Yarın kurban bayramıydı ve çok heyecanlıydım çünkü Şükoyla beraber kurban kesecektik. Bugün de bayramlık almaya gitmiştik.
-Şükooğmm sana şalvar alalım mıı?
Ona bakmadan koşarak gucciye girip kırmızı şalvara yapıştım. Bu şalvar kesillikle Şükoma çok yakışacaktı. Üzerine de fosforlu pembe bir kazak almıştım. Banada çiçekli bir şalvar ve kazak alıp çıktım. Yarın için çok sabırsızlanıyordum.
X X X
Sabah ineğin möğleme sesiyle uyanmıştım. Koşarak bayramlıklarımı giydim çok güzel olmuşum. Şükoyuda uyandırıp hemen dışarı çıktım. Kurbanımız çok güzeldi adını Ebubekir Sıddık koymuştum bugün ölecekti o yüzden yüzüzü düşüktü. Beni kesme diyor gibiydi ama onu dinleyemezdim dinlersem Allah beni cehenneme koyardı. Bıçağımı ve ipleri alıp Şükoyla berarer Ebubekir Sıddıkı bağlamaya başladık. Ayaklarını bağlamaya çalışırken güçlü kaslarıyla beni çiftelemiş amele sümüğü gibi yere yapışmıştım. Şüko kotkmasına rağmen Ebubekir Sıddığın karşısına geçip üzerine atlayarak ayaklarını bağlamıştı. O benim kahramanımdı. Sevinerek bakarken Ebubekir Şükoyu çatıya fırlatıp karşı komşunun bahçesine dalmıştı. Şükoyu umursamadan Ebubekirin peşinden koşmaya başladım. Gerizekalı ağaçların arkasına saklanmıştı. Onu göremeyeceğimi zannetmişti. İnek aklı işte biraz salak oluyordu. İpinden tutup tekrar bizim bahçeye götürdüm.Şüko sinirli bir şekilde Ebubekire bakıyordu.
-Şükooğ hadı kes boğazını artıkk
Kafasını salladı ve Edubekirin boğazını kesti. Artık ölmüştü kesin cennete gidecektim. Ebubekir Sıddık hayata good bayy demişti.
X X X
Bu sabah kıyma çektirmeye gelmiştik on beş saattir sıra bekliyorduk herkes bok varmış gibi bu kasaba gelmişlerdi. Çok sinirliydim. Herkesi öldürecektim. Sadece ben yaşayacaktım. Zengin olup herkese hükmedecektim. İnsanlar kölem olacaktı. Kölelerrrr. Ponpalı silahımı çıkartıp masanın üzerine çıktım.
-Eyyy kölelerr beni dinleyin. Hemen burayı terk ediyorsunuz. Yoksa hepnizin öldürür etlerinizden kıyam yaparım hadi evinizee.
Bir kişi hariç hepsi gitmişti.
-Sen niye gitmedin lan
-Beni korkutamazsın babane ben kıyma yaptıracağım.
- Ölmek mi istiyosun velet hadi git evine
- yoksa ölersin
Şükoda sözümü tamamladığında gerizekalı adam hala gitmemişti. Sinirlendiğim için bombayı üzeine attım. Bayılmıştı Şüko onu arabaya götürüyordu bende eeti kıyam makinasından geçirip peşinden gittmeye başladım. Karşı kaldırımda duran bir kadın Şükinun pala bıyıklarına bakıyordu. Pompalımal onu öldürmüştüm. Bizi gören velet bir çocuk bağırmaya başlamıştı. Gerizekalı ne bağırıyon acabaa. Ağzını kapatım bagaja tıktım. Şükoda baygın adamı arka koltuğa tıkmıştı.
-Şimdi ne yapacağı
-Eski günlerdeki gibi onaları eziyethanemize götüreceğiz
Şükonun şeytani gülümsemesine karşı heyecanla kafamı salladım. Eskisi gibi olmuştuk yine.
Eziyethaneye geldiğimizde bagajdaki velet zırlamay devam ediyordu. Ağzının ortasına bi tane vurmuştum.
-Bana bak velet ağlayan çocuklardan nefret ederim. Bir daha ağlarsan seni öldürürüm.
Sözlerimle beraber daha çok ağlamay başlamıştı.
-Sana söyledim dimi gerizekalı ağlamasaydın hafızanı kaybetmeni sağlar öldürmezdik ama şimdi öleceksin. Kahrol düşman al sana bombe.
Diyerek bombayı üzerine attım ölmüştü. Ebubekirin yanına gitmişti. Şükoda diğer adamı öldürmüştü. Bu sefer bağırsak yerine kalbini söküp bana kolye yapmıştı. Yine harikaydı. Muhteşemsu bur gündü bugün. Her şey eskiden olduğu gibiydik artık.
Selım kankslar. Herkes Şükriyesuyun bağırsak kolyesini çok beğenmiş o yüzden link vereceğim.Profilden bulabilirsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
