[6]

593 59 5
                                    

Calista bugün anlamadığı bir şekilde kendini halsiz, bitkin hissediyordu. Sanki kötü birşey olacakmış gibi.

Kendine gelebilmek için duşa girdi. Üstüne bir sweat, altına ise bol pantolon giydi. Beyaz spor ayakkabısını da giydikten sonra odadan çıktı. Salona indiğin de Peter hariç herkesin orada olduğunu gördü. Gülümseyip yanlarına oturdu. Ekip sohbet ederken Calista'nın telefonu çaldı. Yabancı bir numara arıyordu. Açıp kulağına götürdü.

"alo?"

"alo bayan Parker ile mi görüşüyorum?"

"evet benim"

Ekip şimdi susmuş Calista'yı dinliyordu.

"oğlunuz Peter Parker okul gezisi sırasında da kaza geçirmiş şimdi x hastanesinde."

Calista duyduğu şey ile gözlerini kocaman açtı. Farkın da olmadan yaşlar da düşüyordu.

"hemen hemen geliyorum"

Ekip onda ki mood değişikliğini fark etmişti.

"ne oldu?''

"Peter, Peter okul gezisi sırasında da kaza geçirmiş."

Bunu duyan Tony hızla ayağa kalktı.

"iyimiymiş?"

"b-bilmiyorum, lanet olsun hiçbirşey bilmiyorum."

Hızla odadan çıkıp aşağı indi. Tam o sırada aklına arabasının bakım da olduğu geldi ancak Tony yardımına yetişti.

Tony'nin arabasına binip hastaneye doğru yol aldılar.

Hastanenin otoparkında arabayı bıraktıktan sonra hızla hastaneye ilerlediler. Danışmaya gelince Calista hemen konuştu.

"Peter Parker hangi odada?"

Görevli bilgisayara birşey yazıp kontrol etti.

"305 numaralı odada."

Hızla o odaya ilerlemeye başladılar. Kapının önüne geldiklerinde doktor onları içeri almadı. Yanda ki camdan baktıkların da birsürü makineye bağlı, olduklarını gördü.

Odadan çıkan doktor yanlarına geldi.

"yakınları siz misiniz?"

"evet biziz"

"herşey normal fakat kana ihtiyacımız var. Kan bankasında da kalmamış.
B Rh+"

Calista kan grubunu düşündü. Değildi, lanet olsun ki kan grubu oğlu ile aynı değildi. Onun ki A Rh- di. O sırada Tony cevap verdi.

"benim ile aynı benden alabilirsiniz."

Tony doktor ile kan alma ünitesine gitti. Calista ise camdan oğlunu izliyordu. Koruyamamıştı. Biricik oğlunu hayatın kötülüklerinden koruyamamıştı. O camdan oğlunu izlemeye dalmışken Tony yanına gelmişti bile. Onun omzuna elini koyup konuştu.

"iyi misin Calista?"

Tony merak ediyordu, gerçekten merak ediyordu. Tony onu en son kendisine yapılan bir tuzak sonuç yaralandığın da bu şekilde görmüştü.

Calista Tony'e döndü ve hızla ona sarıldı.

"teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim"

Sadece bunları söylüyordu ve ağlıyordu. Tony ise donup kalmıştı. Sonra yavaşça kollarını kadının beline sardı. Ona fark ettirmeden kokusunu içine çekti. Bu kokuyu özlemişti, yasemin.

Calista yaptığını fark edip geri çekildi ve ağzının içinde bir özür mırıldandı. Tony ise önemi yok dercesine elini salladı.

Hemşire odaya girip serumu çıkarttı, yerine Tony'den alınan kan seeumunu taktı. O sırada Peter yavaş yavaş gözlerini açtı. İlk, bakışın da nerede olduğunu sorguluyor gibiydi. Sonra ise hastane de olduğunu algıladı.

Dokyordan izni alan Calista ve Tony hızla odaya girdi. Tony ayakta dikilip onları izlerken Calista Peter'ın başucuna geçip eğildi ve saçlarını okşuyor bir yandan da öpüyordu.

Tony, karşısında ki görüntüde -tam olarak bu şekilde olamasada- geçmişte hayalini kurduğu kareyi görüyordu. Calista ile evli ve bir çocukları. Bu hayalin gerçek olması için tüm servetini ortaya koyardı ancak Calista onu hatırlamıyordum ve Peter'ın anne ve babasını bile bilmiyordu.

Calista herzaman ki gibi göreve hazırlanıyordu. Kostümünü giydi ve her bulduğu yere mermi, silah ve bıçak koyuyordu. Tam hazır, olduktan sonra arkadan beline dolanan eller ile başını geriye attı ve arkasını döndü. Karşısında biricik aşkı Tony vardı.

"gitmesen mi?"

"gitmek zorundayım Tony ama hemen geleceğim?" diyip dudağını bir öpücük kondurdu.

Bahçeye çıkıp jete ilerledi. Tony'e dönüp havadan öpücük attı bunun sonkez olduğunu bilmeden.

Baskın yapacakları yere geldikten sonra eline silah alıp yavaş adımlar ile içeri girmeye başladı. Sadece bir dosya alacaktı ve bitecekti. Ohhh Calista işi hafife almıştı, bunun bir tuzak olduğunu bilmeden ilerliyordu.

Tam bir koridora girecekken başına gelen sert darbe ile gözleri karardı ve yere düştü.

Calista gözlerini açtığın da bir yatakta bağlı ve ağzının bantlanmış olduğunu hissetti. Debelendi ancak olmadı. Başından beridir onu izleyen doktor kızın saçlarını okşayarak konuştu.

"ahh Calista çok yazık sana sevgilini iyi düşün çünkü birazdan hatırlamayacaksın"

Calista'nın gözlerinden yaş geliyordu. Bağırmaya çalışıyordu, debeleniyordu ancak bir fayda etmiyordu. Doktorun ne zaman taktığını fark etmediği şeyler çalışınca gözleri karardı.

Ve o gözler aldığın da artık aşkını hatırlamıyordu.



James Potter kurgum için aklıma hiçbirşey gelmiyor. Fikri olan yazabilirseniz çok mutlu olurum.

MEMORY (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin