4

214 14 28
                                    

Chuck beni ordan uzaklaştırdığından beri 1 saat geçmişti. Bu saat içinde sadece Alby gelmiş, kimseyi de içeriye sokmamıştı.

Pansumanımı bacağıma o yapmıştı, ve biraz olsun dinlenmem için bana yer yapmıştı.

Bir iki saat boyunca uzandım ve bu sırada chuck da hiç sıkılmadan bana masaj yapmıştı. Oturup ağlamak istiyordum, bu herifin ağzını yüzünü kırabilecekken oturmuş burda uzanıyordum!

Gözlerimi açtığımda artık dışarı çıkma vakti gelmişti. Hava kararmıştı, biliyor musunuz ? Buraya hiç güneş gelmiyor. Bence bir lamba ile aydınlatıyorlar bizi, artık bilemiyorum.

Perdeyi tek elimle çektim ama sonra arkamı dönüp koltukta uyuyakalan chuck ı yatağıma yatırdım. Ardından dışarıya çıktım. Ayakkabılarımı çıkarıp çimlere bastım. Ve hâla açık olan labirentin kapılarına doğru yürüdüm.

Yavaş yavaş yürüyüşümü hızlandırdım. Tam kapıdan geçicekken bileğimden tutulup çekilmemle sarsıldım. Nefes nefese Thomas ile bakışıyorduk. Benden 1 2 cm uzun olan boyu yüzünden kafam hafif kalkıktı.

"Yapma Newt" diye fısıldadı. Burunlarımız birbirine değiyordu.

"Tommy" diye fısıldayıp kafamı omzuna koydum. Bileğimi bırakıp kollarını sardı bana.

"Her şey geçicek Newt, biliyorsun" dedi kulağıma doğru. Burnum boynuna değdikçe onun kokusunu çekiyor gibiydim.

Öp

Sus

Öp dedim!

Iç sesime yenik düşüp tüy kadar hafif bir öpücük kondurdum boynuna.

"Teşekkürler Tommy" dedim. Kafasını olumlu anlamda sallayıp benden ayrıldı. Etrafa bakınca herkesin uyumak için gittiğini fark ettim.

Ama kapılar hâla açıktı.

Insanlar uyuyorsa bu sokuk neden açıktı?

...

"Sen chuck ile gittikten sonra Gally ile biraz tartıştık işte. Sonra Minho alıp onu bir kenara çekti ve " derin bir nefes aldı.

"Tehtid etti" diye tamamladım cümlesini.

Kafasını olumlu sallayıp güldü ve "sanırım herkes ondan korkuyor"

"Ondan ve kaslı kollarından" diyip bende güldüm.

Çimenlere oturmus arkamızı da koca bir kütüğe dayamıştık.

Gülmesi yavaşça solarken bana baktı ve sadece gözlerime odaklandı.

"Sana çok değer veriyor" dedi sesi hafiften kısılırken.

Benimde gülüşüm soldu ve ona odaklandım.

"Evet bende ona" diye fısıldadım. Ona doğru yaklaşarak. O da bir elini çimenlere koyup bana eğildi.

"Bende Newt, sana çok değer veriyorum."

"Bende sana Tommy" gözlerimi kapatıp dudaklarımızı birleştirdiğimde bir iki saniye durduk, sonra dudaklarını hareket ettirmeye başladı.

Alt dudağımı dişleri ile ezerken bir elini belime attı. Hafifçe yerimden kalkıp kucağına oturdum.

Inleyip ellerini t shirtümün altına soktu ve belimden yukarıya çıkardı. Elleri sırtımda tırnakları ile çizerken dudaklarını ayırıp boynuma sokuldu. Bir inleme bırakırken ellerimi saçlarına doladım. Gözlerimi açarken bir şey fark ettim.

Bu sokuk kapılar neden kapanmıyordu?

newtmasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin