1.BÖLÜM

124 3 1
                                    

Olmadı...

Yine olmadı. Yine elim boş çıktım bu iş yerinden de. Sabahtan beri üç tane otel iki tane de şirket dolaştım ama hiç birinde de iş başvurum kabul edilmedi. Kendimi tam bir beceriksiz gibi hissediyorum. Son girdiğim ve başarısızlıkla sonuçlanan otelin geniş boydan boya camdan oluşan kapısından yavaşca dışarı süzüldüm. Eylül ayında olduğumuz için hava oldukça soğuk ve rüzgarlıydı. Sert esen rüzgardan kendimi korumak amaçlı üzerimdeki bordo rengi kabanıma iyice sarıldım. Esen sert rüzgar saçlarımı havalandırıp iyice titrememe neden olurken elimdeki son iş yerinin yazılı olduğu kağıdı tekrar kontrol ettim. Son umudum olan otele gitmek için yoldan geçen boş bir taksiyi çevirip adres yazılı olan kağıdı şoföre uzattım ve arkama yaslanıp bu başvurumun kabul edilmesi için dua etmeye başladım.

Taksi şoförünün uyarısıyla verdiğim adrese ulaştığımızı anladım ve hemen şoföre cebimde bulunan son parayı çıkarıp ücreti ödedim. Taksiden inip kapıyı kapattım ve İstanbul'un ünlü otellerinden biri olan THE MARMARA TAKSİM OTEL'in giriş kapısına kadar yürüdüm ve tam giriş kapısında durdum. Derin bir nefes alıp son şansımın yaver gitmesini umarak otelin otomatik sürgülü kapısından geçtim ve receptiona doğru hızla ilerledim. Receptionun önüne geldiğimde rüzgardan hafif dağılmış olan saçımı düzelttim ve üzerimedee çeki düzen verip receptiondaki genç ve alımlı olan benden bir kaç yaş büyük olduğu belli olan bayana iyice yaklaştım ve tam masasının önünde durdum. Masasının önünde durur durmaz sarı saçlı bayan hemen bakışlarını önündeki bilgisayardan çekip bana çevirdi ve yüzüne sıcak bir gülümseme yerleştirip ince ve bir o kadar da güzel sesiyle

''Buyrun efendim.'' diyerek biraz olsun rahatlamama sebep oldu. Kadının gülümsemesine karşılık vererek ;

''Ben iş başvurusu için geldim.'' diyerek tuttuğum nefesimi dişarı verdim. Kadın bu telaşımı ve heyecanımı anlamış olmalı ki gülümsemesini genişleterek ;

''Tabii hanımefendi. İkinci kat sağdan 5. oda Müdür Murat Bey'in odası görüşmenizi müdür bey ile yapabilirsiniz.'' diyerek beni yönlendirdi. Genç bayana sıcak bir gülümseme gönderip başımla onayladım ve ikinci kata çıkmak için asansöre doğru ilerledim. Şansıma hemen gelen asansör ile hemen binip ikinci kat düğmesine bastım ve beklemeye başladım. İkinci katta duran asansörden inip ikinci kat koridorunda ilerleyip sağdan 5. odayı bulmak amaçlı koridorda dolandım. 5. odanın kapısının önüne geldiğimde üzerinde 'MURAT KARA' yazan ahşaptan yapılma oldukça sağlam gibi görünen ve oldukça güzel işlenmiş kapıya baktım. Bir kaç saniye daha kapıyla bakıştıktan sonra rahatlamak amaçlı üzerimde kabanı çıkardım ve krem rengi kışlık gömleğimi düzeltim. Koyu laciver dar kumaş pantolonumuda düzeltim tekrarda derin bir nefes alıp ahşap kapıyı tıklattım ve içeriden onay dolu bir cevap beklemeye başladım. Beklediğim cevap kısa süre sonra gelince yavaşca kapıyı açıp dikkatlice içeri süzüldüm.

Odaya ilk girer girmez ilk dikkatimi çeken oda da üç duvarı boydan boya kaplamış olan raflar ve bu raflarda bulunan klasörler, dosyalar ve çeşit çeşit kitaplar...

Diğer beş ofisin aksine burda boydan boya cam yerine kitaplık rafları bulunuyordu. Bu da rahatlık ve gösterişten çok çalışmaya önem verildiğini gösterir. Gözlerim Murat Bey'in masasına takılınca masada oturan 50li yaşlarda gözlüklü kırlaşmış saçlarıyla duran oldukça kibar görünen va bana gülümseyerek bakan adamı farketmemle direk adımlarımı hızlandırarak Murat Bey'in masasına yaklaştık. Sağ elimi uzatarak ;

"Merhabalar ben Neşe Çınarlı. Buraya iş görüşmesi için gelmiştim."deyince Murat Bey gülümsemesini iyice genişleterek

"Biliyorum Neşe Hanım. Buyurun şöyle oturun."diyerek beni klasik koyu yeşil ofis sandaylesine yönlendirdi. Murat Bey'in gösterdiği sadalyeye oturdum. Klasik ofis sandalyesi olmasına rağmen oldukça rahat olan sandalyeye iyice kuruldum ve Murat Bey'in konuşmayı başlatmasını bekledim. Ne Murat Bey ne de ben konuşmayınca sessizliğe daha fazla dayanamayıp elimde şirket şirket dolaştırdığım CV'mi Murat Bey'e uzattım. Elimden alıp uzunca CV'mi inceleyen Murat Bey ellerini gözlüklerine götürdü ve gözlüklerinş gözünden çıkartıp gözlerini biray ovaladı ve tekrar gözlüklerini taktı. Sonra bana döndü ve

MAHŞER (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin