7.BÖLÜM

49 1 0
                                    


"Ender Bey kapının kolu neden sizin elinizde? Onun kapının üzerinde olması gerekmez miydi?"

Ender Bey bir bana birde elinde kalan kapının koluna baktı. Sinirle arkasını dönüp kolu kapıya takmaya çalıştı. Bir kaç kez zorlasada kapının açılmaya niyeti yok gibiydi. Telaşla ne yapacağımı şaşırdım. Ne yapabilirdik ki. Lanet olsun telefonumuda masada unutmuştum. Hayır ne diye o kadar yüklenirsin ki kapıya. Ender Bey artık bir işe yaramayacağını anlayınca kapıyı bırakıp sinirle soludu. Elinde tuttuğu kapı kolunu lere fırlatıp bir küfür fısıldadı ardından ceplerini yoklamaya başladı. Bir süre sonra aradığı şeyi bulamayınca yeniden bu sefer daha önce hiç duymadığım bir küfür daha savurup sinirle çakmak çakmak olmuş gözlerini bana çevirdi.

"Hepsi senin suçun."

"Allah Allah neden benim suçummuş kapıyı kapatan sizsiniz."

"Kapat kimse gelmesin diyende sendin."

"Ender Bey ben size insanca kapıyı kapatmanızı söyledim, kapıyı kırmanızı değil."

Ender Bey sinirle geniş mutfakta bir kaç volta attıktan sonra yeniden bana döndü.

"Peki neden beni buraya getirdin. Lütfen mantıklı birşey olsun."

Eyvah şimdi yandım işte. Sırf pasta için sizi buraya getirdim diyemezdim. Eğer söylersem şuan ki siniri tavan yapar ki buda benim kalp sağlığım için hiçte iyi birşey değildi. Ender Bey cevap beklercesine bakıyordu gözlerime.

"Ben... şey... ıhhh... aslında..."

"Söyleyecek misin?"

Lanet olsun aklıma hiç birşey gelmiyordu.

"Şey... bir adam vardı takım elbiseli...ıhh o adam evet o adam sizi çağırıyordu da... şey yani önemliymiş."

Ender Bey kaşlarını çatıp dikkatkice bana baktı.

"Neşe gerçek sebebi soruyorum."

Bu adamın tıpkı Sırma gibi zihin okuduğundan şüphe etmeye başlamıştım. Gözlerimi sert ve soğuk bakışlardan kaçırıp ellerime diktim.

"N-ne gerçek sebebi Ender Bey."

"İkimizde kimsenin beni çağırmadığını biliyoruz.-biraz duraksadıktan sonra- Saçma bir sebep değil mi?"

Ender Bey'in sinir katsayısını yükselteceğini bilmeme rağmen başımı olumlu anlamda salladım.

"Şey -elimle arkamda bulunan muhteşem pastayı göstererek- ben hamur işlerine oldukça meraklıyımdırda. Bu pastayı görünce incelemek istedim. Ama görevliler beni kovd-"

"TAMAM. Saçmalamayı kes."

Ender Bey'in bu ani çıkışı beni korkutsada benim uğraş ve zevklerime saçma demesi sinirimi bozmuştu. Sonuçta bu bir hobi ayrıca ben kötü birşey yapmamıştım ki. Bu kadar sesini yükseltmesi yersizdi. Ama yinede sesimi çıkarmamaya kararlıydım.

Ender Bey oldukça geniş olan mutfağın ortasında elini saçlarına geçirerek birkaç volta attı. Birkaç saniye sonra duraksayarak elini ceketinin cebine ardından kumaş pantolonunun cebine atıp kurcaladı. Aradığını bulamamış olmalı ki oflayarak elini anlına yavaşca vurarak keskin mavi gözlerini bana çevirdi.

"Peki telefonun yanında mı?"

Ahh lanet olsun yanımda değildi. Masada unutmuştum. Her zaman vücudumun bir parçası olarak görüp yanımdan ayırmadığım telefonumu en çok lazım olduğu an başka bir yerde unutmuştum. Ender Bey'in umutlu bir cevap bekleyen bakışlarına karşılık üzgün bir bakış yollayıp başımı olumsuz anlamda salladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 10, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAHŞER (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin