Ertesi gün*
"Yaşasın bugün idam edileceğim değil mi? Levi? Of kendi kendime konuşmayı kesmeliyim. Levi dünden beri buraya geri gelmedi... Ayrıca şu kurduğum plana geri gelecek olursam onu gerçekleştiremeyeceğim. Kendimi kurtarmak için titana dönüşebilirim fakat bu oradaki herkesin sonu olur. Oradaki insanları öldürmek istemiyorum ama bunu yapmazsam idam edileceğim ve Levi'nin hala gelmemesi sinirlerimi bozdu. Ona bir şey yapmış olamazlar herhalde sonuçta o bir asker ve en güçlülerden ona bir şey yapabilecek göz onlarda yok. Değil mi?"
"Kalk ayağa."
"Ah çok şükür birininz gelebildi. Eee şey mümkünse Levi ile görüşmek istiyorum?"
"Çok konuşma ayağa kalk dedim. Sonunda cehenneme gidiceksin pis canavar."
"Peki neden yüzünü şapkanla kapatıyorsun?"
"..."
"Adını öğrenebilir miyim sesin tanıdık geldi de hanımefendi?"
"Sen-"
"Kadın olduğun gayet belli şimdi bana adını söyle."
"Sana hiçbir şey söylemeyeceğim yürü ilerle."
"O zaman kendim öğrenirim."
Eren arkasını dönüp askerin kafasındaki şapkayı indirir*
"Mikasa?"
"Ah!" Asker geri şapkayı takar*
"Neden? bunu- sen-"
"ASIL SANA SORMALI NEDEN? Neden düşman ülkeye gittin! Neden düşman oldun Eren! Şimdi ölmeyi hak ediyorsun!"
"Mikasa bana tek bir şey söyle. Levi nerede?"
"O da hak ettiği yerde."
"Bu ne demek?"
"Beraber aynı kaderi yaşayacaksınız demek. İş birliği yaptığınızı çözdük ve ikinizde ölüme gidiceksiniz."
"Ne?!"
"Şimdi yürü!"
"Bir şeyler yapmalıyım eğer bir şey yapmazsam Levi'de benle beraber ölecek. Bunun- nedense bunun olmasını istemiyorum. Onu bir şekilde kurtarmalıyım bir şekilde..."
Derken Eren idamın yapılacağı yere gider ve yan tarafta Levi'nin de umutsuzca ölümü beklediğini görür.
"Levi?"
"Eren!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything for You
Fanfic*TAMAMLANDI* "Her şey senin için" hayır o benim için böyle bir şey yapmaz. Ben onun için neyi ifade ediyorum? Beni neden bu kadar önemsiyor? Ben... ben neden onu bu kadar önemsiyorum? Ereri hikayesidir! Beğenmiyorsanız okumazsınız.
