6.Biliyorsun Değil Mi?

15.8K 273 2
                                    

Tekrar söylüyorum.Whatsapp grubu açılmıştır.Numaranızı mesaj olarak iletmenizi rica ediyorum.Hikaye gidişatı bu grupta konuşulan fikirleriniz ile belirlenecektir.

Sevgiyle!


-

Ürkekçe yataktan kalktım. Annem karşımdaydı.Altın sarısı saçları masmavi gözleri sanki hala diri,hala gençmiş gibi duruyordu.Farkında değildim belki ama ölmüş olabilirdim.Şile'deki yazlığımızın patikasındaydık. Annemle beraber yürüyorduk ve ikimiz de beyaz uzun ve tül bir elbise giyinmiştik.Ellerimi saçlarıma götürdüğümde çiçeklere dokundum.Elimi burnuma götürdüğümde gül  kokusu geliyordu.Yere düşen beyaz gül yapraklarından ne renk olduğunu anladım.Annemde ise kan kırmızısı güller vardı.Dikenli görünüyorlardı.Hava ikindi vakti ve kararmaya yüz tutuyordu.Hafif hafif turunculaşmaya başlamıştı bile.

Yavaşça yürüyorduk.Bir anda annem durdu,gözümü iki kez açıp kapattığımda havanın karardığını gördüm.Bunu ben yapmış olamazdım herhalde.

Yavaşca yanıma geldi ve hafifçe yükselerek alnımı öptü.O an parmaklarımla uğraşıyordum ve gözüm uzun ve beyaz elbisemin eteklerine kaydı.Hafif bir leke gibi siyah olmuşlardı ve hatta zifir siyahı.Anlamıyordum bir anda ne değişmişti?

O an içimden geleni yaptım koşmaya başladım.Arkamı dönüp anneme baktığımda toz bulutuna dönüşmüştü.

''O çocuktan özür dile.Ailesinin katili olduğun için....''

Bir anda tökezlediğimde ayağımı bir yere çarptığımı fark ettim.Ama dikkat etmedim.Koşmaya,daha hızlı koşmaya başladım.Sanırım annemin külleri artık geride kalmıştı.Korkuyordum.

Bu kelimeyi söylemeyeli uzun zaman olmuştu ama evet;korkuyordum.

Yavaşça durduğumda gök gürlemeye kısa aralıklarla şimşekler çakmaya başladı. Ayaklarım kumlara batmaya başladı. Anlayamıyordum neredeyse vücudumun yarısı kumlara batmıştı ama hala ölmüyordum. Yüzüm kapanmıştı ve boğuluyordum.Sadece ellerim batmamıştı.Birkaç saniye sonra nefessiz kaldım.Ah,Ölüyordum.Çırpınmaya gücüm yetmiyordu. Mutlu olmalıydım 22 yıldır beklediğim ve istediğim şey oluyordu.Acısız bir ölüm çekiyordum. Sıcak ve yumuşsak bir el elimi kavradığında çekildiğimi hissettim.

Her şey netleşiyordu.Beyaz bir ışık,Beyaz perdeler ve gözüme doğru direkt tutulan ışık net birer görüntü halini alıyordu.

''Uyandı!''

Burnumun üzerindeki oval şeklindeki plastik maskeye gözüm takıldı.Esmer ve saçlarıyla uyumlu gözleri olan,hafif tombul ve 30'lu yaşlarının sonlarına olduğunu tahmin ettiğim doktor  yüzüme bakarak gülümsüyordu.Bu muydu yani? Yaşıyor muydum?Hayır böylesine zor bir Dünya'da olmak istemiyordum.Annemi istiyordum ben.Hem..ne demişti o öyle.Kimin katili olabilirdim ki ben?

Parmağımı oynatacak gücüm yoktu.Konuşmaya çalıştım.Ama yapamadım nutkum tutulmuştu,dilimi kesmişlerdi sanki.Damağım dilime yapışmış var ile yok arasındaydı.Gözlerimi kapattım dinlenmek istiyordum mümkünse de bir daha uyanmamak.

*

Gözlerimi kısık bir şekilde açtığımda babam ve kadın doktor karşılıklı konuşuyorlardı.

''Buradan çıkışta mı buluşuyoruz?''dedi kadın kafasını eğerek.

''Evet bebeğim şu kızımın iyileşmesini bekleyecek falan değilim ya seni becermek için.''kadının elini tuttu.

O an her şeyin yalan olduğunu hissettim.Gözlerimden akan yaşlara izin verdim evet 22 yıldır,ikinci defa ağlıyordum.

Kandırılmıştım. Sevilmiyordum. Babam ben hasta yatağındayken bile seks düşünüyordu.Ve bu kalbimi oldukça kırmıştı.Erkeklere güvenmiyordum.Babama bile güvenmiyordum..

''Kız..yani kızın biliyorsun değil mi?''kadın kafasını kaldırdığında babamın kadının göğüslerinde olan ellerine baktım.

''Neyi bebeğim?''babamın gözleri kapalıydı.

''Konuşamayacak.Hem de uzun bir süre.Yani...Geçirdiği travma yüzünden.''

Babam bana baktı gözlerimin açık olduğunu görünce ilk önce korkmuş tavırla geri çekildi.Sonra ise gülümsedi. Bir şey söyleyemeyeceğimi biliyordu.Ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.Hayır ağlayamazdım. Hele de babamın önünde asla!

O an bütün sevgiler yok olmuş,Doğrular kararmıştı.

KöleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin