2.Bolum

12 13 0
                                    

TANIŞMA
"Şu kızı hiç sevmiyorum sürekli buraya geliyor sipariş verirken havalı havalı söyleniyor. Sanki bizden çok yüksek. İnsanlar neden bu kadar kötü? "
Benim ona verebildiğim tek cevap ise
"Şu insan kötü şu insan iyi diye bir şey yok. İnsanların zihin yapıları kötü. Düşünce yapıları kötü" diye cevap verdim. Beren'in yanından ayrılıp yeni gelen insanların siparişlerini aldım. Akşam iş çıkışı yorgun yorgun eve gittim. Zaten o yorgunlukla uykuya daldım.
Sabah erkenden kalkıp müzik hocalarının yanına gittim. Yarışmayla ilgili önemli kişi gelecekti. Onunla bir kaç görüşmem olucaktı. Zaten sonra derslerim vardı. Üniversiteye çabucak varıp hocaların yanına gittim.
"Günaydın hocam. "
"Günaydın kızım. Bugün önemli bir insanla tanışcaksın.Onun karşısında dik ve emin durmanblazım.Cevaplarını emin şekilde vericeksin. Saygı çerçevesinde cevap vereceksin. Anladın dimi ne demek istediğimi?"söyleyen hocaya karşı anladığımı belirttim. Birlikte hoca ile çalışmalar yaptık. O bana sordu ben cevapladım. Zaten saat de baya ilerlemişti. Bi mola verdik. Birazdan da önemli konuğumuz Cihan Bey gelicekti. Tam o sıra
"Kapıya git Hesna gelicek 2 dakikaya kapıda karşıla"diyen hocamın sesini duydum. Beraber kapıya çıktık. Zaten tam o sıra lüks bir araba önümüzde durdu. Ön koltuktan şoför inip arka kapıyı açtı. Sanki ağır çekimdeymiş gibi ilk yere basan temiz ve parlak ayakkabıları gözüktü. Kafamı ayakkabılarından başlayarak izleyip yukarı yukarı kaldırdım ve o an göz göze geldik. Sarı saçlı lacivert gözlü elmacık kemikleri belli olan yüze sahip bir insandı. Adını andıran bir insana benziyordu. Hocamın
"Hoşgeldiniz Cihan Bey, nasılsınız ?"
"Hoşbulduk iyiyim siz nasılsınız? "
"Bende iyiyim. Sizi tanıştırıyım yarışmada şarkı söylicek adayımız Hesna."
O an gözlerini bana çevirdi ve elini uzattı.
"Memnun oldum, Hesna Hanım ben Cihan." Buz gibi ellerini avucumun içinde hissedince bir an ürpermedim değil. Benim sıcak ellerim onun soğuk ellerinin arasında ürperdi. Sanki o da anlamış gibi gözlerini gözlerime dikti. Elimi elinden çektim. Bende cevap olarak
"Memnun oldum" diye cevap verdim.
Cihan Bey'in gözleri sanki üstümde bir şey varmışcasına dikkatli bakıyordu. Hocamızın yönlendirmesiyle beraber içeri doğru adımladık. Müzik salonuna gelince onlar koltuğa oturdu ve hocamın bana kendimi tanıt demesiyle Cihan Bey'e gözlerimi çevirdim. Onun gözlerine bakarak
"Adım Hesna Kaya. İstanbul Üniversitesi hukuk son sene öğrencisiyim"
Benim hukuk okuduğumu duyunca sanki şaşırmışa benziyordu. Onun birden konuşmasıyla
"Müzik bölümünü okumuyor musun?"
Kısa cevap olarak sadace hayır dedim.
"Peki seni müzik yarışmasına katılmayı ne düşündürdü? Yani o kadar kişi var müzik bölümünde ve hocalarının da seni seçmesi nasıl oldu?"
"Benim müzik yarışmasına katılmam arkadaşım sayesinde oldu. O kadar kişinin de arasından benim seçilmem size garip gelebilir fakat olay sadace şarkı söylemekle bitmiyor. Söylerken o şarkıyı karşınızdaki kişiye ulaştırmalısınız. Karşınızdaki kişi şarkıyı hissetmeli onlarında düşüncelerini şarkıya yönlendirilmesini sağlamanız lazım.Demek ki ben bunu karşımdaki kişiye hissettirebilmişim ki onlar da o kadar kişi arasından beni seçtiler" cevabını verdim. Onunla konuşurken gözlerimi gözlerinden hiç ayırmadım.
Bir insanla konuşurken ciddiliğini, özgüveninizi hissetmeleri için gözlerinizi ondan kaçırmayın. Cevabımdan memnun olmuşcasına
hocamın kulağına birkaç bir şeyler fısıldadı. Ardından bana dönüp
"Yarın çalışmalara başlayabiliriz."
Yarın ben cafede görevliydim. Yarın gidemezdim.
"Yarın işim var. Cafede çalışıyorum ben"diye cevap verdim.
"Hem derslerin hem işte çalışmak hem de müzik çalışmalarına nasıl yetişiceksin?" diye sordu. Ona ne diceğimi bilemediğim için
"İşten izin alırım yarın ve yarından sonra çalışmalara başlayabiliriz." dedim. Cevabımdan tatmin olmuşcasına ayağa kalkıp elimi sıktı ve yarın size atacağım adresde bekliyor olacağım diyerek odadan çıktı. Hocanın birden seslice konuşmasıyla ona döndüm ve
"Hesna o kadar iyiydin ki cevapların ve özgüvenli hallerin mükemmeldi" demesiyle hocaya dönüp sadace gülümsedim. İşimiz bitince Dilem' in yanına uğradım. Ona da bugün olanları anlatınca bana bol bol sarıldı ve beni desteklediğini söyledi. Onunla belli bir süre oturduktan sonra eve geçtim. Laptopumu karşıma alıp Cihan Şimşek adlı kişiyi araştırmaya başladım. Adamın hakkında o kadar takdirli sözler vardı ki başarıları ün almış gidiyordu. Instagram'dan baktığımda ise 13 milyon takipçisi olduğunu ve 150 kişiyi takip ettiğini gördüm. Adam baya popüler bir insandı. Paylaştıklarına bakınca sadace bir kızla fotoğraf paylaştığını ve gerisi de kendi resimleri ile doluydu. İnceleyince cidden de yakışıklı bir adamdı. Aman Allah sahibine bağışlasın diyip sayfasından çıktım. Kendime güzelce yemek sofrası hazırladım. İlk defa kendime yemek konusunda özenmiştim. Çünkü fazla boş vaktim olmuyordu. Eve gelince fazla da yemek yemiyordum. Çay suyunu koyup gülsüm teyzeyi çaya davet ettim. Onunla da zaten bu aralar görüşemiyorduk. O da sevindi tabi çağırınca. Gülsüm teyzede gelince çayları koyup ona da şuan hayatımda olanları anlattim. Yarışmaya katıldığımı duyunca çok sevindi ve beni desteklediğini söyledi. Onun samimiyetine inanan bir insandım. Asla hakkımda kötü söz söylemez ve söyleyenlerede ağzını payını verirdi. Bana Cihan'ı göstermemi isteyince ona Cihan'ı gösterdim. Pek beğendi kendisi onu.
Gülsüm teyze evine geçince ortalığı topladım ve güzel duş aldım. Yatağa yatınca hemen uykuya dalan bir insandım zaten.
Sabah erkenden kalkıp cafeye gittim. Cafenin müdürü ile konuşmak için odasına elimdeki kahve ile gittim.
" Müsaitseniz konuşabilir miyiz Aslı Hanım?"
"Tabi buyur otur canım"diyen Aslı Hanım'ın karşısına oturdum. Ona müzik yarışmasına katılacağımı söyledim ve izin istedim. Belli bir süreliğine. Sesimin güzel olduğunu bilmediğini keşke bilseydim sana burda müzik söyletirdim dediğinde ona sadace tebessüm edebildim.
Odasından ayrılıp işimin başına geçtim. Aslı Hanım evli ve ikizleri vardı. Çok mutlu bir aile tablosu vardı. Yaşı 36 olduğu halde çok genç duruyordu. Akşam saatlerine kadar çalışıp çafeyi paspaslayip eve doğru yol aldım. Uzun zamandır babamın mezarına uğramadığımı fark edip yarın onun yanına gitmeye karar verdim. Cidden neden erken yaşta yetim ve öksüz kaldığımı düşünüyordum ama Gülsüm teyze hep şey der; "Allah çok sevdiğini yanına erken alır ve bu da senin hayatında bir imtihan kızım. Neden diye düşünme. Allah'ın bir bildiği vardır. Sen ona şükret. Bu zorluklara karşı mücadele edebilmek için sana güç verdi." diyordu. Onun sözlerini haklı bulup hiç neden diye sormadım. Hep Rabbim' e karşı şükrettim. Sabah erkenden kalkıcağım için uykuya daldım.
Sabah erkenden kalkıp güzelce duş aldım ve dolaptan kendime şık bir takım elbise seçtim. Kahvaltımı edip mezarlığa doğru yol aldım. Mezarlığa giderken çiçek alıp mezarlığa geçtim. Toprağını avuçlarımın arasına alıp sıktım. Cidden şu hayatta bizi soracak kimsemiz yoktu. Ölünce arkamızdan ağlıcak hiçbir akrabamız yoktu. Varlar ama yoklar. Babam öldükten sonra bana kimse bakmak istememişti. Zaten o sıra belli bir süre polis amca bana bakmıştı. Evinde bana hep destek oldu. Eşide çok iyi bir insandı beni kendi evlatlarından hiç ayırmazdı. Bir oğlu bir kızı vardı. Sadace kızını hatırlardım hep. Oğlunu fazla hatırlamazdım. O da zaten kuran kursunda yurtta kalıyormuş. Onları hatırladıkça keşke onları şimdi görme imkanım olsaydı. Şuan nerdeler ne yapıyorlar hiç bilmiyordum. Zaten isimleride aklımda yoktu. Yaşım yüzünden pek fazla hatırlayamıyordum.
"Uzun zamandır mezarına gelemediğim için üzgünüm fakat şuan hayatımda güzel şeyler oluyor baba. Okulun düzenlediği bir müzik yarışmasına seçildim . Dilem'in sayesinde oldu baba. Benden habersiz yaptı fakat iyiliğim için yaptığını söyleyerek gönlümü çeldi. Onada kızamıyorum biliyorsun baba benim iyiliğimi düşünen sayılı insanlardan bir tanesi o. Bu hayatta gerçekten yoruluyordum fakat hiç isyan etmedim yaşadıklarıma karşı. Bu hayatta bunları yaşıyorsam Rabbim'in bana verdiği bir imtihandır. Seni gerçekten çok özlüyorum baba. İnşallah öbür dünyada annemle mutlusunuzdur.
Vaktin baya geçtiğini görünce mezarına çiçekleri ekip suladım. Mezarlıktan ayrıldım. Telefonu elime alınca mesaj geldiğini ve
0538256....
"Merhaba Hesna. Ben Cihan Şimşek bugün saat 12.30 da çalışmalara başlanılması lazım.(.........). Attığım konumda bekliyorum.
Attığı konuma bakınca buraya yarım saat uzaklıkta olduğunu görünce taksiye atlayıp konumu verdim. Geldiğimizi görünce taksiye ücreti ödeyip aşağı indim. Karşımda yüksek binali şirketi görünce içeri doğru adımladım. Şirketin içinde çok hoş bir hava ve dekorasyon vardı. Etrafı izlerken birden arkamdan gelen ses
"Hoşgeldiniz Hesna Hanım"
"Merhaba. Benim Cihan Bey'le görüşmem vardı."
"Evet biliyorum,buyrun asansöre binelim." diyen görevli erkekle asansöre bindik. Adamın adımı bilmesi ve danışmanın bize sürekli bakması tuhafıma gitmişti.4.kata gelince asansörden indik koridorun sağından dönüp Cihan Şimşek yazan odaya doğru adımladık. Yanımdaki görevli kapıya vurunca içerden gel sesini işitince kapıyı benim için açıp bir adım geri gitti. Ben odaya girip arkamdan baktığımda ise içeri gelmediğini ve kapıyı kapattığını görünce önüme döndüm. Cihan Bey' in gözlerinin beni süzdüğünü eliyle karşısındaki koltuğu gösterdiğinde koltuğa oturup
"Hoşgeldin Hesna. Nasılsın?"
"Merhaba. İyiyim siz nasılsınız?"diye cevapladım.
"Bende iyiyim. Bugün çalışmalara baslıcaksın fakat ilk müzik hocanla tanıştırcam seni. Gel benimle" deyince peşine takıldım. Konuşurken gamzelerini görünce gerçekten yüzünün güzel bir adam olduğunu fark ettim. Gülmeden bile gamzesi belli olan insan bu devirde cidden zor görülüyordu. Asansöre binip 6.katın düğmesine basınca ona baktım ve o an onunda bana baktığını gördüm. Cidden gözleri bana farklı bakıyordu. Sanki beni tanıyormuş gibi bakıyordu.Asansör durunca o önden ben arkasından indim. Beni bekleyip beraber karşıdaki odaya girdik. Kocaman müzik salonunu görünce gözlerime inanamadım. Hayranlıkla salonu incelerken ağzım açık kaldı. Böyle bir yerde böylecesine müzik salonu beklemiyordum. İçerde nerdeyse bütün müzik aletleri vardı.
Tam kafamı yanıma çevirdim ki onunda bana baktığını görünce
" Beğendin mi?" diye sorunca
"Bayıldım, burası mükemmel bir yer.Burda mı çalışma yapicaz?" diye sorunca gülümseyip
"Evet, yarışmada birinci olmak istiyorsan burda çalışmaya başlıcaz. Hem yarışmaya katılmak istiyorsan en az bir tane müzik aleti çalman gerekiyor. Onu da burda öğreneceksin. "diyince şok oldum. Bunu bana söylememişlerdi. O an kapıdan tatlı bir kadın sesi gelince kafamı oraya çevirdim. Kadın karşımıza gelince
"Selam canım. Nasılsın Cihan? Uzun zamandır göremiyorum seni" diyen kadın hem konuşup hem Cihan'a sarılmıştı. Yüz tipi çok tatlı olan kadın beni göstererek
"Yeni öğrencim bu mu?"deyince Cihan Bey bana bakarak gülümseyip
"Evet, yeni öğrencimiz bu"dedi.
Bana dönüp
"Saçlarına bayıldım tatlım" deyince tebessüm ettim. Beni yanına çekince onunla da tanışıp beraber müzik hakkında ve yarışma hakkında konuştuk. Çalgı aletlerini çalmayı bana kimin öğreteceğini sorunca
"Ünlü piyono uzmanı Cihan Şimşek sana öğretecek" diyince ilk yüzüne şok ile baktım. Yüz ifademi görünce güldü. O gülünce az ilerde oturan Cihan Bey bize baktı ve o an Demet Hanım (hoca)
"Ben bu kıza bayıldım. Çok masum ve çok tatlı"dedi. Cihan Bey o sözlerden sonra bana dönüp hafif güldü. O gülünce yanağında oluşan gamzelerine bakmaktan kendimi alamadım. O an o da nereye baktığımı görünce hep güldü. Ben onun bana güldüğünü görünce hemen kafamı çevirdim. Kızardığıma adım kadar emindim. Belli bir süre konuştuktan sonra Cihan Bey;
"Hadi Hesna seni evine bırakayım" deyince ayağa kalktım ve Demet Hanım'la vedalaştım. Beraber şirketten çıkınca arabasının arka tarafına bindik.
"Çalışma planınız hazır zaten. Yarın gelip başlarsınız Demet'le birlikte" diyince ona sadace tamam diyebildim. Zaten sonra kısa bir sessizlik oluştu arabanın içinde. Belli bir süre evimin önüne gelince Cihan Bey' e dönüp
"Bıraktığınız için teşekkür ederim".
" Ne demek rica ederim. Yarına güzelce dinlen Hesna. Sen bize lazımsın" diyince ona sadece kafa salladım ve iyi günler diyerek arabadan indim. Evin dış kapısına doğru adımlarken arkamı döndüm ve onun arabanın camını indirdiğini bana baktığını gördüm. Hafif kafamı sallayıp selam verdim ve evime girdim. Üstümü değiştirip derslerimin başına oturdum. 2 hafta sonra vizeler vardı ve benimde pek fazla vaktim olmıcağı için şimdiden başlamam gerekiyordu çalışmaya. Saat baya ilerledikten sonra telefonumu anca elime almıştım. Okul gruplarındaki mesajları geçip bir numaradan mesaj geldiğini görünce açıp baktım.
0538256....
"İyi geceler Hesna Hanım".
Ona verebildiğim tek cevap ise
"Sizede İyi geceler Cihan Bey" diye mesaj attım ve telefonu şarja taktım. Zaten uykumda gelmişti. Üstümü değiştirip yatağa girdim. Yatar yatmazda uykuya dalmıştım.

Geceleriniz güzel olsun:)

GönülçelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin