Küçük San Lang ilk defa hissettiği yepyeni duygularla kafası karışmış bir şekilde karşısındaki çocuğa bakıyor gözlerini alamıyordu..
Aynı şekilde Küçük Xie Lian'da kollarındaki bu küçük tatlı şeye bakıyor onu daha da korumak istiyordu..
Bütün bu karışıklık esnasında tek bir kişi hiç şaşırmamış bir şekilde olayları inceliyordu dudakları hafifçe yukarı kıvrılmış üstündeki beyaz kimoni rüzgarda dalgalanarak çan kulesinin trabzanına yaslanan bu figüre ilahi bir görünüm kazandırıyordu ağzından sanki buzlar çıkıyordu daha sonra şunu dedi : "İşte,buldum"hafifçe güldü gözlerini incecik iki çizgi olana kadar kıstı ilahi olan bu havası bir anda gerçek bir şeytana dönüştü .."İşte benim gerçek varisim ."
Bu sırada Küçük San Lang anın enerjisine daha fazla dayanamadı ve bayıldı . Xie Lian hemen onu merdivenlerden yukarı çıkararak malikaneye girdi ardından hemen Küçük San Lang'a tıbbi bakım yapıldı çocuğun yanından bir an bile ayrılmamış olan Xie Lian'ın kalbi çok hızlı atıyordu çok endişeliydi ona söz vermişti onu koruyacaktı ince ve heyecanlı bir ses duyuldu "Xie Lian ! Xie Lianxiong ! " Bu ses Xie Lian'ın annesi tarafından büyütülmüş ve kendisinin kuzeni olan Qi Rong'a aitti. Nefes nefese kalmıştı "Xie Lianxiong sana gerçekten hayranım ama sen gösterinin ortasında bir anda sahneden atlayıp o şeyi kurtardığında teyzem neredeyse korkudan kalp krizi geçiriyordu"
Xie Lian bunu duyunca biraz endişelendi "annem iyi mi peki?",
"Ah! Evet Evet teyzem sağlam ama sen atlayıp onu tutunca bir yerlerinin kırılmasından korktu"
Qi Rong biraz güldü , Xie Lian rahatlamıştı derin bir nefes verdi şimdi tek sorun bu çocuğun neden onların malikanesinin çatısından atlamak istemesiydi ,o sırada 9. Yaş gününü kutlamak ve yeni yaşlarında şans ve mutluluk getirmesi için geleneksel eski Çin tarzı dansı yapıyordu o gün onları ziyarete gelen ve ülkenin en bilindik rahibi 'Rahip Wu' ya dansını gösteriyordu böylece rahip onun için kaderini yorumlayabilirdi ancak dans yarım kalmıştı bu şimdi 'kötü şans' demek miydi? Bunu şimdilik boşverecekti .
" Qi Rong benim için şu anda malikanede olan herkesi avluya çağır onlara bu küçük çocuk hakkında bir şeyler bilip bilmedikleri hakkında sorgulamak istiyorum." Qi Rong gözlerini daha da açarak hevesle konuştu "Ttabi ki sen nasıl istersen herkesi , herkesi avluya toplayacağım h-hiç merak etme"
Xie Lian ,Qi Rong'a gülümsedi ve arkasına dönüp gitti Qi Rong arkasından hayranlıkla baktı taaki Xie Lian köşeyi dönene kadar ardından yeri göğü inleten bir kalınlıkta bağırdı "Feng Xin, Mu Qing!!!" Feng Xin doğduğundan beri Xie ailesine hizmet ediyordu babasını tanımıyordu o daha çok küçükken onu ve annesini terk etmişti ,Feng Xin babasını hiç hatırlamıyordu , annesi Madam Xie'nin kişisel hizmetkârıydı ama pekte iyi bir ilişkileri yoktu şu ana kadar bildiği tek sevgi efendisine duyduğu saygıydı Feng Xin , Küçük Efendi (Xie Lian) ile beraber dövüş sanatları dersi alıyordu Xie Lian'ın hem kişisel koruması hem de kişisel hizmetkârıydı . Mu Qing ise daha yeni , 2 yıldır yanlarındaydı bir hastane de tedavi oluyordu bir yetimhaneden alınmış bakımı yapılmış eğitim ve konaklama giderleri karşılanmıştı böylece geri kalan zamanlarında Xie Lian'ın bakımını ustlenebilirdi ..
"Buyrun küçük efendi Qi Rong "
İkisi de aynı anda demişti ikiside bir birine baktı , birbirlerinden pekte haz etmiyorlardı Mu Qing gözlerini devirdi Feng Xin kollarını kavuşturdu. Feng Xin, onu bakılması gereken bir yük olarak görürdü; Mu Qing ise onu gereksiz , yüzsüz ve sinir bozucu olarak görürdü .Qi Rong , Xie Lian dışındaki herkese kullandığı sert ve cırtlak sesini kullanarak önündeki hizmetçilere görev verdi onlara Xie Lian'ın isteklerini iletti ve bizzat kontrol etti .
~30 dakika sonra..
"Rahip Wu verdiğimiz rahatsızlık için üzgünüm ,oğlum Xie Lian... Onun geleceği ıhmm acaba herhangi bir sorun var mı.."Rahip Wu boğazını temizledi ve konuşmaya sakin bir tonla başladı :
"Efendi Xie.. oğlunuz Xie Lian'ın kaderi düzeltilemez dansın yarıda kalması ve bazı ruhsal nedenlerle oğlunuzun kaderi maalesef lanetlerle dolu ."dedi.
Xie Lian'ın babası ve Xie malikanesinin efendisi olan Bay Xie çok endişelenmisti hemen bir çıkış bir kurtuluş yolu aramaya başladı " Ama bu nasıl olur biz onun yanındayken biz onu korurken o bu kadar iyi .."Rahip Wu:
"Bay Xie.! "Diyerek sözünü kesti .
Oğlunuzun kaderi belli ne korunması ne de sevilmesi bunu değiştirmez .. "Bay Xie'nin boğazında bir yumru varmış gibi konuştu "N-ne yapmalıyım o benim canım , etim , kanım " bir damla göz yaşı uzun ince ve yukarı kalkık gözlerinden damladı .Rahip Wu bakışlarını avluda sorgulama yapan Xie Lian'a çevirdi annesi yanında bir elini omzuna koymuş oğlunu dinliyordu Rahip Wu'nun ağzından duyulmayacak kadar kısık bir sesle şunlar çıktı o sırada şok geçiren ve etrafındaki hiçbir şeyden haberi olmayan Bay Xie bu sözleri duymadı
"Kaderindeki felâketi yaşadıktan sonra seni benim yapacağım..Xie Lian." Bu sırada kulakları yırtan bir çığlık duyuldu sanki birinin canı daha bilinci açıkken alınıyor azrail ile göz göze gelmiş gibi canı için bağırıyordu çığlık on saniye sürdü herkes malikanenin içine koştu misafir odasında elleri gözünden gelen kanları engellemeye çalışan ve acı içinde ağlayan küçük San Lang vardı ellerinden biri çıkarılmış gözünün bulunduğu yeri tutuyordu diğer kanlı eli önündeki kalabalığı gösterdi saglam gözünden yaşlar akıyordu " Gö-gözümü çı-çıkardınız " herkes odanın ortasındaki kanlı göz küresini görebiliyordu hizmetkarlardan biri zamansız bir çığlık attı onu buraya getirenler şaşkınlık içinde birbirlerine bakıyorlardı, hiçbirinin aklında gerçekten çocuğun gözünü çıkarmak geçmiyordu belki bir bezle üstünü kapatırdılar ya da ... ya da ne olan olmuştu içlerinden biri bu vahşi hareketi yapmıştı ve şimdi işler daha da karışmıştı hepsi şimdiden potansiyel bir canavar olarak görülüyordu "Kim.. Kim yaptı bunu!!" Xie Lian görülmemiş bir öfkeyle bağırdı herkeain şaşkınlığı bir kat daha artmıştı malikanenin biricik küçük efendisi ilk defa böyle görülüyordu ..birazdan hemen aile doktoru geldi Xie Lian'ın babası iç işleri bakanıydı ve kendine ait fabrikaları bulunuyordu kendilerine ait bir doktorları tabiiki olacaktı.. Doktor hemen Küçük San Lang'a tıbbi müdahalede bulundu bir sedye geldi ve hemen malikaneden çıkarılmak üzere taşınıyorduki Madam Xie onları durdurdu ve tedavinin burada yapılmasını emretti eğer dışarı çıkarlarsa bi de kameralar bunu kayda alırsa Xie ailesinin itibarının zedelenmesi söz konusu olabilirdi Xie Lian konuşmayı kesmişti yerdeki kanlara gözlerini dikmişti ona, ona söz vermişti onu koruyacaktı ama yapmamıştı başaramamıştı.
'Küçük Efendi bu kadar çok kana bakmayın sağlığınız etkilenebilir' bir hizmetlinin nazik sesi kulağına geldi "...kan"dedi. Xie Lian daha sonra yüzünü kendinden yaklaşık on santim uzun olan hizmetli ablaya çevirdi hizmetkâr Xie Lian'ın içinde sanki milyonlarca yıldız olan gözlerinden korkmuştu çünkü şu an o gözler ateş gibi parlıyordu . Küçük San Lang'ın eli yana düştü acıya daha fazla dayanamadı ve bayıldı o anda elinde sımsıkı tuttuğu kanlı bir kaşık vardı ama bilincini yitirince elinden kaydı ve o sırada yanların hafif bir şırıltıyla akan su kanalına düştü.Güneş açmıştı ama Xie Lian'ın dünyasında fırtınalar kopuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNÜMÜZÜN TİAN GUAN Cİ FU 'su
DiversosTi Guan Ci Fu... Beni gerçekten derinden etkiledi bu kendi yazdığım hikaye gunumuz koşulları içerisinde kendi cennetlerini bulacak olan karakterlerimiz Xie Lian ve Hua Cheng (San Lang) i anlatıyorum mutluyum...mutlular bu hikayede onlar tekrar mutlu...