Katsuki sinirli adımlarla dairesinden çıktı ve kapıyı sertçe çarptı. Alt komşusu kim olduğunu sanıyordu? İşi gücü yokmuş gibi bir de aptal bir adamla mı uğraşacaktı?
Merdivenlerden hızlıca indikten sonra tam kapıya sertçe yumruk atacaktı ki asansörün geldiğini belirten ding sesiyle asansöre doğru baktı.
Açılan kapının ardından, asansör ışıklarının altından çıkan kişi de kimdi böyle? Katsuki çocuğu süzerken ilk yeşil saçlarına baktı, daha sonra büyük yeşil gözlerine, aralarında mesafe olmasına rağmen belli olan çillerine ve dolgun dudaklarına.
"Sikeyim." diye mırıldandı. Bu çocuk her kimse onu kaçırıp saklamak istedi. Böyle bir çocuğu gerçek hayatta gördüğü için gerçekten çok şanslı olmalıydı.
İzuku ise karşısında duran ve ona bir kaç saniyedir dik dik bakan çocuğa yakışıklı çocuğa anlam verememişti. Bu kimdi? Shinsou ve Monoma'nın böyle bir tanıdıkları olmadığına emindi. Kendisi de tanımıyordu yani bu katta olmasının amacı neydi? Izuku hırsız olabileceği ihtimalini düşündüğü için kendine kızdı ve hırsız olsaydı böyle mi olurdu diye düşündü.
O sırada yarım saattir yemek yemek için İzukuyu bekleyen Shinsou, asansörün sesini duyup kapıyı açmıştı.
"Oğlum alt üstü bir içecek almaya gittin ne uzun sürdü ha."
Daha sonra karşılarında duran sarı saçlı çocuğa baktı.
Katsuki, Shinsou ve Monomayı daha önce binaya girerken gördüğü için tanıyordu. Ama onlar için bu geçerli değildi." Afedersiniz, siz kimsiniz?"
Katsuki yeşil saçlı çocuğun aniden onunla konuşmasına şok olmuştu. Sahiden Katsuki kimdi? Aklı öyle başından gitmişti ki panikleyerek çocuğa cevap verdi.
" Ah ben üst kata arkadaşıma gelmiştim. Katları karıştırmışım üzgünüm. "
Shinsou çocuğun arkadaşının üst katta oturduğunu duyunca aniden lafa atladı.
" Aaaa öyle mi? Arkadaşınız nasıl biri? Şahsen karşı komşum ondan çokça rahatsız da."
Katsuki hala paniği üzerinden atmamıştı. Bu yüzden saçmalamaya başladı.
" Arkadaşım var ya off çok yakışıklıdır. Herkes ona aşık olur. Maşallahı var kendisinin. Cömert, zengin, yakışıklı, hamarat valla ne isterseniz var. Karşı komşunuz niye şikayetçi arkadaşımdan?"
"Biraz salak ve belalı bir komșuymuș da."
"Sizi çok iyi anlıyorum benim de bir alt komşum var amk. Dünyanın en aptal insanı. Onu gördüğüm an yüzüne yumruğu yapıștıracağım." Katsuki konuştukça batıyordu. Kimse bilmiyordu ama bahsettiği kişi tam önünde duran yeşil saçlı çocuktu.
Shinsou, Katsuki'nin dedikleriyle bir kahkaha atarken Izuku ise kıkırdamakla kalmıştı.
Ortam daha da garipleșmeden Monoma'nın içeriden sesi duyuldu.
"NE BOK YİYORSUNUZ LAN ACIKTIM GELİN ŞURAYA."
İzuku, Katsuki'ye özür diler gibi tatlı tatlı baktı ve iyi günler dileyip içeri girdi.
Kapanan kapının arkasından hipnotize olmuş bir şekilde bakan Katsuki aşağı kata neden geldiğini unutmuş ve büyülenmiş bir şekilde tekrar evine çıktı.
Bir kaç dakika sonra kendine geldiğinde ne yaptığını fark edip sinirle küfürler savurmaya başladı. Aşağı kata inip tekrardan alt komşusunun evini basmak istiyordu ama yeşil saçlı çocuğu bir daha görürse rezil olmak istemediği için hışımla telefonunu çıkardı ve parmaklarını alev alacak bir hızla klavyesinde gezdirmeye başladı.
biliyorum texting ama bu bolumu duzyazi yazmam lazimdi uzgunum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baterist/ bakudeku
Fanfictionara verildi izuku sürekli davul çalan üst komşusundan nefret ediyordu. ing klavye texting / duzyazi quirkless au #1 bkdk #2 deku #1 katsukibakugou #1 izukumidoriya #1 bakugo