~YAĞMUR

69 8 0
                                    

Saat sabah 12'yi geçiyordu yaklaşık 10 metreyi bulan saat kulesinin çanı 12 defa çaldı her çalışında Xie Lian daha da kasvetli bir görünüme bürünüyordu ...
" _gong_gözünü çıkardılar _gong_ daha çok küçüktü nasıl yaptılar_gong_ ben ben şimdi
ne yapacağım _gong_ neden _gong_insanlar bu kadar cani olabilir mi_gong_vicdan herkeste yok mu _gong_ çok acınası_gong_
acınası olan benim _gong_ ona yaşaması için bir neden olmak istedim _gong_ acınasıyım _gong_
Hayır.. acınasılar , kalpleri ne kadar cennette olursa olsun bedenleri ..cehennemde !!_GONG_
Bu ,Xie Lian'ın içinde bir şeylerin kopmasına neden olmuştu gerçekten kendini kötü hissediyordu . Küçük San Lang'ın bilincini kaybettiğini görünce daha da kederlendi .
O sırada zaten odadan çıkmış ve dışarıdaydılar San Lang bilincini kaybedince bir anlık duraksama yaşamışlardı..
San Lang hemen malikanenin revirine kaldırıldı. Tedavi için hastaneye götürülmesi gerekiyordu .
O sırada güneşli havanın bir kusuru gibi duran buz gibi bir rüzgar esti herkesin içinde bir şeyler değişti ...
İntikam isteyen artık bağışlanmak istiyordu,
Kaderi öğrenen değiştirmek istiyordu,
Bir' neden ' olmak isteyen sadece korumak istiyordu,
Yüzünde şeytanın yansıması olan harekete geçmesi gerektiğine sadece biraz daha zaman istiyordu,
Sadece bir kişi içindekileri değiştirmedi 'ona' adanmak istiyordu 'onun' yanında olmak onun ilgisini istiyordu uyandığında 'onu' göremeyince paniklemis ve 'onun'da kendinisini lanetli sanmasindan korkmuştu eline ilk geçen şeyle gözünü çıkarmış ve nihai amacına ulaşmıştı .San Lang ilk kez korunmak istemişti ve belki de korumak ..'o' geldiginde etraftakileri suçlu ;kendisini masum olarak göstermişti , belki başarmıştı artık olan olmuştu kendini 'ona'adayacak ve ne derse yapacaktı ...

Madam Xie , oğlunu ve iki hizmetçi çocuğu (Feng Xin ve Mu Qing) malikanedeki odasına göndermişti .

Daha sonra olaylar şöyle gerçekleşti:
Rahip Wu kehaneti verdikten hemen sonra ortadan kayboldu,
Madam Xie , San Lang'ın herhangi bir aileye mensup olmadığını öğrenince -Xie Lian'ın tavsiyesi ile- onu eğitilmesi için Xie ailesinin belli bir yaşa kadar baktığı büyüyünce de becerilerine göre herhangi bir işin verildiği yetimhaneye kayıt ettirildi aslında bu bulunmaz bir fırsattı hem maaşlar iyi ve başını sokacak bir yer veriyor hem de her türlü sigortayı sağlıyordu.
Bir hafta sonra San Lang'ın göz sargıları açıldı çıkarılmış göz küresinin yerinde obsidiyen rengi bir küre vardı ve aşırı ürkütücü görünüyordu..
Böyle bir şey yapmalarının nedeni San Lang'ın gözü çıkarılırken neredeyse sağ gözünün bütün damarlarının zarar görmesi ve hangi ilaç verilirse verilsin dayanılmaz bir acıya neden olacağıydı bu yüzden çin tıbbında ağrıyı kesen ve rahatlık sağlayan bir taş olan 'mingan' taşını yerleştirmişlerdi.
San Lang'ın saçları bir göz bandıyla saklanan sağ gözünün üstünü örtecek şekilde kesildi ..
San Lang'ın bir tür iblis olduğundan şüphelenenlere ne oldu bilinmiyordu.

San Lang 1 ay sonra yetimhaneye gönderildi orada yaşıtları ile öğrenmeye başladı maalesef yazılarla ve şekillerle ilk defa karşılaşan küçük San Lang çok zorlanıyordu matematikte , tarihte ve görsel sanatlarda tam bir dahiydi kimse onunla yarışamıyordu ancak ne kadar mükemmel olsada bir o kadar da berbat yazı yazıyordu sayılar bir şiir gibi kaleminden ahenkle çıkıyordu ancak yazılar tam bir küfür gibiydi San Lang'ın gözünden dolayı hareketlerinde bir aksama beklendi ama beklendiği gibi olmadı Xie Lian zaten arada sırada annesi ve Qi Rong ile yetimhaneyi ziyaret ederdi,artık bu ziyaretlerinde özellikle küçük San Lang'a dikkat ediyordu ..hey!bu kadar uzaması normal miydi? San Lang düzgün beslenip , bolca egzersiz yapmaya başlayalı yaklaşık 1 yıl olmuştu ve o daha 7 yaşındaki bir çocuğa göre şu an 10 yaşında olan kendisinden daha uzun olmuştu!!
Bu, bu harikaydı! Öyle ,öyle değil mi!?
Evet..zaman geçmiş ve neredeyse bir yıl olmuştu bu yaraların sarılması için yeterli bir süreydi.

San Lang'ta büyümüş ve her yıl yetimhane de yapılan ve yeteneklerine göre sınıflandırılacakları sınava girme zamanı gelmişti .
San Lang oturduğu sandalyede biraz kıpırdandı ve oturduğu yerde biraz döndü ve konuştu:
"Küçük Efendi Xie ıhımm acaba siz hangi sınıftasınız ve bir hayaliniz var mı" Xie Lian küçük çocuğa baktı vermilyon rengi gözü bir köpeğin sahip olabileceği bir sululuğa sahipti ve çok tatlı duruyordu .Xie Lian elini kaldırdı San Lang'ın kafasını avuşturdu ve "Ben.." dedi, taaki diğer sandalyede oturan yeşil kazaklı çocuk laflarını kesene kadar :"Seni değersiz çöp nasıl Xie Lianxiong gibi bir asilzadenin emellerini anlama çabasında olabilirsin onunla konuşmaya cesaretin olduğuna göre yaşamak istemiyorsun ." Dedi. Xie Lian tam Qi Rong'u durduracağı sırada Qi Rong ayağa kalktı ve Xie Lian'ın dizine çömeldi çenesini kaldırdı ve tiz sesini bir fısıltı ile yumuşattı" Xie Lianxiong Rong-er kendini iyi hissetmiyor" dedi. Qi Rong, San Lang'ı kıskanmıştı bunu üçüde biliyordu . Xie Lian bir nefes verdi ve Qi Rong'un elini tuttu ayağa kaldırdı San Lang'a veda etti ve gittiler..

Sınav bittikten sonra sonuçlar açıklandı. San Lang'ın yetenekleri doğrultusunda ona bir çalışma programı verildi :%75 beden gelişimi ve dövüş sanatı %25 hayatta lazım olabilecek gerekli her türlü bilgi
nin sağlanması olarak yazıyordu.
Bir kaç hafta sonra üzücü bir olay yaşandı.
Efendi Xie'nin ağabeyi vefat etti.
Bu ailevi sorun gerçekten üzücüydü çünkü Bay Xie'nin sadece ağabeyi vardı , iki kardeşlerdi birbirlerine çok güveniyorlardı fakat Xie Lian'ın amcası devlet başkanı idi ve bu artık bir ulus meselesiydi Xian Li eyaleti en kısa sürede seçim çalışmalarını başlattı Xian Li eyaleti ve ondan daha az gelişmiş 4, içten bağımsız dıştan başkent Xian Li eyaletine bağlı toplam 5 kent adaylarını açıkladı
Yaklaşık bir ay sonra seçim sonucunda devlet başkanı eski başkanın erkek kardeşi olan Bakan Xie olmuştu o artık Bakan Xie değil Başkan Xie olmustu.

Bakan Xie çok sevinmişti hatta abisinin yasını bile tutmayı gerek duymamıştı mutluydu çünkü artık kaderi değiştirebilecek gücü elinde tuttuğunu düşünüyordu.
Yenilmedi , yıkılmazdı..... yıkılmazdı .. öyle sanıyordu.

Bir yağmur başladı .. umutları yesertmek ister gibi sanki her türlü kiri yutmak ister gibi..

Rahip Wu pencereye doğru baktı dışarıda yağan yağmura baktı elinde bir maske vardı maskenin yarısı gülüyor diğer yarısı üzgün görünüyordu ..
Elindeki fırçayla üzgün taraftaki gözün altına birkaç tane gözyaşı çizdi.."Akacak" dedi.
Daha sonra kalpleri donduracak ve merhamet için bir çok gözyaşının dökülmesine neden olacak gülümsemesini yüzüne yerleştirdi "gözyaşı da akacak kan da .." dedi . Elindeki maskeden gözlerini kaldırıp tekrardan yağmuru izledi sonra ağzındaki gülümsemesi ifadesiz bir hâl aldı küçük bir nefesi dışarı verdi ve "Birazcık daha, birazcık daha zaman lazım sonra benimsin " dedi.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 21, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜNÜMÜZÜN TİAN GUAN Cİ FU 'suHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin