11.Bölüm -Bakış-

126 5 0
                                    

İyi okumalar!

***

"Okulun basketbol takımına yeni öğrenci seçmeleri yapılacağı için iki üç ders boşmuş," dedi Begüm.

"Oh be." diyerek sevindi Ceren.

"Haftasonu etütüne ders eklemişler." diye homurdanınca Ceren'in mutluluğu kısa sürdü.

"Henna, sen daha hiçbir haftasonu etütüne gelmedin," diyerek bana döndü Elif. "Bu haftakine gelecek misin?"

"Hayır."

"Neden?"

"Dağ evine gidicez babamlarla."

"Keyife bak." dedi Batu gülerek. "Hadi salona inelim. Boğaç Beyleri en ön sıradan izleyelim."

Hep beraber spor salonuna inince ön sırada oturan çocuklar kalktı.

"Mete Abi! Siz gelin!"

"Abim siz otursanıza biz şu tarafa geçeriz."

"Yok abi, Boğaç Abi bizi oturttu buraya. Size yer tutmamız için."

Kendi aramızda gülerken çocuklardan teki bana çikolata uzattı.

"Henna Abla al."

Ona garip garip bakarken sırıttı.

"Boğaç Abi aldırdı, sen severmişsin."

Kızlar kıkırdarken gülümsedim.

"Teşekkür ederim."

Onlar gidince biz de sırayla oturduk. Ben çikolatayı yerken basketbol formalı öğrenciler giyinme odalarından çıkmaya başladı. Arada Boğaç da çıkarken gülümsedim. Ah Boğaç, çikolatalı kekim...

Sıraya dizilirlerken Boğaç bu tarafa baktı. Gözgöze gelince gülümsedi. Ben de gülümserken iki yanımda oturan Batu ve Koray sırıtarak bana bakıyordu ama ben gözlerimi Boğaç'tan ayırmıyordum. O da benden ayırmazken koçun düdüğü ikimizi de irkiltti. Sırıtıp etrafa bakınırken kendisi de adama bakmıştı.

"Henna bir telefonuna baksana," dedi Elif. Kucağımdaki telefonu alıp bakarken Elif'in instagrama attığı hikayeye baktım. Boğaç'la ben bakışırken bizi çekmişti.

Şöyleee bir aşk nasip et yarabbim, ayrıyken bile bakışalım❤
@hennabarutcu
@bogacyetkiner

Gülerken hiçbir şey demedim ve başlayacak olan maça odaklandım. Bir süre sonra başlamışlardı. Hepsi de hızlı ve sert oynarken tribünü coşturmuşlardı. Bense herkesin aksine sakince izlerken gülümsedim. Boğaç'a güveniyordum.

İstenilen skorlara yaklaşılmıştı. Top Boğaç'ın elindeydi ve basket atabilirse onların takım kazanacaktı. İşte şimdi heyecanlanmıştım. Karşı taraftan koşarken kendi sahasına gelince üç adım daha koşup topu attı. Kendi bedeni esnemişti.

Ve top potadan girdi.

Alkışlar ve ıslıklar koparken o bana döndü. Göz kırparken bizimkiler maymun gibi 'ooo' diye bağırmayı ihmal etmemişlerdi. Gülerken koçun sesini duyduk.

"Öğle arasına girdik, öğle arası sonunda dokuzuncu sınıfların voleybol seçmeleri olacak! Sizler derslerinize devam!"

Alkışlar dinerken homurdanmalar başladı. Koç gülerek salonun kapısına ilerledi. Biz de ayaklandık ve yemekhaneye ilerledik. Yemeğimizi almak için sırayla dizilirken ben en arkadaydım. Benim arkama geçen kişinin Işıl olduğunu parfüm kokusundan anlamıştım. Önümde duran Elif bana döndü. Arkama bakınca bakışları değişse de bir şey demedi ve gözlerime baktı.

TURUNCU VE KIVIRCIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin