"Siktiğimin insanları," diyerek şikayet etti Jeongguk. "Bir amına koyduğumun emlakçısından ne bekliyor olabilirler ki? Üç yüz bin dolarlık malikaneyi götünden çıkarıp Charlottesville'in ortasına dikmesini mi?"
Kafasını yukarıya kaldırdı Jimin, televizyonu görmesini engelleyen yorganı çenesini kullanarak aşağı itmeye çalıştı. Sıkıntısını anında fark etti Jeongguk, yorganı önünden çekip Jimin'in görüşünü açtı. Ekranda, samimi görünümlü; yeniden yapılandırılmış Viktoryen bir evi gezen çift, arsanın küçüklüğünden şikayet ediyorlardı. Şehir içinde bir ev istemenin arka bahçe alanını fazlasıyla kısıtlayacağını açıklamaya çalışıyordu emlakçı.
"İnsanlar ekstra isteklerinin gökten bedavaya düşeceğini sanıyor amına koyayım. Daha fazla alan mı istiyorsun? Parasını ödeyeceksin. Şehir merkezine daha yakın mı olsun? Evler daha pahalı olacak. Bir de havuz mu? Tamam— Bekle. Haneul'un mülklerinden satılık olan bir eve gittiğimi hatırlıyorum, bir aile vardı ve her şeyin ne kadar harika olduğunu bayıla bayıla anlatıyorlardı. Ama tek kusuru neymiş biliyor musun? Havuzu yokmuş. Havuz, amına koyayım. Eşlenmiş bir çift ve doğurdukları üç küçük şeytan, senede üç kere girdikten sonra boşaltacakları ya da bakımının ne kadar zor olduğunu anlayıp olduğu bırakıp boktan bataklık suyuna dönüşmesini izleyecekleri bir havuzu olmadığı için evi almaktan vazgeçtiler. Haneul para kaybetti diye üzülmüyorum da, ama tanrı aşkına. O emlakçıya neler yaşatmışlardır."
"Ev arayanlara karşı bu kadar önyargılı olduğunu bilmiyordum," diye mırıldandı Jimin. Normalde gülerdi, Jeongguk'un bu kadar normal bir şeye bu denli tepki göstermesi komikti, fakat bir damla enerjiden yoksundu vücudu. Gözlerini açık tutmak başarabildiği tek şeydi.
"Küçük yaştan herkesin bok gibi insanlar olduğunu fark ettim, sadece benim çevremdekilerle sınırlı kalmamış yani."
Onaylar bir ses çıkarttı Jimin, gözleri yavaşça kapandı. "Bunu sana ben de söyleyebilirdim."
Dün, cehennem gibiydi.
Şiir gibi bir birliktelik yaşamışlardı. Hayatında ilk defa o kadar renkli hislerle dolup taşmıştı vücudu, doğal limitlerinin çok üstüne itilmişti. Jeongguk'un düğümünü içinde titreyip şişerken hissetmek mükemmel bir deneyimdi. Fakat düğümlenmek bir dağın ucu sayılırsa, düşüşü de düpedüz aşağı yuvarlanmaktı. Alfanın siki yumuşamaya başladığında, içinde panik oluşmuştu. Fikren, bütün hayatı boyunca Jeongguk'un siki olmadan yaşadığının farkındaydı, içinden çıkınca bir anda geberip gitmesi imkansızdı, fakat beyninde büyüyen bu güçlü düşünceyle savaşamamıştı. Vücudu boşaldığı an bir barajın açılması gibi engel olmadığı duygular içine dolmaya başlamış, istemsiz hıçkırıklara sebebiyet vermişti.
Artık boştu.
Boşluk teninin içine tırmanmış ve bir parazit gibi vücudunu tırmalamıştı. Karnının içinde şişmiş ve midesini bulandırmıştı bu his, kaslarını kasarak vücudunu belirgin şekilde titretmiş ve ayakta duramayacağı hale getirmişti. Derisini tırnaklarıyla kazıyarak kurtulmaya çalışsa da, başaramamıştı. Ulaşamamıştı parazitlere.
Akşamın geri kalanı bulanıktı. Olayları spesifik olarak hatırlamıyordu Jimin, çok az bir netlik kaydedebilmişti zihni. Artık mide asidini öğürmeye başlayana kadar kustuğunu hatırlıyordu mesela. Vücudunu içten dışa yiyen parazitleri bulmak için derisini kazıdığından, Jeongguk engel olmak için bileklerini sıkıca tutmak zorunda kalmıştı ve baskıdan oluşmuş morluk vardı etraflarında. Boğazı yanıyordu, burnu doluydu, beyni zonkluyordu. Her yeri, kemiklerine kadar her yeri ağrıyordu.
Hava karardıktan sonra, içindeki terör dibe çöktü. Jeongguk onu duşa sokmuş ve yıkamıştı, tertemiz olana kadar sabunlamıştı vücudunu. Alfanın elleri kadar iyi gelmese de, ılık su hafifletmişti ağrılarını. Kurulanıp, pek ayrı kalmaya gerek duymadan yatağa girmişlerdi. Çarşafları değişme düşüncesinin ortasındayken omuzunda hissettiği burun çekme sesi, fikrini uçurup götürdü zihninden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
siyanür
Fanficomegaverse ༄ ❝ "Her istediğini elde eder misin?" Diye sordu Jimin, mırıldanarak. Jeongguk elini karşısındakinin göğsüne zarifçe yerleştirdi, yüzük parmağı kısacık bir mesafeyle göğüs ucunu sıyırıyordu. "İstediğimi elde etmenin yollarını bilirim," di...