üç

229 12 84
                                    

Yaklaşık bir saattir Liam'ın duruşmada yaşadığı iğrenç olayları dinliyor ve bu konudan sıkıldığımızı artık konunun değişmesi için yalvaran gözlerle ona bakıyorduk.

Umursamadan devam etti, "Müvekkilim herkesin önünde sanığı darp etti diyorum amına koyayım, sanki çok az şeyle uğraşıyormuş gibi süreci tekrardan uzattı."

Harry yüzüne alaylı bir sinir ifadesi takınarak Liam'a döndü.

"Arteria mesenterica superior'un başlangıcının hemen altına, senin anlayacağın tarzda sol böbreğinin dört santim aşağısına, renal arter damarına, bu da atardamar demek herhangi bir kesici alet soksam tam olarak on dokuz dakika sonra iç kanama sebebiyle ölürsün Lee. Kendi iradenle susmayı mı seçersin, yoksa on dokuz dakika boyunca bütün kanının vücudunun içine dolmasıyla yavaş yavaş ölmeyi mi?" Harry'nin söylediklerine karşın hepimiz kahkaha atmış, Eleanor'sa kahkahaların aradında konuşmaya çalışmıştı, "İnsaflısın, tek tek dişlerini çekmeyle başlayabiliriz aslında." Harry'de Eleanor'un dedikleri üzerine kahkaha atmış ve elini havaya kaldırarak beşlik çakması için Eleanor'a doğru uzatmıştı.

Liam ise küfürler savurarak Harry ve Eleanor'a ölümcül bakışlar atıyordu. Yapmacık bir sinirle parmağını Harry'e doğru sallarken, "Sikik tıbbi terimlerini kendine sakla Hazza, kasten adam öldürme teşebbüsünden ağırlaştırılmış müebbet cezası alır, ömrünü bok çukuruna dönmüş bir hücrede geçirir, sessiz sedasız ölmeyi beklersin." demiş ve Eleanor'a dönmüştü, "Sen ise küçük şeytan, ikinci derece cinayetten yirmi beş yıl on ay ceza alır, ölmek için tanrıya yalvarırsın."

Şarabımdan bir yudum alarak keyifle akademik tartışmalarını dinliyordum.

Zayn istifini bozmadan konuştu; "İkinizi de sikeyim, kendinizi bir bok sanmayın tartışırken bile mesleki kimliğinizden sıyrılamıyorsunuz amına koyayım. Eleanor sen de bu aptalların, seni aptallaştırmasına izin verme güzelim." diye alaycı bir sinirle konuştu.

"Üzülme Zayn, mimari şakalar yapabileceğin günler elbet gelir." Niall'ın konuşması üzerine yüksek sesli bir kahkaha atmış ve Eleanor'a dönerek "Sanırım üstüme alınmam gerekiyor." diyerek kahkaha atmaya devam etmiştik.

Zayn sinirli bakışlarıyla Niall'a dönmüştü, "Siktir git Horan."

Hepimiz ailelerimizin istediği insanlar olmuştuk. Hayatımızın iplerini onların ellerine vermiş kuklalardık. Harry doktor, Liam avukat, Niall mühendis, Eleanor diş hekimi, Zayn ve ben ise mimar olmuştuk.

Louis ise bu saçmalıklara karşı çıkmış, kendi yolunu çizmişti. Ailesinin tüm dayatmalarına rağmen her şeyi silip atmış, kendi istediğini yapmıştı. Kendi çabaları ile ufak bir bar açmıştı; Walls. Daha sonrasında Londra'nın en ünlü barı olmayı başarmıştı. Ve bugünde barda bulunması gerektiğinden, yemeğe katılamamıştı.

Düşüncelerimden sıyrılıp masaya döndüğümde Niall ve Liam'ın ufak bir tartışma içerisinde olduğunu ve Harry'nin de onları kışkırttığını gördüm.

Asla büyümeyeceklerdi.

Şehirde tanınan iş insanları da olsalar, bir aradayken hala on yedi yaşında gibiydiler. Onların bu haline gülüp konuşmaya başladım.

"Louis'in yanına gidelim, bu gece dağıtmak istiyorum." Şen sesime karşın bütün gözler bana dönmüştü. Hepsi bu dediğimi onaylamıştı ancak Zayn şaşkın bir şekilde Eleanor'a dönerek konuştu.

"Ben doğru duydun değil mi? Erin bu gece dağıtmak istiyor. Erin." İsmimi iki kez vurgulayarak söylemesine kahkaha atarak karşılık verdim. "Her zaman disiplinli olmak zorunda değilim Zayn."

partnership || zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin