🌈6🌈

270 32 3
                                    

Kapıyı çarparak sinirle girdi bahçeye. Duyduğu sesle sinirleri daha da tepesine çıktı, delirmek üzereydi. "Ho, sen mi geldin?" Azrail'in geldi şerefsiz.

Salıncakta yatan bedene yaklaştı, üstüne çıkıp yumruğunu geçirdi. Birkaç yumruktan sonra elini sağa sola sallayıp üstünden kalktı. "Amına kodumun şerefsizi ne istedin o çocuktan!? Bize hiçbir zaman zararı olmadı ama sen her zaman O'na zarar vermeyi düşünüp durdun. İnsan mısın lan sen!?" Birkaç yumruk daha atıp durdu.

"Söyle ne yaptın O'na.. söyle dedim!" Seonghwa gözlerini açmadan konuştu, cinleri daha da tepesine çıkmıştı şimdi. "O'na dokunmak o kadar güzeldi ki Minho.. o kadar sıkı bir de-"

"Seni öldüreceğim! Seni öldüreceğim artık!" Yumruklamaya devam ederken kollarından tutulduğunu hissettiğinde saçlarına yapıştı, bırakmadı.

Seonghwa altında acıyla inlerken saçını çekip yumruklamaya devam ediyordu. "Seni öldüreceğim.. beni duyuyor musun!? Müebbet hapis cezası da alsam seni öldüreceğim!"

"Seni seviyorum Minho, sen bunu fark edemiyorsun. Beni buna sen mecbur bıraktım, üzgünüm." San'ın kollarından sıyrılıp üstüne atladı bu sefer daha da sertleşti yumrukları. "Amına koyayım neden gelip benimle konuşmadın o zaman!? Neden bana anlatmak yerine O'na acı çektirdin, şu an ne halde biliyor musun sen!?"

"İnan bana umrumda değil.. sadece olması gerektiği konumda. Hatta O'na yaptıklarım az bile." Üzerinden San'ın yardımıyla kalktı, yerde yatan bedene tükürdü, yüzüne tekme attı.

"Ayağını denk al, erkenden cehenneme gitmek istiyorsan.. götün yiyorsa O'na zarar ver hadi. Bak seni cehennemin hiç bilmediğin yerlerine göndermek için elimde ne geliyorsa yapacağım."

...

Felix ıslak bezi sıcak alnından kaldırıp su dolu kaseye geri koydu, Han sessiz bir çocuktu her zaman. Kimseyle soeunu olmazdı her zamana pozitif ve güler yüzlüydü.

Ateşi biraz olsun düştüğünde hemşireye seslendi, ilaç ve serum kontrolü yapıp odadan çıktı. Gözlerini yavaş yavaş açtığında Felix'i görünce gülümsemeye çalıştı Jisung. "Han, ağrın var mı? Hemşireyi çağırayım ister misin?"

"Hiç gerek yok.. iyiyim de, sen nasıl öğrendin?" Açılan kapıya döndüklerinde ikisi de Minho'yu görünce şaşırdı, Felix birşey söylemeden odadan çıkıp kapıyı kapattı. "Sana bir daha gelme demedim mi ben? Neden geldin, defol arkadaşlarının yanına!"

"Lütfen bana bakar mısın?" Jisung yüzünü döndüğünde, Minho dizlerinin üstüne çöktü kanlı ellerini koydu ve eğildi. "Onlar adına senden özür dilerim Han Jisung. Özellikle de kendi adıma.. sana yakın davranıp bazı şeyleri öğrendikten sonra senden uzaklaşıp aptalca davrandım ben üzgünüm. İstersen kafama vazo atmak yerine su şişesini ya da serum direğini kullanarak vurabilirsin, senin çektiğin acılar kadar canımı yakmaz. Böyle biri olduğum için özür dilerim, beni affetmen için ne gerekiyorsa ya da kaç kez özür dilemem gerekiyorsa yaparım-"

Ağrıyan kasıklarına rağmen zor da olsa kalkıp yere çöktü, sarıldı biriciğine Minho. "Onların böyle olması ve seni kör etmeleri senin hatan değil Lee Minho. Seni uyandırmak için elimden gelen herşeyi yaptım ama sen benden uzaklaştın.. gerçekleri biraz daha geç öğrendin." Minho bahçeden çıkmadan duyduğu şeyi düşünüyordu, soracaktı da.

"Han Jisung.. benden hoşlanıyor musun?" Yatağın üstünde duran kırmızı işlemeli atkıyı alıp Minho'nun boynuna doladı, ağrısı olsa da gülmeye çalıştı. "Tanımadığın hâlde atkını verecek kadar güzeldin.. o günden beri seni seviyorum Lee Minho."

"Bak ben mükemmel biri değilim, işte gördün. Beni sevmeyi bırakamaz mısın? Sana zarar vermemden, sürekli canının yanmasından korkmuyor musun Han?" Başını iki yana salladı, ellerini süt beyazı enseye attı.

"Birbirimizi tamamlıyoruz.. iki yarım gibiyiz Lee, birbirimize ihtiyacımız var. Bu atkıyı bana verdiğin günden beridir sana ihtiyacım var. Sıcaklığına, gülüşüne, sesine, dudaklarından çıkacak tek bir kelimeye," ince parmaklarını göğsüne koyup gözlerinin tam içine baktı. Minho kızarmıştı. "bu kalbe ihtiyacım var.. kalbindeki desteğe ihtiyacım var. Bu yüzden seninle olmak istiyorum."

"Ben böyle şeyleri yapamam, dediğin mükemmel Minho-" Ensesinden kendine çekip dudakları birleştirdi Han. Kim ne derse desin O'nun herşeyine ihtiyacı vardı.

Uyanır uyanmaz yazdım hata varsa affola, sonraki bölümde date gibi birşey olabilir.
Biraz zamanda ilerleme olacak.
Konu iyi gidiyor mu şuan?

 Konu iyi gidiyor mu şuan?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





His Scarf Stayed On Gay MinSung ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin