"Günaydın bekçi."
"..."
"Ah hadi ama! Bana cevap veremez misin? Sıkılıyorum bak."
"Umrumda değil. Dün sessizce bekleyeceğim demiştin daha ilk günden sözünü tutmuyorsun?"
"O bir söz değildi... Neyse adını söyle bari?"
"Adımı söylersem susacak mısın?"
"Söz!"
"Levi. Şimdi sus."
"Eren."
Levi kafasını Eren'e doğru çevirdi.
"Adım. Eren. Eren Yeager."
(sessizlik)
(Eren'in ağızından)
Levi fark etmeden planımı yapmam lazım ama aşık gibi hep beni izliyor. Güzel bir terim olmadı evet.. Belki konuşup o fark etmeden planımı yapabilirim..
"Hey Levi. Bu senin ilk işin mi?"
"Susucam demiştin."
"Ah pardon. O kadar yakışıklısın ki seninle konuşmadan duramıyorum."
"Kapa çeneni. Dalga geçicek durumda değilsin."
"Dalga geçmiyorum. Gerçekten. Tanrı senden alıp biraz bana verse keşke."
Levi elindeki su dolu bardağı Eren'in üstüne attı.
"Hey! Napıyorsun güzelce konuşuyorum işte."
"O çeneni kapamazsan oraya girip seni kendi ellerimle öldürürüm."
"Oo içeri mi gelmek istiyorsun. Gel bekliyorum canım."
Eren sırıtırken Levi gittikçe sinirleniyordu.
"Lanet velet." Levi söylenerek dışarıya doğru çıktı.
İşte! Onu çıkarmayı başardım. İlk olarak duvarların kalınlığını incelemem lazım sonra demirlerin kalınlığı... derken Levi geldi harika
"Ne bakıyorsun? Seni burada yalnız bırakacağımı mı sandın? Su almaya gitmiştim sadece ama bakıyorum hemen ayaklanmışsın? Senin titan olduğunu bildiğimi hatırlatırım eğer yanlış bir hareket yaparsan seni direk öldürürüm."
"Ahh... İşimiz zor desene..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything for You
Hayran Kurgu*TAMAMLANDI* "Her şey senin için" hayır o benim için böyle bir şey yapmaz. Ben onun için neyi ifade ediyorum? Beni neden bu kadar önemsiyor? Ben... ben neden onu bu kadar önemsiyorum? Ereri hikayesidir! Beğenmiyorsanız okumazsınız.