Carmen

✨

O kadar güzeldi ki hayatım boyunca gördüğüm en güzel şeydi.

Uzun turuncu saçlarını savurduğunda burnuma gelen çilek kokusu, kısa ve seyrek kirpikleri olmasına rağmen herkesin dikkatini çeken mavi gözleri, güneşin altında elmas gibi parlayan beyaz teni, küçük yuvarlak burnu, pembe, minik ama bir o kadar dolgun dudakları.

O minik dudaklarına sürdüğü karpuzlu rujun kokusu hala burnumda, göründüğü kadar yumuşak mı acaba dudakları?

Kimsenin kendisini görmediğini sandığı zamanlarda iç çamaşırlarıyla aynanın karşısına geçer ve kendi vücudunu inceler. Kırılacak kadar zayıf olmasına rağmen kendini çok beğenmez ayrıca göğüslerinin çok küçük olduğunu düşünür o.

Ah kendini benim gözümden bir görebilse, o hoşnut olmadığı bedene karşı kirli düşüncelerimi bir bilse benden koşarak uzaklaşacağına eminim.

Resim çizerken kirlenen uzun ince parmaklarının hareketi onları çok farklı yerlerde düşünmemi sağlıyor, arada önüne düşen saçı kulağının arkasına atıyor ama sonra hemen düzeltiyor çünkü kulaklarını hafif çıkık olduğu için sevmiyor keşke ona onu ne kadar sevimli gösterdiğini söyleyebilsem.

Benim 18 yaşında minik sevgilim masum ama bir o kadar da arsız. İnsanlarla hep oynuyor çünkü ona kimsenin karşı koyamayacağını, her istediğini yaptırabileceğini biliyor.

Bu minik kızın bana ne yaptığını bilmiyorum ama 38 yıllık hayatım boyunca kalbim ilk defa bu kadar hızlı ve aşkla çarpıyor, yaşlı bedenim ilk defa bu kadar arzu dolu.

Beni gördüğünde parıldayan gözleri ve kocaman gülümsemesiyle yanına gelmemi söylüyor, ben de gülümseyerek ona yaklaşıyorum.

Üzerine giydiği beyaz çiçekli elbisesiyle porselen bir bebek gibi duruyor. Yanına çimlerin üzerine oturduğumda kucağındaki defteri bırakarak benden biraz uzaklaşıyor, halbuki kokusunu bu kadar yakından duyduğum nadir zamanlardandı.

İşte o zaman hiç beklemediğim bir şey oluyor kafasını kucağıma koyarak yere uzanıyor.

Ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptığının farkında olmadan huzurla gözlerini kapatıyor.