"Eren..." Diyerek göz yaşlarının yanaklarında sürülmesine izin verdi.
Eren'in dedikleri Mikasa'nın kalbine çok işlemişti. Neden kendisini özel hissediyordu? Kalbi yerinden çıkacak gibiydi şu an. Etrafındaki her şeyi unutmuş, sadece Eren'e odaklanmıştı. Kimdi bu adam? Onu her zerresine kadar tanımak istiyordu...
"Ağlama. Bunları ağlaman için söylemedim." Diyen Eren, ellerini Mikasa'nın yanaklarına götürdü. Usulca süzülen göz yaşlarını parmaklarıyla narince sildi.
"Sana bir şey demiştim hatırlıyor musun? Toplum içine ilk çıktığın zaman seni bir yere götürecektim. Hadi oraya gidelim. Gel benimle."
Eren önde Mikasa hemen arkasında ilerleyerek geri geldikleri yoldan Eren'in arabasına geri döndüler. Eren her zamanki centilmenliğini yapıp Mikasa'nın arabaya oturması için kapıyı onun için açtı. Kendisine hemen arabaya geçip arabayı sürmeye başladı.
"Nereye gidiyoruz?" Diye sordu Mikasa yanağındaki göz yaşlarını silerek.
"Çok gitmek istediğin bir yere."
Eren'den aldığı cevap Mikasa'nın ifadesini değiştirmişti. Hafiften kaşları çatılmıştı.
"Yoksa... Denize mi götürüyorsun beni?" Diyerek büyük bir hevesle sordu. Eren, Mikasa'nın hevesle sorduğu sorusuna gülümsemişti. Gözlerini yoldan ayırmadan 'evet' anlamında başını salladı.
■
"Geldik. İnebilirsin."
Eren bunları dedikten sonra yine hızlıca arabadan inmişti. Mikasa yavaşça açtığı kapının ardından Arabadan inip, Eren'in yanına ilerledi.
Tam karşılarında duran koca masmavi deniz Mikasa'yı büyülemişti. Eren'i arkasında bırakıp kendisi denize doğru ilerlemeye başlamıştı. Şu an belki havanın soğuk olmasına bile aldırmadan denize gidebilirdi.
Baya bir ilerledikten sonra artık suyun ayaklarına gelmesi ile durdu. Her zaman hayal ettiği şey değil miydi bu?
Eren, Mikasa'nın yanına yaklaşınca Mikasa konuşmaya başladı.
"Şu an denize girsem ne olur?"
"Hiçbir şey. Belki hasta olursun." Dediğinde Mikasa'dan geri cevap gelmedi.
"Mikasa sana vermek istediğim bir şey var."
Mikasa gözlerini mavi denizden ayırıp Eren'e baktı. Eren boynundaki kırmızı atkıyı çıkarıp Mikasa'nın boynuna güzelce doladı. Mikasa bu beklemediği ani hareket yüzünden çabucak utanmıştı. Ne zamandır gözüne çarpan bu atkıyı Eren gelip kendi elleriyle Mikasa'ya sarmıştı.
"Seni gördüğüm ilk zamandan beri bunu sana vermek istedim. Çok yakışacağını düşündüm ve düşündüğüm gibide oldu. Lütfen bunu senin için en önemli kişiye ver."
Mikasa dolu gözleri ile ona baktı.
"Eren ben..." cümlesini devam ettirmeden parmak uçlarıyla uzanıp hayatında ilk defa yapacağı bir şeyi yaptı. Yavaşça Eren'in sağ yanağına bir öpücük kondurdu.
Mikasa geri çekildiğinde üzerindeki paltoyu ve atkıyı çıkararak kapalı olan şezlongların birinin üzerine koydu. Aynı şekilde Eren'in üzerindeki paltoyu da alıp kendisininkinin yanına koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlük Ve Savaş || Eremika
FanfictionMikasa kırmızı gülü çok severdi. Ona hayata dair savaşmayı anımsatırdı. Eren beyaz gülü çok severdi. Ona özgürlüğü çağrıştırırdı. Ikisi bir gün birbirlerinin sevdikleri gülleri ve onlar için ne ifade ettiklerini öğrendiler. O günden sonra birbirler...