Yolda hızlı hızlı yürüyordum ve önüme hiç bakmıyordum. İnsanlar onlara çarptığımda bana kızıyorlardı ve özür bekliyorlardı. Arkadaşım ile kavga etmiştim ve moralim bozuktu. Bu yüzden kimseyi takmadan yoluma devam ediyordum. Elimde tuttuğum kahvemi içmek için en sevdiğim parka gidiyordum. Parka gittiğimde park boştu ve bir salıncağa oturdum. Kulaklığımı taktım ve kahve poşetini açtım, içinde iki tane kahve vardı. Doğru ya diğerini arkadaşıma almıştım ama kavga edince poşetten çıkarmaya vaktim olmamıştı. Kahvemi açıp içmeye başladım düşünceli düşünceli. Sonra yanımda bir ses duydum, gözlerimi açıp baktığımda yanımdaki boş salıncağa benim yaşarımda yakışıklı bir çocuk oturdu. O da benim gibi dalgındı. Kulaklığımı çıkardım ve cebime attım. Biraz oturduktan sonra kahvemi ona uzattım.- Sahibi yok, hiç dokunmadım. Al, sen iç.
Bana baktı ve gülümsedi. Gerçekten çok yakışıklıydı.
- Teşekkür ederim.
- Birşey değil.
İçmeye başladı. Arada sırada birbirimize kaçak bakışlar atıyorduk. En sonunda bu sessizliği bozup konuştu :
- Neden tek başına burada oturuyorsun? Canın sıkkın gibi gözüküyor.
- Evet arkadaşım ile kavga ettim ve gerçekten çok sinirlendim ona. Kahveyi ona almıştım ama... Neyse, senin neden canın sıkkın?
- Bir işte çalışıyordum ve geç kaldığım için kovuldum. Aslında geç kalmamıştım, tam saatinde gitmiştim. Sanırım bahane arıyorlardı.
Güldün.
- Özür dilerim, kovulduğun için gülmedim. Sadece ikimize de haksızlık yapılmış ve ikimiz de burada oturmuş kahve içiyoruz.
- Evet, ne tesadüf ama.
İç çektim ve saatime baktım, gitmem gerekiyordu. Birden ayağa kalkınca bana endişe ile baktı.
- Gitmem lazım, yemeğe geç kalırsam annem bana çok kızacak.
O da ayağa kalktı ve bana elini uzattı.
- Hey, ismini öğrenebilir miyim?
Elini tuttum ve elinin sıcaklığı beni heyecanlandırdı.
- Y/N, adım Y/N.
- Tae, memnun oldum.
- Bende.
Sırıtıyorduk ve hala ellerimizi çekmemiştik. Kendimi toparlayıp kibarca elimi çektim.
- Eh gideyim ben artık. Teşekkür ederim.
- Asıl ben teşekkür ederim. Hem kahve için hem de konuşmamız için.
- Ne demek. Görüşürüz, kendine iyi bak.
Arkamı dönüp giderken anneme bu kadar kuralcı olduğu için kızıyordum.
- Hey bekle!
Arkamı döndüm ve nefes nefese kalmış Tae'yi gördüm.
- Hey sakin ol, ne oldu?
- Seni bir daha göremeyeceğim sandım.
Ben senden şeyi isteyecektim.- Neyi?
- Numaranı. Gerçekten kötü bir amacım yok. Sadece senden hoşlandım, biliyorum daha tanışalı beş dakika oldu ama. Ben düşündüm ki sen ve ben çıkabiliriz. Yani istersen.
- Doğruyu söylemek gerekirse bende senden hoşlandım ama bir daha görüşmeyiz sanmıştım.
Numaralarımızı kaydettik ve Tae bana elini uzattı :
- O zaman sana eşlik etmeme izin ver.
Gülümsedim ve elini tuttum. Bu sıcak ellerini bir daha tutmak daha da hoşuma gitmişti. Eve varınca yanağından öptüm ve yarın görüşmek için sözleştik. Annem ile de tartıştık ama sevgilim olduğunu söyleyince bu hoşuna gitti ve benden her şeyi detaylıca anlatmamı istedi.
➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖
İstek için teşekkür ederim. Umarım istediğin gibi olmuştur ve umarım beğenirsin. Umarım sizler de beğenirsiniz.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Instagram : ddark1soull
Sizi seviyorum, görüşürüz. 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS TEPKİ KİTABI
FanfictionMerhaba, ben Açelya. BTS tepki kitabı yazıyorum. Umarım beğenirsiniz.