Günü gelecek yavrularımı taşıyacaksınız

381 51 13
                                    

"dostum dediğim gibi, herkese böyle davranıyorsun." Taehyung arkadaşına omuz silkerek cümlesini tamamlamış ve yarım kalan birasını eline alarak büyük bir yudum almıştı.

O sırada Jungkook, taehyung'un söyledikleri ile sinir küpüne dönmüştü diyebiliriz.
"Anlamıyorsun, farklı. Çok farklı hissettirdi bana" bir saatten fazladır Park Jimin'i anlatıyordu. Taehyung oldukça merak etmişti bu afeti, çünkü jungkook öyle bir anlatmıştı ki sanki dünyada ki tek güzel o olabilirdi...

"Altın sarısı saçları var, çilek kokusu, galaksileri gösteren harika irisleri." Jungkook hâlâ büyülenmiş gibi anlatmaya devam ediyordu, takılı plak gibi dönüp dolaşıp aynı yere çakılıyordu. Dün gece mesajları bir kaç kez okumuş ve gerçek olup olmadığını test etmişti.

"Dostum büyü yapmış sana, sen aşık olmazsın. Tek gecelik ilişkilerin olur sadece bu kadar." Taehyung ya anlamıyordu, yada anlamakta zorluk çekiyordu.

Jungkook ise çıldıracak duruma gelmişti, sabahtan beri anlatıyordu, dil döküyordu ama arkadaşı gelmiş moralini alt üst ediyordu.

"Onu arayacağım." Koltuğun üzerinde duran telefona uzanacağı sıra taehyung bir bakış atmıştı. Onu umursamayıp arama yerine girdi ve dün gece ezberlediği numarayı tuşladı.

Bir kaç çalışta meşgule atıldı, jungkook'un kaşları çatılıp tüm bedenini sinir kapladığında taehyung bile korkmuştu.

Vakit kaybetmeyip mesaj bölümüne girdi.

Jungkook:
Neredesin?
Niye açmadın?

Jimin:
Alfa?
Neden sinirliymişsin gibi hissediyorum?
Bana mı öyle geliyor.

Jungkook:
Omega.
Arayacağım ve o telefonu açacaksın.

Jimin:
Bana emir mi veriyorsun?
Üzgünüm alfa ama, siz bana emir verecek kadar hayatımda bir alana sahip değilsiniz.

Jungkook:
Emin ol hayatınızda sizden daha fazla alana sahip olacağım.
Günü gelecek yavrularımı taşıyacaksınız.

Jimin:
Yavrularım?
Alfa sanırım kafanız yerinde değil.
Lütfen yazmayın.

Jungkook:
Omega, rahatsız mı ediyorum sizi?

Jimin:
Gerçekten çok meşgulüm alfa, lütfen.
Tiyatro salonunda görüşürüz!

Jungkook telefonun ekranını kapatıp koltuğa geri fırlattı, taehyung gözlerini kısmış bir şekilde alfa arkadaşına bakıyordu.

Dişlerinin kaşındığını hissetmiş ve içinde ki kurt sinirle ulumuştu. Taehyung daha fazla burada durmanın anlamsız olduğunu fark edip ses çıkarmadan gitmişti. Jungkook yukarıya çıkıp banyoya adımladı.

Sinirden gözlerinin hafiften kırmızıya döndüğünü fark etti, duşa kabinin içine girip suyun başından aşağıya akmasına izin verdi.

Farklıydı, omega ona farklı hissettiriyordu. Öfkeli, sevecen, ve benimseyici hissettiriyordu. Çilek kokusunu yuvasının her bir tarafında solumak istiyordu.

Omega'yı mühürlemek, kendine ait yapmak istiyordu. Omega ona yavrular versin, onu alfa'sı olarak kabul etsin istiyordu.

Bu biraz zor gibi görünüyordu, omega oldukça asabi ve taviz vermeyen bir yapıya sahipti, jungkook bunu fark ettiğinden beri fazla düşünmedi. İstiyordu. Jeon Jungkook'un omega'sı olmalıydı.
Jeon Jungkook'un omega'sı Jeon Jimin olmalıydı.

Kafasının üzerinden akan suyu soğuk derecesine getirdiğinde her hangi bir titreme gelmedi, vücud sıcaklığı olduğundan daha fazlaydı ve kontrol edemiyordu. Etrafında bulunan her şeyi yakıp yıkmak istiyordu.

Suyu kapatıp beline bir havlu doladı ve odasına girdi, üzerini giyinip aşağı kata indi ve telefonunu tekrar eline aldı, evin sıcaklığını düşürdü ve soğuk yaptı. Bedeninde ki ateş gitmeliydi, yoksa çıldıracaktı.

Omega'dan bir mesaj bekledi, bir arama veyahut onu andıran bir şeyler. Ama hiçbiri olmadı, alfa akşam geç vakitte yemeğini yiyip, telefonundan seneryoyu açtı ve kendi repliklerine göz attı, ardından omega'nın repliklerini de merak etti.

Alfa okudukları ile yan bir şekilde sırıtmış mesaj bölümüne giriş yapmıştı. Bedeninde ki alev yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutmuştu.

Jungkook:
Oyunda seni kaçırıyor muşum?

Jimin:
Yeni mi fark ettin?
Alfa, lütfen bana seneryoya
yeni baktığını söyleme.

Jungkook:
Merak etme bir kaç
dakikaya ezberimde olur omega.
Aynı sizin çilek kokunu aklımda tutmayı başarabildiğim gibi..

Jimin:
Beni oyunda kaçırdığınız için mi yazdınız?
Gerçekte de kaçırmanızdan korkar oldum.

Jungkook:
Dikkatini çekmek isterim omega.
Oyunda bana aşık olmuşsun, bu yüzden kaçırmışım seni.

Jimin:
Oyunda sadece, gerçekmiş gibi sevindiniz mi?

Jungkook:
Omega, kırıcı olmaya başlıyorsun.
İyi geceler.

Jimin:
Sorun değil alfa, sizi sadece tiyatro salonunda göreceğim.
Normal hayatta imkansız görüşmemiz

Jungkook sinirle soludu, delirecekmiş gibi hissediyordu. Şuan omega'nın evini bulup onu kıstırmak, izin almadan mühürlemek istiyordu.

Ama bunu yapamazdı.. sinirle oturduğu yerden kalktı ve üst katta ki odasına girdi yatağının üzerinde duran çarşafı alıp yere attı, yatakları parçalayacak kadar sinir vardı üzerinde. Alev çıkaran vücudunu yatağa bırakıp sinirden dağılmış saçlarını yastığa sürttü. Gözlerini sıkı sıkı yumup derin bir nefes aldı, çok uzun sürmeden uyku onu içine esir aldı.

pains / jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin