görebiliyordum.Yavaşça yatağa yatmamı sağladı ve sonra ayak ucumda beni izlemeye başladı.Gözlerimi açamayacak kadar yorgundum.Birisi sizi izlediğinde hissediyorsunuz hemen.Bu kişi Çağatay olunca hissetmemek elde değil.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SON AVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin