sabah uyandığımda annem başımda adikilmiş saçımla oynuyordu biliyor du ki saçımla oynanmasını seviyorum biraz doğruldum ve anneme onu ne kadar çok sevdiğimi söyledim hayattaki tek varlığım annemdi beni büyüten hem anne hemde aynı zamanda bana baba olan kişi annemdi daha önce pek fazla çalışmamıştı annemin emekli mağışıyla geçiniyorduk ve dedemden kalma iki katlı dumlex bi evde yaşıyorduk pek fazla bi masrafımız olmuyor du sonuçta iki kişi ne kadar harcaya bilirdi ki...
saate baktım ve hazırlanmam için sadece 15 dakikam olduğunu gördüm ve hızla yataktan kalktım annemde bana kahvaltı hazırlamak için aşşağı indi ama canım yemek yemek istemiyordu sadece biraz portakal suyu içeceğimi söyledim ve yine kahvaltı yapmak istemediğim için tepki göster di hazırlandım ve merdivenlerden hızla inerken ayak seslerim tüm evi kaplamıştı annem mutfaktan 'yavaş in rüzgar düşüceksin' bağırırken kendimi tutamadım ve gülmeye başladım (matmazel beni hayla küçük bir çocukmuş gibi görüyordu) sonra biraz yüzünü buruşturup
- ne düşündüğünü tahmin ediyorum küçük adam
rüzgar - küçük adam demeseydin güne daha mutlu başlayacaktım matmazel
- sen benim hayla küçücük , yere düştüğünde ağlayan oğlumsun (diyip suratını astı)
rüzgar - anneee yakında üniversteye gideceğim neyden bahsediyorsun sen ?
- olsun sen benim küçük oğlumsun hayla
rüzgar - ama senin bu küçük oğlun okula geç kalıyor (bu arada kapı çalıyordu)
- ben bakarım oğlum,sen bişeyler atıştır aç aç gitme
rüzgar - okulda yerim matmazel geç kalıyorum,kapıyada ben bakarım
diyip kapıya doğru yöneldim,ve gelen ada'ydı
ada - gelmeyeceksin sandım
rüzgar - biraz geç kalktım geliyorum (annem arkadan bir şeyler söyleyerek geliyordu)
- adaa kızım nerelerdesin sen insan bir yanımıza gelir öyle değil mi?
ada - kusura bakmayın eda teyzeciğim okuldu dersti derken aklımdan çıkıyor
- ben anlamam ada bu akşam bize yemeğe geliyorsunuz annenede söyle yemek yapmasın kalabalık sofraları özledim
rüzgar - tamam söyler annecim izninle gidebilirmiyiz artık
- tamam hadi geç kalmayın siz
ve evden çıktık okula doğru ilerliyorduk saate baktığım da bayağı geç kalmıştık ve bugu hiç okula gidesim yoktu adaya dönüp
rüzgar - zaten geç kaldık bugun okulu assak ?
ada - olmaz rüzgar,bizi okulda sanıyorlar
rüzgar - akşam yemekte söyleriz,lütfeeen (diyip yavru köpek bakışları atmaya başladım)
ada - hayııır hiç sökmez bu bakış rüzgar efendi
rüzgar - ama gelirsen sana pamukşeker alırım
ada - beni bi pamuk şekerle kandıramazsıııııın
rüzgar - iki tane pamuk şeker alırım ozman
ada - üçte anlaşalım
rüzgar - nerene yiceksin onların
ada - tamam gelmiyorum
rüzgar - şaka yaptım canım arkadaşım sen iste on tane alırım
ada - yirmi tane istesem almican yani
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim hikayem
CasualeKitabın giriş kısmında gerçek bir olaydan esinlenerek yazmaya başladım,daha dört yaşındayken hayatın tattırabileceği en büyük acılardan birini tadan küçük bir çocuk ve onun hayatı,zorlukları,heycanları,babasız büyüyen bir çocuk hayatın tadını nasıl...