Bölüm 2 - Mutluluk

767 58 30
                                    

Saat 7'de parka gelmiş, Ushijima'nın altında bekleyeceği ağacı arıyordun. Park çok büyük olduğu için biraz yürüdün. Hafifçe rüzgar esiyordu. Açık bıraktığın saçların uçuşuyordu. Ağacı buldun. Ushijima seni bekliyordu. El salladın. Hemen yanına gittin.

Ushijima: Merhaba Y/N. Nasılsın?
Y/N: İyiyim, teşekkür ederim. Sen nasılsın?
Ushijima: Ben de iyiyim. Maçta beni fark etmedin sanırım.
Y/N: Evet, heyecandan hiçbir yere bakamadım top dışında. Kazanmaya o kadar odaklanmıştım ki. 
Ushijima: Anlıyorum. Sorun değil. Tebrik ederim. Söz verdiğin gibi Ulusallara çıktınız.
Y/N: Teşekkür ederim.
Ushijima: Ve milli takıma davet edildiğini duydum. Tebrik ederim. Hak ettin.
Y/N: Ah, çok naziksin. Tekrar teşekkür ederim.
Ushijima: Y/N, nasıl söze gireceğimi bilemiyorum, o yüzden çat diye söyleyeceğim. Ben senden hoşlanıyorum. Uzun bir zamandır. Sana nasıl söyleyeceğimi bilmediğim için söyleyemedim. Hislerimin seni kırmasından korktum. Ama artık yapamıyorum. Bunu sana söylemem gerektiğini düşünüyorum. Benim kız arkadaşım olur musun?
Y/N: B-ben...
Ushijima: Yo, hemen yanıt vermene gerek yok. İstediğin zaman yanıt verebilirsin. Reddedebilirsin de. Üzüleceğimi düşünme. Senin üzülmeni asla istemem. Eğer istemiyorsan sö-
Y/N: Ushijima... Sakin ol. Ben... Ben de senden hoşlanıyorum. Seni bugünkü maçta tribünde sevinçle beni izlerken gördüğüm anda hislerimden emin oldum. Ve evet. Kız arkadaşın tabii ki olurum.
Ushijima: G-gerçekten mi? Çok teşekkür ederim.
Y/N: Teşekkür etmene ne gerek var? Asıl ben teşekkür ederim. Hislerime tercüman oldun.
Ushijima: Seni çok seviyorum. Sarılabilir miyim?
Y/N: Niye soruyorsun? Tabii ki sarılabilirsin! Ben de seni seviyorum.

Sana güçlü kollarıyla sımsıkı sarıldı. Hafifçe esen rüzgar Sakura ağacının üzerindeki çiçeklerin yapraklarını yerlere döküyordu. O kadar güzel bir görüntü çıkmıştı ki ortaya. Birkaç dakika öyle kaldıktan sonra kollarını gevşetti ve sadece birkaç santim aşağıdaki güzel yüzünü elleri arasına aldı. "Seni seviyorum Y/N." "Ben de seni Ushijima." Ushijima eğildi ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. "İstersen şuradaki banka oturup sohbet edebiliriz, ne dersin?" "Olur, tabii ki."

El ele banka doğru yürüdünüz. Oturup biraz sohbet ettiniz. Kendinizden bahsettiniz. Sen anlatırken Ushijima sana öyle güzel bakıyordu ki, dayanamayıp yanağını öptün. "Karşımda bana bu kadar güzel bakan bir adam varken öpmemem saçma olurdu, değil mi?" Gülüştünüz. Saatin ilerlediğini fark edip Ushijima'ya söyledin, "Yurda geç kalmayalım. Bu gece için sana minnettarım." "Asıl ben sana minnettarım. Neyse hadi gidelim." Yine el ele yurda doğru yürüdünüz. Erkek yurduna gitmek için yanından ayrılırken yanağını öptü ve "Yarın okulda görüşürüz. İyi geceler sevgilim." dedi. Sen de "İyi geceler sevgilim! Görüşürüz!" dedin ve kızlar yurduna doğru yol aldın.

Bugün daha ne kadar mutlu olabilirim ki derken yanıldığını anlamıştın. Ushijima'yı gerçekten seviyordun. Onun bakışları, sözleri, voleybolu mükemmel oynuyor oluşu... Ona hayrandın. Hislerinin karşılıksız olmadığına o kadar sevinmiştin ki. Milli takıma seçilmen ve ulusallara çıkmanız da cabasıydı. İçinden "Bugün mutluluktan ölmezsem başka bir gün de ölmem." diye geçirdin ve yüzünde kocaman bir gülümseme ile yurt odana girdin.

Ş𝙖𝙢𝙥𝙞𝙮𝙤𝙣, 𝙐𝙨𝙝𝙞𝙟𝙞𝙢𝙖 𝙒𝙖𝙠𝙖𝙩𝙤𝙨𝙝𝙞.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin