Ben yazarken bu kadar olacağını planlamıyordum. Can sıkıntısı için kafamda kurduğum karakterleri yazıyordum. Bir kaç arkadaşım beğendiği için yayınlamak istedim.
Iyi okumalar..
Başladığın tarih?
"Hey bakar mısın? "
Arkamdan kalın bir erkek sesi duymamla olduğum yerde durdum ve arkamı döndüm. Bizim derslikte birkaç kez gördüğüm bir çocuktu.
"Yarin akşam bir kaç kişi bara gidiyoruz maksat ortam olsun gelmek ister misin diye soracaktım."
"Teşekkür ederim ama benlik değil "
"Üniversitede tanıdık ortam olması lazım başarılarını görmeleri için"
Haklıydı. Burda sessiz biri olduğun zaman kimse seni tanımaz ve bu da başarılarının görülmesini engellerdi. Fakat hiç gidesim yoktu.
Düşüncelerimi bozan şey tekrar onun sesiydi."Geliyor musun?"
Kafami sallayarak "Sen yeri ve saati at belki gelebilirim."dedim
Tamam diyerek yanımdan uzaklaştı.
Bir mağaza görünce girdim ve bir kaç şey alıp çıktım. Eve doğru yürürken bir kaza olduğunu gördüm ve koşarak yaklaştım.
Büyük bir tırın altında kalan arabaya baktığımda içinde 2 çocuklu bir aile vardı."Şu kalabalığı bir açın ve bağırmayı kesin."
Kalabalık uzaklaşmaya başladığında kolumdaki toka ile saçımı bağladım arabanın yanına gidip önce çocuklara sonra anne ve babaya baktım.
"Ambulansı arayın hemen."
5,6 yaşlarındaki küçük kız çocuğu gözünü açmaya başladığında ağlıyordu aynı zamanda anne baba diye haykırıyordu.
"Bak güzelim ağlama ve dediklerimi yap söz veriyorum sizi burdan çıkartacağım."
"Abla annemler uyanacak mi?"
Gözümden yaş geldiğinde kafami salladım ve evet dedim.
Çocuğu kontrol edip bir şeyi var mi diye baktım çok şanslıydı kolunun incinmesi dışında hiç bir şeyi yoktu.
Ambulansın gelmesiyle durumu açıkladım."30lu yaşlarında erkek omurga ve bel kısımlarında kırık olabilir. Aynı zamanda beyin kanaması riski de var. Ve yine 30lu yaşlarda kadın çok fazla kan kaybı var acil yetişmesi gerek bacağında kesikler var. 15 yaşlarında erkek çocuk. Herhangi bir kanaması yok fakat iç kanaması olabilir. "
5,6 yaşlarındaki küçük kızı gösterip "o iyi" dedim
"Doktor musunuz"
Arkamdan gelen ince sese dönmeden "Hayır 3.sınıf tıp öğrencisiyim."
Aile arabadan çıkarıp ambulanslar ile hastaneye götürüldü.
Küçük kız çocuğu yanıma ağlayarak geldi
Ona gülümseyerek
"Ben Gaye senin adin ne bakalim " dedim
Ağlamaktan zar zor anlaşılan sesi ile sadece
Melis diyebildi"Melis güzelim biliyorum çok korkuyorsun ama iyi olacaklar tamam mi? Güçlü olman lazım."
Zoraki gülümseme ile kafasını salladı.
Hastaneye geldiğimizde acilin kapısında beklemeye başladım.
Melisin tüm kontrolleri yapılmıştı ve gayet iyiydi. O kazadan burnu bile kanamadan çıkması çok büyük şanstı. Umarım ailesi de iyi olurdu.
Küçük bir kız çocuğunun ailesiz kalması kadar kötü bir şey yoktu.Kendimden biliyordum.
Yoğun bakımdan çıkan doktorun yanına giderek durumlarını sordum.
"Kadın çok fazla kan kaybetmiş. Kan grubu(Ab) çok bulanan kan grubu olduğundan bir sorun yok bacağındaki kesik de çok ciddi bir yerde değil fakat eşi için aynısını söyleyemem. Omurga kemikleri ve bel kemikleri kötü durumda. İç kanaması var. Durumu riskli."
"Anladım peki küçük çocuk?"
"Durumu gayet iyi şu anlık"
"Ic kanaması olabilir"
"Şu an bir şey gözükmüyor fakat düzenli kontrolleri yapılacak."
Babasının durumu çok riskliydi. Kurtulması mucize gibi bir şeydi.
Melisin koltukta uyuya kaldığını gördüğümde yanına gittim ve kafasını dizime koydum.Ağlayarak gelen iki kadın, adam ve melisin dedesi olduğunu düşündüğüm biri koşarak yoğun bakımın kapisina geldi.
Kadın Defnem kızım diye adeta haykırıyordu.Adam yanıma gelerek melise bakti.
"Bilgilendirmislerdir trafik kazası. Melisin kontrolleri yapıldı gayet iyi. Korkmasın diye uyursan zaman çabuk geçer demiştim."
Kızarmış yeşil gözleri ile önce melise sonra bana bakarak konuştu.
"Abim yengemin ve Berkin durumu nasıl?Soylediler mi?"
"Yengen fazla kan kaybetmiş. Ama ciddi bir şeyi yok dediler. Berk şu anlık iyi fakat takipteler iç kanaması olup görülmeyebilir.
Ama abin için aynı şeyleri söyleyemem. Durumu riskliymis. "Melis uyandığında yeşil gözlü adama sımsıkı sarılmıştı.
"Amcaa"
"Güzelim "
"Amca ben çok korktum. Ama bu doktor abla güçlü durursam annemler de güçlü olurmuş o yüzden güçlü durmami söyledi."
Melisin söylediklerine tebessüm ederken
Yeşil gözler birden bana döndü.
"Doktor musun?""Ha-"
Ben konuşacakken melis araya girdi.
"Amca o gelmeseydi biz hala orda olurduk geldi. Bizi kurtardı. Hatta abimin bir şeyi var mı diye kontrol etti sonra annemle babama baktı."
"Meliscim ben bir şey yapmadım. Sadece kontrol ettim." Yeşil gözler tekrar bana döndüğünde "ve hayır doktor değilim yani henüz."
Kafasını anladım dercesine salladı.
Kantine inip bir kaç yiyecek ve su aldım.
Yere çökmüş olan kadının yanına gidip suyu uzattım."Lütfen güçlü olun. Bakın siz üzüldükçe ağladıkça melis daha kötü oluyor. Iyi olacaklar. "
Kadın daha sakinleştiginde her biri bir köşede çökmüş sessizce doktoru bekliyordu.
Yeşil gözler odağıma girdiğinde konuşup konuşmamak arasında gel git yaşayıp durdum. Tam konusmaya karar verdiğimde o konuştu.
"Siz gidin isterseniz akşam oldu"
"Sorun değil bende aynı şeyi sizin için söyleyecektim. Melis burda beklemesin hem çok yoruldu hem çok korktu. "
"Biz İstanbul'da yaşamıyoruz. Abimler de tatil için gelmişti."
"Bende kalabilirsiniz. Burda beklememizin bir yararı olmaz en azından çocuk daha fazla yıpranmaz. Bu arada ben Gaye."
"Teşekkür ederim. Memnun oldum bende Çağan."
Adının çağan olduğunu öğrendim adam kalkıp annesinin ve babasının yanına gidip bir şeyler söyledi ve daha sonra melisi kucağına alıp ablasıyla yanımıza geldi.
"Güzel kızım sana rahatsızlık vermeseydik."
Kadının elini tutup gülümsedim.
"Ablacım rahatsızlık verecek olsaydınız davet etmezdim. Bunları düşünme lütfen melis çok üzüldü korktu. Daha fazla burda kalmasın çocuk. "
"Peki siz çağan ve melis gidin ben annemleri ikna edebilirsem ararım çağani"
Kafami sallayarak hastaneden çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Çaye Masalı-
General FictionKim bilir¿ Belkide iç sesim haklıydı. Kendimi karanlık, yalnız ve iğrenç bir dünyanın içine hapsetmiştim. Tek yaptığım eğlence, çaba ve hırstı. Peki ya aşk, sevgi¿ (...) Gaye İzel Akman peki bu kez de kaçacak mıydı? Yoksa tüm korkularına karşı savaş...