On beşş

1.4K 131 30
                                    

Selamun aleyküm

Bismillah
***

Dün gece eve varmıştık. Herkes uyuyor sadece Zehra abla ve Eşi Hikmet abi uyanıktı. Bizi karşılayıp hemen kalıcağımız odalara geçtik. 

Evleri büyüktü. 4 oda bi salondu. 2 odası çocukları yani Hilal ve Hasanındı ben, Elifsu Hilalin odasında kaldık. Tabi Hilal ile beraber. Kaan, Yahya, Hasan ve İlker de Hasanın odadında kaldılar. Allahtan odası baya büyüktü. Misafir odasında Annem ve babam kaldı. Yattığım an hemen uyuya kalmıştım. Ve sabah da erkenden uyandım.

Ne kadar evde erkeklerin de kalmasına üzülsem de hiç bir şey elimden gelmezdi. Başıma yazma alıp mutfağa doğru ilerledim. Bu eve 1 yıldır yatılıya gelmemiştik. Mutfakta Zehra abla kahvaltı için her şeyi hazır koymuş ama kendisi yoktu. Ah tabi ya. Zehra abla çok zor uyanan birisi. En iyisi kahvaltıyı ben hazırlayım diye düşündüm ve işe koyuldum.

Masaya her şeyi koyduktan sonra susamıştım ve kendime su kattım. Daha yumurtayı kıramazdım çünkü ne zaman uyanacaklarını bilmiyordum. Tam suyu oturup yudumlayacaktım ki yüzünü gerçekte tam 7 yıldır görmediğim Kaan içeri geldi.

"Günaydın." Dedi gözleri kapalı bir şekilde. Herhalde beni Zehra abla sanmıştı.

Ne desem ki

Günaydın dediğine göre sende iyi geceler de. Kızım bu kadar salak olma günaydın desene.

Tamam kızma da günaydın diyemem sonuçta o...

"nE?" Dedi şaşkın bir şekilde. Gözlerini daha yeni açmış saçları dağılmıştı. Yeni uyandığı her yerden belliydi. Gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Pardon? Ne oldu?" Dedim kısık sesle.

"A aa! Sen ufaklık değil misin ya?" Uf deliricem. Küçükken de bana ufaklık diyor. Aramızda 1 yaş, hatta birkaç ay vardı.

"Ne ufaklığı be?!" Nereden bu cesaret anlamadım sormayın.

"Vay vay ıfaklık konuşmayı da öğrenmiş!"

"Sen kendine bak." Gözlerim kendine su kattığı bardağa gitti. Ah garibiiim. Şaşkınlık işte.

"Biliyorsun dimi biz suyu bardağın dolasıya kadar katıyoruz taşana kadar değil." Dedim bilmiş bir şekilde.

"Ya olamaz ya!" Diyerek suyu silmeye başladı. Salak ya.

"Naparsın. İnsanda beyin olmayınca bu kadar." Dedim. Helal be Kevser!

Yalnız yanlış anlamayın biz hep böyleyiz.

"Ufaklık sen işine bak. Haa bu arada sen baya büyümüşsün be."

"Yerimde mi kalacaktım?"

"Laflara bak!"

"Sen maşallah ayı kadar olmuşsun görmeyeli!"

"Yaa. 8 yıl geçti be ne hissediyorsun?"

"Özgür."

"Ne?" Dedi gülerce.

"Farkettim ki senden ayrı kaldığım o 8 yıl benim için özgürlük ve rahatlık yıllarıydı ama ne yaparsın yine karşılaştık MAALESEF!" Vay be Kevser yürü be!

___

Orda bir süre bu şekilde konuştuktan sonra kahvaltıya oturmuştuk. Ya gidip birde tam karşıma oturmuş öküz.

Garip garip yüz yapıl duruyor bide.

Babamgil koyu muhabbete girdiği için onlara karışmıyordum ama karşımda bu öküz olduğu için rahat rahat kahvaltı edemedim.

Yürü git | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin