Ben izmirde yaşayan bir ailenin tek oğluyum daha dört yaşındaydım babam hastalanmıştı ama nesi olduğunu bilmiyordum dedim ya küçüktüm anlamadım bir kaç gün sonra eve birileri geldi ve babamı götürdüler sanırım hastaneye gitmişti konuşurlarken duydum.
hiç bir şeyden haberim yoktu gece hastalandım annem babamla birlikte hastanede olduğundan bana yengem bakıyordu dayımda annemlerle birlikte hastanedeydi galiba annem olmadığı için yengemler götürdü beni hastaneye o gün ilk defa yanımda babam yokken iğne oldum ben, canım çok yanmıştı ama ağlamak yerine göz yaşlarımı içime atmayı tercih etmiştim (nedense).
ve o gün ilk defa habersizce de olsa babasızlığımı tattığım gündü eve gittiğimizde teyzemler halamlar falan vardı ama aralırında babam yoktu (nerdeydi bu adam?) hiç kimseye sormamıştım çünkü herkez ağlıyordu bende bir köşede uyuya kalmıştım sabah kalktığımda yatağımdaydım ve ev kalabalıktı (neden herkez bizim eve gelmişti?) herkez ağlıyodu sonra hep birlikte mezarlığa gitmişitik hayla kimse bana bişey söylemiyordu (nesi var bunların?) sonunda eve gelmiştik beni odamda kuzenlerim oyalıyordu ve içerden bir ses gelmeye başladı bu ses kur'an sesiydi evet evet kur'an okunuyordu.
aksam olduğunda çoğu kişi gitmişti ve sonun da biz bize kalmıştık annem beni karşısına almıştı çok üzügün ve ağlamaktan bitkin gözüküyordu onu öyle görünce kalbim yerinden söküldü sanki nasıl bi acıydı bu? ve konuşmaya başladı :
- Rüzgar oğlum sana bişey söylemem gerek
diyerek lafa başladı...
- Bak oğlum baban bir yere gitti ve artık bizimle yaşamayacak
- Neden anne , babam nereye gitti ?
- Baban cennete gitti rüzgar orası çok güzel bir yer , orada bir sürü oyuncaklar var orası çok uzak bir yer o yüzden baban artık gelemeyecek ama zamanı gelince biz babanın yanına gideceğiz oğlum- Peki anne, ya özlersem?
- Özlersen fotorafına bakarız oğlum yanına gidemeyiz ki
Demişti, o an anneme sarılmıştım...
uyku vaktimin geldiğini ve uyumam gerektiğini söylemişti annem....
Sabah kalktığımda ev biraz daha sakindi ve bunlar babamsız geçirdiğim ilk zamanlardı
ARADAN BİR HAFTA GEÇTİ
gün geçtikçe evde olan insanlar azalmaya başlamıştı (ne yani bu kadarcıkmıydı) zamanla babamı özlediğimi fark ettim içimde bi boşluk vardı bu hep böyle mi olcaktı.. ACI VERİCİ ...
Annem bazen evde kur'an okutup davet veriyordu sanırım bu babam için di.
beş yaşındaydım annem beni sübyan kursuna verdi orada hem kuran-ı kerim öğrenip hemde farklı aktiviteler yapıyorduk yaşıma göre biraz hareketli bir çocuktum, kursta yeni arkadaşlarım ve yeni öğretmenlerim oluyor du...
üstünden epey zaman geçmişti ve ben yedinci yaşıma girmiştim hayla içimde bi baba eksikliği vardı ama her ne kadar üzülüp onu özlesem de bu konu hakkında pek fazla konuşmak istemezdim çünki her konuşulduğun da annemin de benim de canım biraz daha yanıyordu biraz daha acı çekiyorduk..
şuan onsekiz yaşındayım lise sona gidiyorum mimarlık bölümünü okuyorum hayla izmirde oturuyoruz babamı bırakmak istemiyoruz onun için üniversteyide izmirde okumak istiyorum..
ada diye bir arkadaşım var çok tatlı bir kız sarı saçları var hele gözleri masmavi ada benim çocukluk arkadaşım annemle ada nın annesi leyla teyze uzun yıllardır arkadaşlar çocukluktan beri ada dan hoşlanıyorum ama o beni sevmiyor herhalde lisede aynı okuldayız sınıflarımız karşılıklı o iç mimarlık okuyor ben ise dış mimarlık ama üniverstede iç mimarlığa geçmek istiyorum ada üniversteyi istanbulda okumak istiyormuş ben ise annemi bırakamiyacağım için izmirde okuma kararı almıştım bikere ada yla bir kaç yıl ayrı kalacaktık :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim hikayem
CasualeKitabın giriş kısmında gerçek bir olaydan esinlenerek yazmaya başladım,daha dört yaşındayken hayatın tattırabileceği en büyük acılardan birini tadan küçük bir çocuk ve onun hayatı,zorlukları,heycanları,babasız büyüyen bir çocuk hayatın tadını nasıl...