Senden önce Ben

Bu ne saçma bir aşk böyle?

Herşeyi anlatmıştım. Doğruyu, tamamen doğruyu.

Beni dikkatlice dinlemişlerdi. Bu anlattıklarımdan sonra yani inatçılığımı ve onu kendime aşık edeceğimi anlattıktan sonra gülüştüler.

Beni farklı ve samimi bulmuşlardı. Uzun süre konuştuk ve birbirimizi anlattık. Sonunda arkadaş olduk. Dudaklarına yapıştığım Berkayla bile.
Tabiki Doğa hariç. Bu anlattıklarımdan sonra "yinede bu sevgilimi öpme hakkını sana vermez." diyerek çıkışmıştı. Ve yıllardır arkadaşlığını sürdürdüğü dostlarıyla arkadaş olduğum için bana çok kızgındı ve sanırım nefret ediyordu. Ama olsun o çocuğa kendimi 1 ayda aşık edemeyeceğim için burda sanırım biraz daha kalmam gerekiyordu.

Ve bu zaman diliminde bazı arkadaşlara ihtiyacım olacaktı. Çünkü tek başına bir şeyler başarabilecek bir potansiyele sahip değilim. Çünkü hayatımda hiç yalnız kalmadım.

Ama kazandığım dostlar olsada bir de düşman kazanmıştım. Ve bildiğim kadarıyla düşmanlar her zaman düşmanı olarak gördükleri kişiye karşı nefret hisseder ve onların yollarına her zaman taş koyarak, mani olurlardı. Bu kadar şeye rağmen birde onunla uğraşabilecek miydim?
~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~
Yeni edindiğim ve Doğa hariç kısa sürede samimi olduğum arkadaşlarımdan ayrılarak otel odasına doğru yürümeye başladım. İçki kokuyordum ki, bu gayet normaldi. Gece saat çok geç olmuştu.
Bir günde bunca şey bana fazlaydı. Bir takıntıyı kendime aşık etmek için ilk öpücüğümü hiç tanımadığım birine vermek çok fazlaydı. Ama belkide o, benim için sadece takıntı değildi. Farklıydı.
Ne kadar iğrenç ve pislik olsada onu istiyordum. Onu çok istiyordum. Belkide ona aşık olmuştum.
Evet aşık olmuştum. Gördüğüm andan itibaren ona karşı içimde hep bu duygu oluşmuştu. Ama kabullenemdim özellikle onu o kadınlarla gördüğümde hiç kabullenemedim. Ama artık kendimce kabullenme vakti geldi sanırım. Evet ona aşık oldum hayatımda hiç hissetmediğim duyguları bana yaşatıyordu. Onu gördüğümde içimdeki kelebekler sevişmeye başlıyordu.
Ona aşıktım kısa sürede olsada aşıktım hemde çok aşık.
Odaya geldiğimde Kağan bilmem kaçıncı uykusundaydı.
Onu uyandırmamaya özen göstererek yanına sokuldum. Ve bu yoğun geceden sonra gözlerimi heyecanla yumdum... Belkide rüyamda adını bile bilmeden aşık olduğum çocuğu görürdüm kim bilir.

Gözlerim, bir duvarı boydan boya kaplayan camdan süzülen güneş ışınlarına daha fazla dayanamayarak açıldı. Sabah olmuştu. Güneş, sanki sadece bizim odaya vuruyor gibiydi. İçerisi fazlasıyla aydınlıktı. Burası cidden güzel bi oda ve güzel bi oteldi.
Yataktan doğrularak kalktım. Duş almak için banyoya girdim çıktım ve Kağan hala götünden soluyodu.
Üzerindeki pikeyi açtım uyanmadı. İki metal eşya alıp birbirine vurdum yine uyanmadı hayvan. En sonuda gidip su döktüm ama bu seferde "ya rahat bırak" diye mırıldanarak uyumaya devam edince bende Kağanın üstüne çıkıp tepindim.

"Çüş. Bura sana yaramış belli. O nası bi kilodur, belimi kırdın öküz."

Piç smile atarak konuştum;

"Gül yüzüne meraklı olduğumdan uyandırmadım canım kardeşim.Kahvaltıya incez hadi." dedim ve odadan çıktım.

Otel koridorları herkesin kahvaltıda olmasından dolayı boştu.
Bu boş koridorlarda şirin terliklerimle yürürken birden önüme bir şey düştü.
Bilekliğimdi. Onu eğilip aldım. Tekrar bileğime takmaya çalışırken birden sert bir şeye çarpmamla. elimdeki bilekliği tekrar düşürdüm.

Kafamı kaldırdığımda onu gördüm.
Aşık olduğum, ama ismini bilmediğim çocuğu.                                                                                                Ona baktığımda sadece gözlerimin içine baktı. Sonra ise eğilerek bilekliği aldı ama gözleri hep gözlerimdeydi. Yerden aldığı onca para verdiğim bilekliği kendi bileğine tek bir hareketle taktı. Oysaki ben 2 saattir onunla uğraşıyorum.Neyse, sonra ise yine hiç gözünü benden ayırmadan bileğindeki bilekliği çıkardı nazik ellerimi kavrayıp kendi bilekliğini de bana taktı. Ve yanımdan öylece çekip gitti.
Neydi bu şimdi?
Neden her hareketi elimi ayağıma dolaştırıyodu?
Neden onu gördüğümde vücut ısım artıyordu.
Bu kadar kısa zaman içinde neden ona aşık olmuştum?
Bu ne kadar saçma bi Aşktı böyle...