Öylece gitmişti.
Neye sinirlendiğini bile bilmiyorken bir anda vücudumun altından kayıp gitmişti.
Boşvermeye çalışıp duşa girmek için hareketlendim.Canım çok acıyordu.
Deliğimin yaydığı acı ile sendeledim.
Yavaş yavaş duvardan destek alarak banyoya gittim.Sıcak su altında kendimi yerdeki soğuk fayansa bıraktım.Vicudüm ikilemde kalırken şarkı söylemeye başladım.
En sevdiğim şarkının sözlerini ağzımdan yavaş yavaş saldım.
Banyoda baskın kalan ince sesim yankı yapıyor sanki melodi halinde söylüyor gibi bir hale getirttiriyordu.-Hoseok'un gözünden-
Karşımdaki yüzle konuşurken telefonum çalmaya başladı.
Hosoeok:Bir dakika hemen geliyorum.
Yabancı bir numara arıyordu.
Hoseok:Alo?
X: Hoseok , benim Jeon Jungkook.
Hoseok:Ha?Numaramı nereden buldun?
Jungkook: Boşver nereden bulduğumu, saat 2'de bir ranevun var kaçırma.
Hoseok:Ne?Ne randevusu?
Jungkook:Sana bir randevu hazırladım işte anla be!
Hoseok: Bağırma bana!İki gün önce beni döven adama mı güveneceğim?
Jungkook:Git gör o zaman.Tanıdık birini ayarladım.
Atacağım konuma gidersin , beklemeyi sevmez haberin olsun.Dedi ve yüzüme kapattı.Gitmek istiyordum ama bir yandan gitmek istemiyordum. Git Hobi hadi birşey olmaz belki işler iyi gider.
Saate baktım.
Siktiiir!Saat 13.47'ydi.Şimdi ben buradaki adama ne bahane uyduracağım.Sevmedim zaten onu , neyse bakacağız bakalım.Hızlı adımlarla adamın yanına gidip masaya oturdum.
-Önemli bir konuşmaydı galiba?
Hoseok:Hah evet!Şey ayrılsak olur mu?
-Neden bir işin mi çıktı?
Hoseok:E-evet.3 yıldır görmediğim arkadaşım gelecekte onu görmem gerek.
Yalanı resmen patlatmıştım.
-Hmm , anladım.O zaman başka bir gün görüşmek üzere.
Hoseok:Hah evet.
Sandalyeden kalkıp elimi ona doğru uzattım , elimi kavrayıp küçük bir öpücük kondurdu ve ardından gitti.
Saate baktım tam 3 dakika geçmişti.
Kaldı 10 dakikam.Telefonuma gelen mesajı açtım ve konuma baktım.
10 dakikada asla varamazdım!Bu Lotte World Tower & Mall AVM'ydi.
Seul'un en iyi AVMlerinden biriydi!Hemen olduğum Cafe'den çıkıp arabama doğru ilerledim.
Hızlıca gazlayıp attığı konuma doğru gitmeye başladım.Burası Kore , kalabalığıyla bilinen ülkelerden biri olan Kore.
Dinlediğim şarkının sesini fulleyip yola odaklandım.Saate bakma gibi bir şey söz konusu bile değildi.
5 dakika sonra
AVM'nin yakınlarına arabamı park edip hızlıca içeri girdim.
Güvenlikte vakit kaybetmiştim.
Hemen saatime baktım.14.22
Hoseok: Şimdi boku yedin Hoseok , artık ne yaparsın ne edersin yinede ölürsün.
Hemen konumdaki mağazaya gittim.
Şık bir Gucci mağazasıydı.
Kapının önünde gördüğüm beden ile şoka girdim.Bu Jungkook'un yanında ki çocuktu.Jeon'un attığı numaraya baktım ve hemen aradım.Telefonu çalan kişi oydu , hemen yanına yaklaşıp selam verdim.
Hoseok:Ben'im Jungkook'un çağırdığı çocuk.
Yoongi:Sen misin?
Onu çok bekletmiştim ve çok sinirliydi.Beni bırakıp Anamı sikeceği belliydi..Boydan aşağı bir beni turladı ve yüzüme döndü.Sanki ben olduğuma inanmamıştı.
-
Kore'nin bir vatandaşı olmadığım için araştırdığım kadarıyla AVM'nin fotoğraflarını koydum.Yanlış koymuşta olabilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The moneylender Jikook
FanfictionParasını istemek için kaçırdığı adamı şimdi aşk için kaçıracaktı.Jeon aşık olmuştu Park'a...The Moneylender Jikook.