Özgürlük Ve Savaş || Eremika

15

Eren

Mikasa
Hazır mısın?
İşlerim bitti.
Yanına geliyorum.

Mikasa
Hiç olmadığım kadar hazırım
Tabii birazda endişeli

Eren
Hala annemle tanışacağın için mi endişelisin?

Mikasa
Maalesef
Elimde olan bir şey değil ki
Çok endişeliyim

Eren
Annemin yanına gitmeden önce denize götüreceğim seni
Bu biraz endişeni alır umarım

Mikasa
Alır Alır
Hadi bekliyorum.
Hızlı ol~

■

Eren yolun kenarına park ettiği arabasından inip Mikasa'nın evine doğru yürümeye başladı.

Yürüken bir yandan saçlarını ve üzerini düzeltiyordu. Güzel görünmesi gerekiyordu sonuçta.

Evin bahçesine girdikten sonra dış kapıya doğru ilerledi. Kapının önüne gelince derin bir nefes alıp kapıyı çaldı. Ne kadar gergin gözükmesede yarının nasıl bir gün olacağına dair çok gergindi.

Kapıyı gülerek açan Mikasa'ya karşı gülümseyerek sevgilisine sarıldı. Çok fazla ayrı kalmıyorlardı ama bu onların birbirlerini bile çok fazla özlemesine yeterli oluyordu.

Genç adam, sarıldığı kadından ayrıldıktan sonra kadını süzdü. Her zamanki gibi çok güzeldi. Üzerindeki uzun siyah paltonun içine kırmızı bir kazak, dizlerinin hemen üzerinde biten siyah bir kalem etek giymişti. Büyük ihtimalle bacaklarının üşümemesi için eteğinin altına bacaklarını saran uzun siyah çoraplar giymişti. Son olarak konbinini tamamlayan ikili ise siyah topuklu ayakkabılar ve kırmızı atkı.

Eren'in gözü kırmızı atkıyı takıldı. Mikasa'ya onu verdiğinden beri her nereye giderse gitsin genç kadının boynunda bu atkıyı görüyordu.

Bu Mikasa'nın sevgisinin işaretiydi. Sözlü söylemese bile bu atkıyı takması Eren'e olan sevgisinin sembolüydü.

"Hazırsan gidelim."

■

Mikasa, Eren arabayı sahil kenarına park edince hızlıca Eren'i beklemeden inmişti.

Havanın soğuk olması üzerine atkısına biraz daha sokulmuştu. Genç kadın sahila doğru yürüken hesaba katmadığı bir şey vardı. Topuklu ayakkabılarla kumsalda yürüyemezdi sonuçta.

Bunu fark edince durmak zorunda kalmış, Eren'i beklemeye başlamıştı.

"Neden durdun?"

"Topuklu ayakkabılar ile kumda yürümem biraz saçma olmaz mı?"

"Demek öyle..."

Eren, Mikasa'nın yakındığı konuya gülüp hızlıca Mikasa'nın bacaklarının altına bir kolunu, diğer bir kolunu ose kadının beline sarıp kucağına almıştı.