Black Rabbit'in gerçek kumarhane kısmı, Jimin'in tahmin ettiği gibiydi. Parlak, gürültülü ve saat dokuz olmasına rağmen fazla kalabalık. Bir sürü farklı koku üst üste binmişti. Çoğu ucuz ve kimyasaldı— alfa ya da omegalara daha çekici görünmek için, betaların sıktığı parfümler gibi. Burnunun dibine iğne batırıyor gibi hissettiriyordu ve Jimin, Jeongguk'un anlattıklarına göre kendi kokusunun da böyle olup olmadığını merak ediyordu. Eğer gerçekten kimyasal kokuyorsa, kimsenin ilgisini çekmemesi gayet normaldi.
Kumar makinelerinin senkronize seslerinin, canlı kumar masalarını izlemek için toplanan kalabalığın ve her yanı dolu barın yanından sıyrılarak binanın arkasına doğru ilerledi Jimin. Akıntıya karşı yüzmek gibi hissettiriyordu. Yanlış tarafa ilerlediğini ya da tüm binanın bitmek bilmeyen bir tür optik illüzyon olduğunu düşünmeye başlarken, neon ve altın renklerin arasında aykırı duran siyah kapılarla karşılaşmıştı.
Taehyung oradaydı, duvara yaslanıyordu. Jimin asıl istikametinden saparak onun yanına ilerledi.
"Hey, civciv," diyerek selamladı Taehyung, dudakları yukarı kıvrılırken. "En sevdiğin oğlan seni bekliyor."
Jimin küçümser bir cevap verdi. "Sadece sözü edilen araba için buradayım."
Taehyung merakla kaşlarını kaldırmıştı. "Demek o kadar kolaysın."
"Neredeyse boktan bir VW'm oluyordu," dedi Jimin. "The Love Bug'da olanlardan. Tek farkları rengi kırmızıydı ve tamponundaki boya soyuluyordu, o yüzden gerçek bir uğurböceği gibi görünüyordu. Bazı araba meraklıları onu satın aldı ve muhtemelen piliyle lastik bantlarını gerçek bir motorla değiştirdi."
Taehyung başını geriye atarak derin bir kahkaha patlattı. "Güçlendirilmiş bir uğurböceği, yani, V8 motorlu bir uğurböceği sürme fikri artık yeni favorim."
Jimin sinirlenmiş gibi somurttu, fakat öyle değildi, Taehyung ile şakalaşmak doğal hissettiriyordu. Jeongguk ile atışmalarında olduğu gibi gerilimli, cinsel imalar dönmüyordu. "Jeongguk bana klas bir şey vaat etti."
"Ah, evet klas. Ama kulağının sikilmesini istemiyorsan tıkaç almalısın." Taehyung önünde durduğu kapının koluna uzandı ve omeganın girmesi için açtı. "Görkemli arabanız sizi bekliyor."
"Onu almak için ne yapacağımı göreceğiz," diye mırıldandı Jimin, önündeki kapıdan içeri girerken.
Özel oda, tek bir kişi olmasına rağmen kumarhanenin kendisi kadar dolu hissettiriyordu. Alçak, aynalı tavanı loş ambiyansı odaya geri yansıtıyor, altın desenli duvar kağıtları odaya yumuşak bir ışıltı veriyordu. Odaya fazlasıyla ters bir estetikteki halı, renkli küçük dizaynlarla kraliyet mavisi rengindeydi. Tavandan sarkan gölgelikli lambalar, Jimin'in kafasını çarpabileceği kadar alçaktı. Jeongguk ise bir rulet masasına yaslanmış, elindeki şarap bardağını ağzına götürüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
siyanür
Fanfictionomegaverse ༄ ❝ "Her istediğini elde eder misin?" Diye sordu Jimin, mırıldanarak. Jeongguk elini karşısındakinin göğsüne zarifçe yerleştirdi, yüzük parmağı kısacık bir mesafeyle göğüs ucunu sıyırıyordu. "İstediğimi elde etmenin yollarını bilirim," di...