~1

105 2 5
                                    

1.Yıl

Laura Diggory'den

"Ced sence hemen alışır mıyım?" dedim tedirgin bir şekilde. Hogwarts'ı kastetmiştim, en iyi okul Hogwarts'ı. "Bence alışırsın Lau, orası mükemmel. Hem benim çevrem var, yalnız kalmazsın." dedi kendine güvenerek. Neyin güveniydi bu? "Nasıl bir çevren var? Yakın dost gibi mi?" buna güldü. "Bu yakışıklı genç erkeği kaç kişi istiyor biliyor musun sen? Merak etme beni elde etmek için sana yaklaşmak isterler." Benimle alay ediyordu. Her şeyi şakaya vuran bir kuzeniniz varsa hemen oradan uzaklaşmalısınız.

"Ced binalardan bahsetsenee" dedim heyecanlı bir şekilde. "Hufflepuff çok iyi bir binadır. En nazik, düzenli ve becerikli öğrenciler benim binamdadır. Bir de yakışıklı olanlar :p. Ravenclaw'da ise  genel olarak zeki ve gözü açık öğrenciler bulunur. Zeki bir bina olduğu için oraya seçileceğini düşünmüyorum. Gryffindor'da cesur ve çevik öğrenciler bulunur. Quidditch'te iyiler ama Slytherin onları yeniyor. Slytherin'de ise sinsi ve kurnaz öğrenciler vardır. Ölüm yiyenlerin çoğu o binadan çıkmış. Bence o kadar kötü bir bina değil. Onlara karışmazsan onlarda sana karışmaz."

"Güzel anlattın teşekkürler Ced." diyip akşam yemeğimi bitirdim ve ardından odama çekildim. Erken uyumam gerekiyor çünkü yarın önemli işlerim beni bekliyor.

Ertesi gün

"Küçük velet uyan. Uyansana." "Lan cüce kalk" "Lan sakın lan dediğimi babama söyleme" "Hey kalksana"

Cedric'in beni 'nazikçe' dürtmesi ve oldukça 'yumuşak' sesiyle uyandım. "Ne oldu Cedric ya" dedim sinirli bir şekilde. "Kalksana velet öğlen oldu Hogwarts'a gidicez". Cevap vermeden kalktım ve onu odadan kovdum. Hazırlanıp aşağı indim ve Amor amcayı öptüm.

Ailem Voldemort'a karşı geldiği için acıyla can verdiler. 3 yaşinda bir bebektim ve o zaman beri bana Amor amca babalık yapıyor. Onu çok seviyorum. "Günaydin tontiş" dedim sevimli bir şekilde, bunu beğenmiş olaki gülümsedi. "Günaydin tatliş,heyecanlı mısın?" Bu da soru mu? "Çok heyecanlıyım amca, ne zaman Hogsmade'e gideceğiz orayı da çok merak ediyorum?" "Kahvaltını ne kadar hızlı yaparsan o kadar çabuk gideriz."

Ben yemeğime başlarken Cedric yarı çıplak bir şekilde aşağı indi. Sanırım duştan çıkmıştı. "Neden hazırlanmadın Cedric? Seni mi bekleyeceğiz üstünü giyin gel hemen." dedi hızlı hızlı. "Baba saatin farkında mısın daha trenin kalkmasına 3 saat var. Hazırlanırım elbet." dedi ve o da omletini yemeğe başladı.

Ben yemeğimi bitirir bitirmez odama gidip Cedric'i yanıma çağırdım. "Cedric sence ne giyeyim? Orası nasıl bir yer?" Bana aval aval baktı. "Laura sen sadece 11 yaşındasın. 11." göz devirdi ve odasına çekildi.

Ben kendi başıma hazırlanıp Cedric'in odasına gittim. "Girebilir miyim?" 2 saniye sonra "Girebilirsinn" dedi hâlâ hazırlanmamıştı."Ced hazırlan artık yaa" dedim mızmızlanarak. Beni kucağına aldı ve dizine oturttu. "Küçük hanım çok heyecanlı bakıyorum?" Cedric her zaman bana abilik yapardı. 14 yaşında olmasına rağmen çok olgun biriydi. Aslında bundan hoşlanmıyorum desem yalan olur, kendisi güzel bir abi. "Abi hazırlansan iyi edersin. '11 yaşında' olmama rağmen senden daha sorumluyum." "Tamam kardeşim dur burada 5 dakika sonra geliyorum."

10 dakika sonra geldi. Kombini çok güzeldi. "Kuzenin olmasaydım sana büyü yapardım." Kahkaha attı. "Amortentia mı verirsin yoksa hainn" "Amortintae de ne öyle? " "Aşk iksiri canım" "Evet kesinlikle ondan yapardım".

Amor bizi aşağı çağırınca Cedric beni kucağına alıp aşağı koştu ve Diagon Yolu'na doğru yol aldık. 10 dakikalık yolun ardından çok güzel bir caddeye geldik. Hogwarts'ın ilk günü olduğunu için çok kalabalıktı.

Cedric spor kıyafetlerine bakıyordu. Amor'un elini bırakıp yanına gittim. Onun elini tutunca benim geldiğimi anladı ve karşılık olarak oda elimi tuttu. "Bu kıyafetler hangi spor için Ced?"
Gülümseyince gamzeleri görünüyordu. "Quidditch kıyafetleri güzellik. Sana bahsetmiştim, okulda spor takımına seçildim. Hogwarts'a gittiğimizde istersen sana öğretirim." Bunu duymak beni sevindirdi. Cedric beni oraya alıştıracağını söylerken pek inanmamıştım ama cidden benimle ilgilenecek gibi görünüyor.

Amor amca bize seslendi "Haydi gelin Laura'ya üniforma bakalım." İçim kıpır kıpır oldu, Cedric beni elimden tutarak dükkana götürdü. Amor amca yanımıza gelince Cedric ona "Baba sen istersen kendi kafanda takıl nasıl olsa ben buraları biliyorum Laura'ya yardımcı olurum sen yorulma" dedi. Amor amca bunu olumlu karşılayıp dükkandan çıktı.

"Kendini hangi binaya ait hissediyorsun Lau?"

"Bilmiyorum Ced, daha binalar hakkında bile pek bilgim yok. Umarım Hufflepuff seçilirim seninle aynı derslere girmek güzel olur."

"Laura seninle aynı binada olsak bile aynı sınıfta olmadığımız için hep aynı derse girmeyiz. Hem başka binada bile olsan genelde ortak derslerimiz oluyor. Her türlü derslerimiz kesişecektir."

"İşte bu beni sevindirdi."

"Hadi gel sana siyah cübbe alalım. Binan belli olduğunda binana uygun cüppe almasını Amor'a söyleriz."

Bana uygun cüppe aldık ve 1. Sınıf malzemelerini aldık. Geriye sadece ders kitapları ve süpürge kalmıştı. Ders kitaplarını almak için Amor'da bizimle geldi ve dükkana girdik. Cedric ve ben kapının önünde Amor'u bekledik, o kitapları alıp getirecekti.

Amor amca da gelince tam çıkacaktık ki bir çocuk bana çarptı. Benden özür dilemesini bekledim ama o "Önüne baksana bulanık" dedi. Cedric buna çok sinirlendi ama sesini çıkarmadı o yüzden ben cevap vermek istedim.

"Bana çarpan sendin ve o Bulanık ta ne demek oluyor?"
"Hah demek kendini tanımıyorsun seni bulanık-"
"Draco?"

Uzun sarı saçlı adam yanımıza geldi ve tahminimce yaşıtım olan çocuğun omzuna koydu elini. "Bir kıza karşı kibar olmalısın Draco" beklemediğim bir cümleydi ama tepki göstermedim. Uzun saçlı adam Amor amcaya baktı. "Bay Diggory sizi görmek ne kadar hoş. Yoksa bu küçük hanım meşhur yeğeniniz mi?"
Kötü bşr gülümseme ile benden bahsetti. "Bay Malfoy sizi görmekte güzel. Meşhur yeğenim hakkında olan merakınızı bir kenara bırakınız. Görüşmek üzere." Tekrar adım atıp çıkacaktık ki Bay Malfoy bastonuyla omzumu itti. Tekrar söze girdi. "Senin yaşadıklarını duyunca çok üzüldüm küçük, ailen seni çok seviyordur eminim. Onları hiç tanıyamadın ne kötü." Hemen gözüm dolmuş hıçkırmaya başlamıştım. Cedric'in elini tuttum, ağladığımı farketti ve o da lafa girdi.

"Siz ne hakla onunla böyle konuşursunuz? Çekilin önümüzden!" Sesi gür çıkmıştı. Ben bile korkmuştum. Cedric elimi daha sıkı tutarak dükkandan çıkardı -Amor amca peşimizden geldi- ve boy hizamda eğildi.

"Hiç bir şey senden önemli değil. Senin bir ailen var, biz varız. Kendini bunlara üzülmek yok tamam mı?"
"Tamam Ced."

Sesim çok çıkmadı ama Cedric yine de beni zorlamadı ve bana sarıldı. Ona karşılık verdim ardından beni öpüp bıraktı. "Hadi baba kitapları bana ver eve gidip hazırlık yapalım"






966 kelime

Just Friends 🧝‍♀️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin