LİSELİ AŞIKLAR

2. BÖLÜM ' AYNI SIRA '

Sınıf öğretmenimiz girmişti dersimize. İyi birine benziyordu , sarışın bir kadın hocaydı. Ayrıca baya sevecen biriydi. Kendimizi tanıtmamızı istedi ilk başta.

Pencere tarafından kaldırarak ad,soyad , anne adı gibi sorular soruyordu . Sırada ben vardım. ' Hocam adım Çağla ' dedim diğerlerini söyledim. Tüm sınıf sırayla kalkıyordu . Böylece bizde arkadaşlarımızın adını öğreniyorduk.

Sonra hocamız uzun süre arka sıraya baktı , en arka 4 kişinin oturduğu yere . Sanırım onların çok konuştuğunu anlamıştı ve bi oraya daha sonra başka yerlere baktı .

' Gençler sizi ayırmam lazım , çok konuşuyorsunuz .' dedi . Biz güldük ve daha sonra ise kızların yanına oturtmaya başladı . Tek Berk kalmıştı . Hoca Buket ile bana baktı ve ' kızım Buket sen yan sıraya tek oturan arkadaşının yanına geç , Berk'i senin yanına oturtsam siz de konuşursunuz o yüzden en iyisi Çağla'nın yanına otursun .' dedi . Buket bana baktı güldü , ben şaşırmıştım .

Buket çantasını alıp yan sıraya geçti ve yanıma Berk geldi . Bana bakıp gülüyordu ' Yine ben.' Dedi . O an güldüm ' Maalesef fakettim . ' dedim .

Aslında gıcık olmasına göre iyi çocukmuş . Sürekli komik şeyler söylüyordu , beraber gülüyorduk . Çok fazla ortak noktamızın olduğunu fark ettik.

Okul çok çabuk geçiyordu , şimdiden iki hafta geçmişti. Zaten bende böyle çok mutluydum hatta okulun tatil olmasını bile istemiyordum. Annem yine her zamanki gibi bu konuda da haklı çıkmıştı , o hep ' Kızım sen liseye geçtiğin zaman elbet zorluklarla karşılaşacaksın ama hiç bitmesini istemeyeceksin. 'derdi.

Haftanın ilk günü ve en sıkıcı olan pazartesi sabahı. Annem yine 'Çağla , Çağla 'diye bağırıyordu. Yatağım o kadar rahattı ki kalkmak bile istemiyordum. Aşağıdan yine Buket'in sesleri geliyordu , annemle sohbet ediyorlardı . Buket'i bazen hiç anlamıyordum , kız o kadar pozitif biriydi ki, okul sabahları üşenmeden annemin börekleri için bize gelirdi.

Üstümü giyip hemen aşağı indim . Hızlı bir şekilde kahvaltı yapıp Buket ile okul yoluna koyulduk .

Berk gelmiştir diye dua ediyordum . Buket ise bana bakıp sırıtıyordu ve ' Kime dua ediyorsun acaba ?' diyerek benimle uğraşıyordu.

Okula vardığımızda , her zaman ki gibi müdür konuşma yapıyordu. Neyse ki bu sefer uzun sürmedi hemen yukarı çıktık . Fakat ben Berk'i görememiştim . Aşağı da törende de yoktu . O an meraklandım ' Nerede acaba ?' diye kendime sorular soruyordum .

Hoca sınıfa girdi ve hiç beklemeden derse başladı . Ders çok sıkıcıydı ama dinlemek zorundaydım çünkü sınavlarımız başlıyordu.

İkinci ders Berk geldi . Kolu sargılıydı ve hepimiz merak etmiştik. Yanıma oturdu ve ' Koluna ne oldu ?' diye sordum . Bana ' Kırıldı .' dedi . Şok olmuştum ama Berk ' ten beklenirdi . Hiç yerinde durmuyordu hatta o haline bile gülüyordu.

Onunla ilgili tuhaf duygular hissetmeye başlamıştım. Seviyormuydum? Yoksa nefret mi ediyordum ?

Bunu ben bile anlamış değilim aslında. Yada şimdiden hiç bunları düşünmemeliyim , her şeyi akışına bırakmalıyım.

Aynı sırada oturuyorduk. Sürekli masaya bir şeyler yazıp siliyordu . Ama tek bir şey biliyorum ; Ders ile asla ilişkisi yoktu . Yani bunu anlamak zor değil di , dışarıdan bakılınca bile anlaşılıyor du.

Okul çıkışında Buket'lere gittik. Annesi Azize teyze çok güzel yemekler yapmıştı . İlk önce güzelce karnımızı doyurduk daha sonra ise haftaya başlayacak sınavlarımıza çalışmaya başladık . İkimiz de sınavlardan çok korkuyorduk.

Okula gittiğimizde kendimizi çok tuhaf hissettik. Herkes çok rahat davranıyordu fakat biz ise sınavlar yüzünden çok çalışıyorduk . Bir haftada inek öğrenci olmuştuk. Sınavlar da bu çalışmamızın karşılığını alacağımızı umuyorduk.