*Maçtan sonra Slytherin ortak salonu*
Regulus şifreyi bağırıp açılan kapıdan sinirle ortak salona adım attı. "Lanet olsun!". Birkaç küçük Slytherin öğrencisi ona gülerken, büyük olan Slytherinler sinirle bakıyorlardı. Sanki maçın sonucunun sorumlusu kendisiymiş gibi...
"Ne bakıyorsunuz? Aslan mı oynatıyorlar?" diye çıkıştı, kendisine gülen küçük Slytherin öğrencilerine. "Sanırım." dedi, sivri dilli Parkinson. Regulus normalde kendisinden 3 sınıf büyük olan bu kızdan korkardı. Ama anlaşılan şu an normal bir zaman değildi. "Ne demek 'Sanırım.' Parkinson?" diye çıkıştı o da. O sırada Rabastan da içeri girmişti.
"Eh, ikiniz..." dedi Rabastan ile Regulus'u parmağıyla işaret ederek. Ve devam etti, "Aslancıklarla pek yakın görünüyordunuz. Baksana Slytherin arayıcısı olmana rağmen Gryffindor renkleri içerisindesin. Ayrıca bugünkü maçın sonucu da bunu göstermiyor mu? Desene Blacklere yazık oldu. İki oğulları da hain çıktı."
Regulus, Parkinson'ın her cümlesinde daha çok kızarırken Rabastan arkadaşına desteğe geldi. "İthamlarını kendine sakla Parkinson. Sanki Regulus maçı vermiş gibi konuşuyorsun. Oysa ki Regulus sadece oradaki 7 oyuncudan biriydi. Arayıcı olması takımda önemli bir konumda olmak demek ama sen niye Potter'ın her 10 atışından sadece 1'ini kurtaran tutucuna bir şey demiyorsun. Takım kaptanı olarak farkında olman gerekirdi ki; eğer bir süre daha Flint, Quaffel'ı kurtaramamaya devam etseydi -Snitch'i Regulus yakalasa bile- kazanamazdık. Yani anlayacağın, kapa çeneni Parkinson, Regulus'u yem yapmana izin vermeyeceğim. Hadi Regulus, gidelim." dedi ve arkadaşını kolundan çekerek kendi odasına götürdü.
İki arkadaş, arkalarında sinirli ve şaşkın bir takım kaptanı bıraktıklarını farkında olarak Rabastan Lestrange'in odasına girdiler. "Bu cezayı, benim maça bu halde çıkacağını bilmeden vermedilerse benim adım da Regulus olmasın."
Regulus, o gece kendi odasına geçmek için herkesin yatmasını bekledi. Tekrardan aynı şeylerle karşılaşmak gibisinden bir riski alamazdı.
Odasına girip kapıyı kapattı. Kapattığı gibi Dream, Hayalbozan büyüsünü bozarak karşısında belirdi. Anlaşılan bir süre burada Regulus'un gelmesini beklemişti. Yüzünde kendine has gülüşü vardı. "Anlaşılan birilerinin başı yılanlarla belada." dedi, Regulus'un şaşkınlığını atmasına fırsat vermeden. Gülümsemesi mümkünse daha da derinleşmişti. "Tsk. Kimin yüzünden acaba?" dedi alayla Regulus. "Kusura bakma. Ya da bak. Farketmez. Bana o şakayı yapmayacaktınız." "Hadi ama Kartanesi, senin orada olduğunu bilmiyorduk bile." dedi Regulus sitemle.
"Hem." yüzüne anlamaz bir ifade yerleşti. "Senin Gryffindor erkekler yatakhanesinde ne işin vardı?". "O mu?" diye sordu Dream, az önce geldiği gizli geçidi duvara ritimle vurarak açtı. "Arada yaparım ben onu. Uyku tutmaz, geçitten Gryffindor yatakhanesine girer ve orada uyurum. Çok şaşırma." dedi ve karanlık geçitte ilerleyerek gözden kayboldu. Arkasından ise geçit kapanmıştı.
🌑🌒🌓🌔Maçtan🌕Sonraki🌖🌗🌘🌑
GünJames uyandıktan sonra hastane kanadında, Lily'nin getirdiği yemeği yiyip oradan ayrılmıştı. Şimdi ise taze kız arkadaşının elinden tutmuş, çapulcularla birlikte ortak salondan çıkıyorlar. Biraz ilerleyince Harry Ginger, Ravenclaw ortak salonundan çıkıp onlara katıldı. Büyük salonun orada onları bekleyenleri göresiye kadar devam ettiler.
Büyük salonun girişinde -çoğu Quidditch takımından- Slytherin öğrencileri onları görünce yaslandıkları duvardan ayrılıp çapulculara doğru yürümeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remus Lupin İkiz || Romulus Lupin
FanfictionÇapulcular alternatif evren. Remus Lupin'in bir ikizi olsaydı ne olurdu? Peki ya Peter Pettigrew yerine dört sadık Çapulcu'ya ne dersiniz? 4 yeni Çapulcu