Şimdiden söylüyorum; bende en az sizin kadar omegaverse okudum ama kurgu bana ait olduğu için bazı ufak değişikler yapıyorum. Bunlardan biri bölümde göreceğiniz kızgınlık olayı. Kızgınlıkta olan alfa ya da omeganın cinsel olarak ihtiyaç hissettiğini biliyorum ama şuanlık aralarındaki tatlı temaslara odaklanmak istiyorum. Bu yüzden Taehyung'un kızgınlıkta ihtiyacı olan şey cinsellik değil, sevgi ve merhamet olacak. Sebebini bu ve ileri ki bölümlerde anlayacaksınız. Sevgi duygusu kurdunu doyurduktan sonra cinselliğe yönelecek. Bu da biraz zaman alacak. Umarım anlatabilmişimdir.
Her neyse iyi okumalar güzellerim...
Jungkook
Gözlerimi açtığımda göğsümde uzanan küçük omeganın feromon kokusunun tüm odayı doldurduğunu fark ettiğimde beklediğim anın geldiğini anlamıştım. On dokuz yaşına girdiği için ilk kızgınlıklarıydı ve benim de kurdumun da tek tesellisi kızgınlığında yanında olacağımdı.
Arabadayken yaşını söylediğinde bu anın geleceğini biliyordum ama Taehyung'un çekinerek bana söylemeyeceğinin de farkındaydım. Onunla kalmak istediğim gün kızgınlığa girmiş olması iyiydi.
Taehyung'la birebir tanışmadan önce sadece ismini duymuştum. Namjoon antrenmana geldiğinde "1. sınıflardan Taehyung diye bir omega ve Woojin tartışıyordu. Omega nefret kusuyordu resmen. Asla bulaşmak istemem ona." diyerek söylenmiş ardından da benle ısınmaya başlamıştı. Bu olay dışında birkaç kere ismini duymuştum.
Ruh eşi olduğumuzu anladığımızda beni reddedeceğini bile düşünmüştüm. Ama anladığım kadarıyla bu saldırgan, korumacı tavırları belirli davranışlara karşıydı. Diğer omegalar gibi emirleri kabul etmiyor oluşu da garipti.
Taehyung'u anlamak kolaydı aslında ama emindim ki kurdu ve kendisi bazı olaylar yaşamıştı. On dokuz yaşında olan birinin on beş yaşında kaçma planları yaparak Kore'ye tek başına yaşamaya gelmesi normal değildi. Ailesiyle sorunları olduğu bariz belliydi. Yaşadığı olayları bilsem şu anki davranışlarına karşı yorum yapabilirdim fakat zamanı geldiğinde onun bana gelip anlatacağını biliyordum. Hatta belki bugün duygusal bir boşluğa düşerek anlatırdı.
Dört gün boyunca yanında değilken ailemle zaman geçirmiş, ruh eşim olduğundan bahsetmiştim. Ek olarak şirkette çalışmıştım. Şirket ve ev arasında mekik dokurken okula hiç uğrayamamış, Taehyung'u görememiştim. Kurdum buna sinirlense de bir şekilde anlaşıp bana zorluk çıkarmamasını sağlamıştım.
Taehyung için aynı şey söylenemezdi çünkü gece onu gördüğüm andan itibaren gözüme tek çarpan şey uykusuzluktan şişen ve morarmış halkalara sahip göz altlarıydı. Önce hastalandığını düşünmüştüm ama ateşi olmadığını anladığımda uykusuzluğunun sebebi belli olmuştu. Benim aksime kurduyla anlaşamamıştı ama buna rağmen bana ulaşmak için bir şey de yapmamıştı. Arasaydı ya da mesaj atsaydı sorgulamadan yanına gelirdim. Bu konuda onla konuşmam gerekiyordu.
Üstümde boylu boyunca uzanmış Taehyung'un saçlarını parmaklarımın arasına sıkıştırarak okşadığımda mırıldanıp yanağını göğsüme sürtmüştü. Onun bu hallerine kıkırdarken diğer yandan uyandırmamaya çalışıyordum. Fulya kokusunu içime çekerken gözlerimi kapatıp anın tadını çıkardım. Yumuşak tutamları parmaklarımın arasındayken diğer elimi dağınık uyuduğu için açık kalan beline yerleştirerek okşadım. Her gün böyle uyanabilmek isterdim.
Ne kadar aynı pozisyonda kaldığımız bilinmezken komodinin üstündeki telefonumdan bildirim sesi geldiğinde lanetler ederek gözümü açıp telefona uzandım. Taehyung kollarını belime sıkıca sarıp huysuzlanırken uyandırmamak için kısıtlı hareketlerimle telefonu alıp bildirimin geldiği grubuma girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redamancy [Düzenleniyor... ]
General Fiction"Benim tek zaafım sensin Taehyung." [Omegaverse, semekook x femtae]