TALİHSİZ KAZA

8 4 0
                                    


Sabah ki  yoklama ve kahvaltının ardından okul için hazırlanıp yola çıktım. O okula gitmeyi hiç istemiyordum, ama mecburdum. Bugün ayrı olarak hiç gidesim yoktu kafamın içinde bir ses bugün okulu kırmam konusunda beni zorluyordu. gitmesem ne olacak ki... aldığım bu ani kararla okulun yolundan saptım ve sahile doğru yürümeye başladım. Yol üstünde o kadar çok Anneli Babalı çocuklar vardı ki hayat sanki kimsesiz olduğumu yüzüme vuruyordu. 'Bravo Ada, ne yapıp ediyorsun ve canını yakacak o sorunu aklına getiriyorsun'  Her neyse   bugün okulu kırdığım için o ketum suratlı yurt müdüresinden sağlam bir fırça ve ceza yiyecektim zaten şu anı yaşayıp mutlu olmalıydım, bunu düşünüp anın tadını bozamazdım. En azından bunu psikolojime borçlu olduğumu bilmem gerekiyordu.


Söylene söylene çoktan sahile varmıştım bile  hemen gözüme bir bank kestirip yerime geçtim.  Deniz o kadar güzel ve öfkeli duruyordu ki, dalgaları deli gibi kayalara vuruyordu. İnsanlığa öfkesi olan bir ben değilmişim demek ki... O kadar fütursuzca tüketiyorduk ki güzelliğini kızmaması garipsenirdi. Kendi kendime konuşurken birden bu manzarayı izlememe engel olacak bir gürültü duydum ve etrafıma bakındım  yaklaşık 50 metre ilerimde iki genç birbirine girmişti. O kadar sert vuruyorlardı ki birbirlerine korkunç.  Dediklerini tam anlayamasam da birbirlerine bu derece vurduklarına değecek bir şeydir umarım. Güzelim manzaramı zehir etmişlerdi resmen , kalkıp gitmek istedim , kavgaları çok sevmezdim hele ki böyle bir durumdan ailemi yitirdiğim için daha bir hassastım .  Sesler hala kesilmemişti bu sefer bağırıyorlardı sadece acayip canımı sıkmıştı gitmek için çantamı omzuma takıp yürümeye başladım. Dönüş yolum onların kavga ettikleri yoldu zarar görmeden geçmeyi düşünüyorum.  Her adım da daha da çok yaklaştım yanlarına  ve sesleri iyice netleşmeye başladı.  Korkmadığımı söylemek en büyük yalan olurdu.

'' lan sen nasıl böyle bir şey yaptın ha , ben o kızı seviyordum '' diyordu çocuklardan biri karşısındaki ise umursamazca çocuğa bakıyordu ne kadar adice.. hem çocuğun sevdiği kızı almış elinden hem de dalga geçercesine akışlar atıyordu. Simsiyah saçlara biçimli bir burna ve dudağa sahipti, keskin yüz hatları ve uzun boyu bu görüntüsüne acayip iyi gitmişti. İsyan eden o çocuğun yüzü bana dönük değildi ama bu umursamaz çocuk baya yakışıklıydı, inkar edemezdim.

'' Ben sana anlatmam gerekeni anlattım, daha da açıklamam yok sana bunu söylediğime dua et '

'' Ulan ben şimdi senin a.......ı'' çocuk cümlesini tamamlamadan yakışıklı olan bir yumruk geçirdi, darbenin etkisiyle yere düşen çocuğun üstüne çıkan yakışıklı çocuk baya sinirlenmiş duruyordu ve en sert darbeleri yüzüne indiriyordu.  Yazık cidden üzülmüştüm haline yüzü hep kan revan içindeydi araya girmekte yarar vardı, bunu nasıl yapacaksın Ada ' altına kaçıracaksın korkudan bir de araya girmeyi düşünüyorsun ' dediğinizi duyar gibiyim ancak insandım ve içim almıyordu. Yavaş adımlarımı hızlandırarak ikisinin yanına geldim ve yakışıklı olan çocuğu omuzundan tutup çekmeye başladım.

'' bıraksana ya çocuğu, yaptın yapacağını zaten, bırakk''  çocuk bana mısın demiyordu.. niye bu kadar heyecanlandıysam, gören de Teksas'ta silahlı kavga da kaldım sanacak, abart ADA.

'' Ya bıraksana öldüreceksin, ne olur bırak! '' o kadar üzülmüştüm ki yerde ki çocuğa , cidden çok zalimce vuruyordu.  en son gücümü toplayıp onu  ileriye doğru ittim ve yere düşmesine sebep oldum, çocuk  o kadar sert bakıyordu ki bana bunu umursayacak halde değildim hemen yerdeki çocuğun yanına oturdum ve yüzüne baktım cidden kötü görünüyordu. Baygınlıkla, ayıklık arasında gidip geliyordu. Çantamdan çıkardığım suyu ağzına götürüp su içmesine yardımcı oldum, kolumdaki bandanayı çıkarıp burnuna bastırdım. 

SOĞUK BAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin