NEVRA

Bölüm 6

"İkiz böyle uyuyamazsın."

"Anlamadım Nevra."

"Sarıl bana."

"Sarıldım."

"Elimi tut."

"Tuttum."

"Gökyüzüne bak."

"Baktım."

"Şimdi uyuyabiliriz."

Ben yalanlar içerisindeki tek doğruydum.

🌿

Fırtınaoğlu Ailesinden

"Teyzeğğ ne evlenmesi gari?!" diye cırladı Buğra.

Başındaki yemenini düzeltip elindeki bastonla kafasına bir tane vurdu Bronz babaanne.

"Niye evlenmiyim gı?!"

Buğra dizlerinin üstüne çökmüş emekleye emekleye Bronz babaannenin yanına geldi.

"Teyzeğğ yaş diyom. Yaş gelmiş yüze. Bir ayağın çukurda öbürü mezarda."

Bronz babaanne elindeki bastonuyla bir kez daha vurdu Buğra'ya.

"Bir kerecime ben 96 yaşındayim. Kabak kafa!" deyip suratını astı.

Buğra elini kalbine götürüp alınmış bir yüz ifadesiyle "Kabak kafa hiç oluyor mu teyzeğğ? Bende yüz sanmıştım daha gençmişsin." deyip güldü.

"Gencim tabi. Ha Kabak kafa söyle bakiyim nerde suratsız ağabeyin?"

"Suratsız hangisiydi teyzeğğ? Benim bir büyüğüm olan mıydı?"

"Bak kabak kafa. Sen kabak kafa bir büyüğün suratsız, bir büyün dağ keçisi, bir büyüğüne daha isim bulamiyim. Buluruz ona da isim. Minnak olanlara da isim bulamadim henüz." deyip ağzını oynattı.

O sırada da Bronz babaannenin evine anne babası abileri ve kardeşleri de geldi. Arya da vardı.

Elindeki bastonu yere vurup" Benim suratsız da geldi. "dedi.

Uras da yüzünü asıp baş parmaklarıyla tutup çekip bıraktığı pantalon askılığını gösterdi.

" Bu ne ya böyle? Yıl kaç 80'lerde miyiz? "

Bronz babaanne elindeki bastonuyla Uras'ın ayağına vurdu.

" Teyzeğğ diyom ki biz eve gidelim. "

" Gideceğiniz de haydi! Bekar bir kadinin evinde bu kadar kalinmaz. Fırat duysa sizi bastonuyla öbür köye kadar kovalar. Diyerum. "

Anıl sessizliğini bozup "Teyze senin şive neresi?" diye sorunca Ufuk sorusunu düzeltip "Ağız? Konuştuğunuz ağızın yöresi neresi diye sorulur." dedi.

Gözlerini devirdi abisine.

"Sanane?" deyince herkes gülmüştü.

Taner Bey söz aldı.

"Bronz babaanne oğullarımın kusuruna bakmayın. Size müteşekkiriz bize evinizi paylaştınız."

Bronz babaanne beyfendinin kibar olmasını hoş bulmuştu.