Köle

3.Ölü bir adamın uyanışı kadar seviyorum seni!

YAKUT;

- Alberk'i oturduğu tahta sandalyede görmediğimde,Sevişme ortamı hazırlamak için ormanlık alanı düşündüğünü anladım. Onunla ikinciydi. İlk defa birincisinde sonra bir daha oluyordu. Bunun nedenini ben de bilmiyordum.Cidden,15 santimlik bir alet için mi istiyordum ah hayır. Fazla psikopat olduğumu düşünmeyin. Sadece böyle şeylere dikkat ederim.

Paravanın arkasındaki patikayı gördüğümde ilerlemeye başladım.Yerdeki çakıl taşları platform botlarımla bir hayli uyumluydu ha?!

Uzun ağaçların arasından geçerken burnuma 'Carolina Herrera'nın mükemmel kokusu doldurdu. Güzel bir parfüm seçimi ha. İleride su sesleri duyduğumda aklıma Berkhan adında bir çocuk geldi.Göl kenarındaydı.Sanırım. 100'ü aşkın kişiyle olmuştu bu. Evet saymıştım. Nedenini bilmiyordum ama annem öldüğünden beri masum olmak istemiyordum. Annemin masum kızıydım ben annem olmadan önemi yoktu. Şimdi Selenay vardı. Gıcık kadındı.Ağzına kürekle vurasım geliyordu. Ona anne dememi ısrarla babam istiyordu.Anneler masum olur babacığım kocalarını boynuzlayanlar olmaz.

Dereye daha da yakınlaştığımda, Alberk'i biri tarafından suya gömülürken gördüm. Aman allahım!

Arkasını dönüp bana baktığında korkudan gözlerim bulanıklaşmaya başlamıştı bile. Oydu, ofisteki adam,birkaç gündür benim izimi süren ve benim bilmediğimi sanıp aslında her hareketini bildiğim adam.

''S-s-en onu öldürdün!''

Ağzımdan ancak bu kadarı çıkmıştı. Çenem kasılmıştı ve dilimi ısırdığım için konuşamıyordum.

''Senin için Her şey...Senin için.''

Oh hayır,Yani onu öldürmüştü ve beni kıskandığı için mi? Gözlerimi kumlardan ayıramıyordum. Baktıkça Sarışın Vampir,kitap serisi geliyordu. Demek o da okumuştu. Şu an Sita olsa ana-bacı söverdim. Pislik karı. Neyse şu anda konuşmalıydım. Kafamı ormana doğru çevirip uzunca bir süre öylece kaldım. Adam bir adım daha yaklaştığında elimle onu durdurabildim sadece.

''İnsan kimse için öldürmez.''

''Peki ya insan 3 yıl boyunca bağlı olduğu ve nefes alışıyla nefes aldığı bir insan için öldürmez mi?''

Sadece bakıyordum. Beni 3 yıldır takip ettiğini söylüyordu.Ciddi misin ben mi?

''Bak kendine masum bir kız bul. Ben sayamayacağın kadar kişiyle yattım tamam mı?''

''Benim için en..zor olanı buydu seni başka adamların vücutlarında görmek..''

Beni takip etme hakkını buna kim veriyordu?

Ah Allah'ım,Beni 3 yıldır takip ettiğini ve benim için her şeyi yapabileceğini söyleyen bir sapıkla karşı karşıyaydım. Hayır dostum. Benden uzak dur.

''Ama ben seni..''

''Sevmiyorsun biliyorum.Ama bunu bile istiyorum seni. Pastanın üzerindeki renkli şekerler gibi,Puding gibi,Ölen bir adamın uyanışına hasret kaldığı gibi muhtacım sana!''

Histerik bir kahkaha attım. Ölen adam mı? Puding mi? Ciddi olamazsın.Her şeyi batırdın.Ben puding sevmem.

''İğrençsin.''arkamı dönüp koşacağım sırada bileğimden tuttu.

''Seninde beni istemeni sağlayacağım Yakut Altan. Eğer sağlayamazsam zorlarım ha ne dersin?''

Sertçe kolumu çekip hızla yürümeye  başladım.

Çakıl taşları ayağımı burkmama yol açıyordu. Paravanların arkasını gördüğümde hemen masanın üzerinden çantamı alarak dışarıya hızlı adım attım. Hızla arabama koştum. Beyaz Porche'nin kapısını açıp aynı hızda içine atladım.Park alanından çıktığımda önce etrafıma baktım. En yakın polis karakolu 1 kilometre ötedeydi. Demek ki uzun yolum vardı.

♧

''Bakın Ahmet Bey doğruyu söylüyorum. Onu göl yamacına gömdü. Lalezar Caddesinde'ki Bordo Bar'a. Oradaydım ve onu gördüm.''

''Bakın Yakut Hanım,Babanıza ve ailenize saygım sonsuz fakat ekipler göl yamacında Alberk Tansever'in ceset izine falan rastlamamışlar.''

''Peki o zaman Alberk Tansever'in nerede olduğunu bulun!''

''Uçak bileti almış ve yaklaşık bir saat önce Londra'ya dönüşsüz bir uçuş yapmış.''

Nefesimi dışa vererek Polis Merkezi'nin deri koltuklarından kalktım. Saat 9'a geliyordu. Hızla büyük merdivenlerden aşağı indim. Emindim Alberk'i o öldürmüştü. Gözlerim yalan görmemişti ya? Polislere eşgalini verdiğimde,Onu kimlik tespitinden bulmuşlardı.

''Siyah Yaman''

Türkiye'nin en büyük kumaş firması sahibi. Hiç bir aile bireyi olmayan bir insan. Peki ya senin sırrın ne? Her insanın bir sırrı vardır. Peki ya seninki ne Siyah? Nedir ha?