Yibo beni yanına oturtmuş açtığı kameraya 'Dünya'nın en mutlu' insanı benim bakışlarını atıyordu.
"Merhaba YiZhan Channel izleyicileri kanalımıza hoş geldiniz!!! Bugünün konusu ne diye soracaksınız.. emin olun ben de bilmiyorum bunu çünkü sevgilim bugünün konusunu kendisi seçti ve bana da henüz söylemiyor."
Kıstığım gözlerimi ona çevirdim.
"Çıkar bakalım ağzındaki baklayı sinsi."
Yibo ayağa kalkıp mutfağımıza ilerledi. Orta çekmeceden bir poşet alıp yanıma geldi ve kameraya döndü.
"Bugünün konusu şekerimi tahmin et!"
O ne biçim isim be?
"Ne?"
"Şimdi şöyle Zhan; gözlerini poşete olan bant ile kapatacağım ve poşete olan sekerlerden birini emeceğim.. daha sonra seni öpmeye başlayacağım ve sen de bu öpücük sırasında şekerin tadını tahmin edeceksin."
Wang Yibo bu tam da senin getireceğin bir içerik..
"Asla ama asla böyle bir şey yapmam!"
"Bunu kabul etmiyorum! İddiayı ben kazandım ve sen de her şeyi kabul edeceğini söyledin."
Ahh cidden bu adam.
"Hem kamera da açık. Yapmak zorundasın."
İstemeyerek de olsa kabul etmek zorundaydım. Emin ol Yibo, bunun acısını senden çok fena çıkartacağım.
Yibo koltukta beni kendisine doğru çevirdi ve pakete olan maskeyi çıkartıp gözlerimi kapatı.
"Başlıyorum."
Yibo kısık sesle söyledi.
"Dudaklarını arala gee."
Dediğini yapıp dudaklarımı hafifçe araladım. Yibo dilini damağıma sürtü ve geri çekildi.
"Cevabın ne?"
"Hey! Anlamadım bile bir daha.."
"Oh~ gege başta isteksiz davranmıştın bir de."
"Yibo biraz daha konuşursan seni günlerce koltukta yatırırm."
Yibo sessiz kaldığına göre, yaptığım tehdit işe yaramıştı. Dudaklarımda tekrar bir baskı hissedince ellerimi Yibo'nun ensesine sardım.
"Hmm.. Çilek mi?"
"Doğru cevap! Sıradaki şekere geçiyorum."
Yibo ellerimi ensesinden uzaklaştırdı ve kısa süre sonra tekrar beni öpüp damağımı yaladı.
"Bu ne peki ge?"
"Ahh.. anlamadım."
Yibo'yu ensesinde tutup tekrar çektim kendime.
"Bir daha!"
Ne kadar öpüşürsek öpüşelim asla şekerin tadını alamıyordum.
"Yibo tatsız şeker diye bir şey mi var? Neden tat- WANG YİBO BENİ KANDIRIYOR MUSUN?"
Yibo kahkaha atarak benden uzaklaştı. Gözlerimi kapatan bandı sinirle çekip çıkardım. Gözlerim ışığa alışınca bana gülerek bakan çocuğa doğru koşturdum.
"Buna nasıl cüret edersin!"
"Gege beni öpmeye doyamadın.. bir daha yibo, anlamadım yibo, bu tatsız mı Yibo.. hahaha"
"Velet!"