1.BÖLÜM

26 21 2
                                    

"Hadi Hesna sesinde güzel katıl müzik seçmelerine illa kazanacaksın diye bir şey yok." söylenen arkadaşıma
"Dilem  derslerim zaten bana yetiyor ayriyetten çalışıyorum boş vaktim yok" diye cevap verdim.
Üniversite derslerinden sonra müzikli bir cafede çalışıyordum. Yanlış anlamayın müzik söylemiyorum garson olarak çalışıyorum. Dilem' in de ısrarlarına karşı çıktıkça üstelemesi canımı sıkıyordu. Etüt odasının önüne gelince Dilem ' den ayrıldım. Onun sevgilisi vardı büyük ihtimalle onun yanına giderdi.Derslerle alakalı kitapları seçince masaya oturdum ve araştırmaya başladım.Hemen Ceza Hukuku Özel Hükümler dersinin ödevini yapmaya başladım. Hocası biraz sinirli bir yapıya sahiptir.Ödevleri erkenden yapmayıp o güne bırakınca bile kabul etmeyen bir hoca. Siz anlayın yani...

Kafamı bir kaldırdığımda saatin çoktan geç olduğunu karanlık kıstığını fark ettim. Eşyalarımı toplayıp üniversiteden ayrıldım. Allah'tan buraya yakın oturuyordum. İlk senemde  yurtta kalıyordum. Fakat ordakilerle anlaşamayıp  eve çıkmaya karar verdim. Küçük bir evdi zaten. Ev sahibi tatlı bir teyzeydi. Hiç evlenmemiş ve beni de çocuğu gibi görüyordu. Bazen yemeğe beni çağırıyor ve sohbet ediyoruz. Uzun zamandır ona da uğramadığımı fark edip yarın ona uğramayı not ettim. Mahalleye girince bakkalcı Mehmet amca ile sohbet ettik. Severdim bu mahallede ki insanları. İyi anlaşırdım çoğu insanlarıyla. Eve gelince üstümdeki yorgunluk için direk duş aldım. Yatağıma kırılınca zaten göz kapaklarım uykusuzluğuma isyan ediyormuscasına direk kapandılar...

Sabah sabah kapının vurulma sesine uyanan bir insandım. Evet tıktık diye çalan kapı sesi. Kapıyı direk açınca Dilem'in kazanmaşsın diyen yüzüne hayretle baktım.
"Anlamıyorum neyi kazanmışım kızım?"
"Şimdi bana kızmıcağına söz ver bende sana neyi kazandığını açıklıyım." diyen Dilem'e ters ters baktım. Ters ters baktığımı gören Dilem konuşmaya başladı. Söyledikleri aynen şöyleydi
" Müzik yarışmasının seçmelerine katılmaya hak kazandınız Hesna Kaya "
Şaşkınlıktan ne diceğimi bilemediğim için Dilem hemen
"Bak kızma senden habersiz yaptım fakat senin sesin gayet güzel bı denesen kırma beni bak kazanırsan burs vericekler hem çalışmana da gerek kalmıcak. Seni düşünüyorum ben iyiliğin için yaptım."
"Peki nasıl seçmelere katıldım yani müzik söylemem lazımdı."
"Sesini kaydetmiştim ya bir ara onu izlettim hocalara onlarda böyle ses bulmuşlar  hemen kabul ettiler."
Onun bana masum masum bakışlarını görünce kızamadım bile. Çünkü hayatta tek arkadaşım oydu benim ,arkamdan hiç gizlisi olmayan köstek olmak yerine hep bana destek olandı o benim için iyi bir arkadaş hatta kardeş gibidir benim kalbimde.

Ona teşekkür etmemi yasakladığı için sadace ona sımsıkı sarılabildim.
"Hadi hazırlan okul jürileri 30 dk sonra toplancaklar. "diyen Dilem hemen dolabımın kapağını açıp şık bir takım seçti. 
Onun odadan çıkmasıyla hemen giyinip hafif makyaj yapıp odadan çıktım.
" Bu kadar güzel olman dünyaya yasaklanmalı bence ," diyen arkadaşıma güldüm sadace.
Beraber evden çıkıp kampüse girdik. Ben daha müzik seçmelerin yerini bile bilmiyorken  hanımefendi beni takip et diyerek bana bakıyor ona gülünce o da güldü ve beraber müzik odasına ilerledik.
Hocalar isim isim çağırmaya başladıklarını görünce kenara oturduk.
Sıram gelince ben tek başıma içeri girdim. İçerde zaten 4 hoca vardı.

" Hoşgeldin Hesna. Müzik senin için ne ifade ediyor? " diye soran hocaya

"Yeri geldiğinde beni herşeyden koparıyor bomboş oluyor ruhum zihnim.. Yeri geldiğinde sadece bazı şeylere odaklıyor düşüncelerimi.. Bazen tatlı bir anıyı anlatıyor, bazen kaybetmeyi, bazen sahiplenmeyi, bazen sevmeyi, bazense herşeyden uzaklaşmayı.. Müziğine göre değişiyor bana ifade ettikleri.. Yeri geldiğinde dünyanın en mutlu insanı, yeri geldiğinde en duygusalı, yeri geldiğinde en delisi, yeri geldiğinde en hüzünlü insanı yapıyor. Yaşamak,yemek yemek, su içmek bizim bir ihtiyacımız ise müzik söylemek ya da dinlemek de bir ihtiyaçtır. "
Hocalar cevabımı duyduklarında sanki yüzlerinde tatmin olmuşcusuna bir ifade oluştu.
" Peki bize şarkı söyleyebilir misin?"
Onlara sadace kafamı sallayıp sahneye çıktım. Enstrüman çalan kişilere söyliceğim şarkının adını verdim.Onlarla birlikte şarkının sözlerini söylemeye başladım.


"Aşk paylaşılmaz, anlatsan anlaşılmaz
Yine yandım
Yok olmaz buzlara sarsan da soğumaz
Yine yandım
Tutulmaz ay bile böyle tutulmaz
Yine yandım
Sorulmaz "Ah, niye ben?" diye sorulmaz
Sana doğmuyor ya güneşim ah neyleyim
Ben bittim
Doğmuyor ya güneşim ah neyleyim
Sen gittin

Kalamadın öyle ah benle
Kalamadın öyle dert bende
Yaralarım öyle çok yerde
Kalamadın öyle kalamadın

Kalamadın öyle ah benle
Kalamadın öyle dert bende
Yaralarım öyle çok yerde
Yapılır mı böyle sen söyle

Aşk paylaşılmaz anlatsan anlaşılmaz
Yine yandım
Yok olmaz buzlara sarsan da soğumaz
Yine yandım
Tutulmaz ay bile böyle tutulmaz
Yine yandım
Sorulmaz "Ah, niye ben?" diye sorulmaz
Sana doğmuyor ya güneşim ah neyleyim
Sen gittin

Kalamadın öyle ah benle
Kalamadın öyle dert bende
Yaralarım öyle çok yerde
Kalamadın öyle kalamadın

Kalamadın öyle ah benle
Kalamadın öyle dert bende
Yaralarım öyle çok yerde
Yapılır mı böyle sen söyle
Aşka söyle aşka söyle

Kalamadın öyle ah benle
Kalamadın öyle dert bende
Yaralarım öyle çok yerde
Kalamadın öyle kalamadın

Kalamadın öyle ah benle
Kalamadın öyle dert bende
Yaralarım öyle çok yerde
Yapılır mı böyle sen söyle

Aşka söyle aşka söyle
Aşka söyle aşka söyle"

şarkının da son kısmını söyliyip sahneden indim. Hocalardan güzel sözler söyledikten sonra dışarı çıktım.
Dilem hemen
" Nasıl geçti , ne dediler ?"
"Güzeldi , ve cumaya kadar kimin seçileceğini panoya asıcaklarinı söylediler."
Yürürken onun övgü cümlelerini dinlemekle beraber cafeye vardık.
Onunla ayrılıp işimin başına döndüm.
Saatler süren çalışmalar sonunda eve anca geçtim. Yorgundum. Yemeklerimi ısıttıktan sonra karnımı doyurdum. Güzelce duş alıp yatağa yattım.Zaten yorgun olan bedenim hemen uykuya daldı bile.
Sabah sabah telefonumun sesiyle uyanan ben Dilem'in aradığını görünce kulağıma tuttum.
"Benim güzel Hesnam başardın. Yarışmada sen şarkı söyliceksin. "
diyen Dilem'e
sadace ona teşekkür ettim ve öğleden sonra buluşmaya karar verip telefonları kapattık.
Bazen beni olmayan annem gibi severdi.Bazen saçlarımı okşar ve tarardı. Ona anne olunca çok güzel bir anne olacağını söylerdim. O da sen benden daha iyi anne olucaksın derdi. Ben çocuklarıma karşı nasıl annelik yapardım acaba ya da ona annelik yapabilir miydim? Çünkü anne sevgisinin ne demek olduğunu bile bilmiyordum. Evi güzelce temizleyip hazırlanmaya karar verdim. Zaten yarım saat sonra Dilem'le buluşcaktım. Anca yürüdüm cafeye kadar. Onun cafeye geldiğini görünce
adımlarımı hızlandırdım tam o sıra cafenin kapısı açıldı ve kapı kafama denk geldi. Tam o sıra farklı bir ses
"Özür dilerim hanımefendi. Bir yerinizde bir şey var mı? " diyen takım elbiseli adama önemli olmadığını ve bir yerimde bir şey olmadığını söyleyip içeri girdim.
Dilem'in yanına varınca onunla sarıldım. Tam o sıra garsona dönünce o adamın hala bu tarafa baktığını gördüm. Ona fazla bakmayıp garsona bı kahve istediğimi söyledim. Dilem heyecanlı bir şekilde
"Karan bana evlilik teklifi etti ve bende kabul ettim" diyen arkadaşıma
" Senin adına çok sevindim. Karan zaten seni seviyor. İnsallah hep mutlu olursunuz. "
İnşallah bir gün sende mutlu olursun diyen arkadaşıma sadace gülümsedim.
Yarının bize neler getireceğini hiç birimiz bilemeyiz.




GönülçelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin