one

283 34 172
                                    

Bölüm:0.1 flashbacks

"Sonunda bu bok çukurundan kurtuluyorum! Görüşürüz aptallar ordusu!"  dedi yetimhaneden dışarıya adımını atarken. Orta parmağını havaya kaldırarak etrafa salladı mavi saçlı kız kahkahalarıyla. Çıkış kapısından çıktığı an önünde tamı tamına üç tane siyah araba durdu ve yavaşça silindi yüzündeki gülümseme. Biliyordu... boka batmıştı..

*

Marinette Dupain Cheng.. çocukluğu zorluklarla geçmiş olan bir genç kızdı. Annesi ve babası ayrıldığından beri üvey babası ile bir türlü iyi anlaşamayan genç kız küçüklüğünden bu yana yaşadığı travmalar ile hayatın ne kadar acı olduğunu anlamıştı. Hayat acımasızdı, belki de sadece ona karşı? Marinette hiperaktif bir çocuktu, yerinde duramaz, enerjik ve deli doluydu.

Ama bu kısa sürdü. Üvey babasının ona uyguladığı şiddet, taciz ve neredeyse olacak olan tecavüz ile birlikte kız kimseyle konuşamaz olmuştu. Annesine söyleyemediğinden dolayı içine kapanık olan kız okula da devam edememişti. Büyük hayali olan moda tasarımcılığı işi resmen ellerinden kayıp gitmişti.

Her gün ağlamakla kalmayıp kendine de zarar veren kız bir de üstüne annesi tarafından psikolojik şiddete maruz kalıyordu. "Delisin sen! Benim kızım olduğuna inanamıyorum!" Her gün bu sözlere maruz kalıp kulaklarını kapatırken bir yandan da ağlıyordu. 

Annesine söylese ona inanır mıydı ki? İki yana salladı genç kız kafasını, "İnanmaz.." dedi umutsuzca. "İnanmaz! İnanmaz!" Odasındaki her kenarı dağıtana kadar uğraştıktan sonra içeriye giren sapık adama döndü. "Söylesene anneme! Aslında bana takıntılı bir manyak olduğunu! Bana tecavü-"

Ağzı kocaman eller ile kapanınca çenesinin acıdığını hisseti Marinette. O kadar çok sıkıyordu ki, o kadar canı yanıyordu ki.. Çenesinin çıktığını bile düşündü o gün. Aslında her gün..

Her seferinde çığlık atmaktan artık boğazı tahriş olan kız pes etti o gün. Kaçacaktı artık.. neresi olursa olsun buradan iyi olurdu değil mi? Dua etti içinden umarım bugün odama gelmez diye, annesi gece çalıştığından dolayı evde rahat olamıyordu. Bazen penceresinden kaçıyor, bazen ise kapısını kilitleyip bir köşeye siniyordu. Tabii o iğrenç adam gerçekten yapılı olduğundan kapı da dayanmıyordu odasına. Kapı her gün, her defasında kırılıyordu.

Hiç arkadaşı yok demiştik değil mi? Aslında bir tane vardı.. Luka Couffaine.. Her gece onun yanına gider kafayı bulurdu. Luka her ne kadar ona artık alkolü bırakması gerektiğini söylese de kız dinlemiyordu. Acısını böyle çıkartıyordu. İşte o gece ne olduysa oldu, Marinette başına çok büyük bir bela aldı..

Bahsedilen Gün - Tarih: 5 Haziran 2018

"Marinette." dedi Luka elindeki eldivenleri yere bırakırken. "Bugünlük bu kadar yeter." Marinette terlemişti ve nefes nefeseydi. "Ne demek bu günlük bu kadar? O adi herifi bu şekilde mi alt edeceğim?" dedi sitem ederek. "Bugünkü alıştırmamız iyi değildi Luka." Dişlerini eldivenin çıkartma yerine geçirerek elindeki boks eldivenlerini bir kenara attı. "Bir şey olmuş, belli." Üstünü düzeltip mavi saçlı çocuğa yaklaştı. "Ne oldu dökülsene?" Luka bir sigara çıkartıp yaktı. Karanlığa doğru üfledi ilk nefesini. "Hemen anlıyorsun demek.."

Marinette gülümseyerek çocuğun yanında yerini aldı. "Seni oldukça iyi tanıyorum." Luka sigara dumanını içine çekerken gülümsemeye çalıştı. "Senin için, bir şey yaptım." Mavi saçlı kız sigarasını çıkartmaya çalışırken ona sorarcasına baktı. "Ne yaptın?"

Mavi saçlı çocuk elindeki sigarayı söndürerek yukarıya baktı. "Sana para buldum." Marinette elindeki sigarayı bırakıp anlamsız bakışları ile ona döndü. "Ne?" Luka gülümsedi. "Buradan kaçman için bir fırsat işte, ne istiyorsun ki?" Marinette kafasını iki yana salladı. "Ya.. sen?" Luka sessizce ona döndü. "Buradan kurtulması gereken sensin Marinette, ben değil."

Adrienette - AssistantHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin