2 seçeneği vardı.
Ya kendisini ve kendisiyle olan hiçbir şeyi hatırlamamasını Vera için fırsat bilip gidecek ve onu sonsuza dek kaybedecekti. Ya da bu sefer kalıp, her şeyin üstesinden gelecek ve onunla yeni bir hayat kuracaktı. Tıpkı yıllar önce Vera'nın da istediği gibi.
Peki Vera, olan biteni hatırlarsa bu adamın yüzüne bir daha bakar mıydı?
<><><><><><><><><><>
"Ne çiziyorsun?"
Küçük kız, dikkatli adımlarla yaklaştığı adama sordu.
"Çiçek buketi, sipariş için çiziyorum."
Yanıtın üzerine adama biraz daha yaklaşarak baktı.
"Bu çiçeklerin hepsinin ismini biliyor musun?"
Adam gözlerini yaptığı işten ayırmadan kafasını salladı. İşine odaklandığı belli olan bir ses tonuyla bir süre sonra konuştu.
"Elbette, bitkilerle aram iyidir."
Kız merakla atıldı.
"En sevdiğin hangisi?"
Adam pes ederek elindekileri masanın üzerine bıraktı ve küçük kıza döndü. Kız azarlayacağını düşünerek bir iki adım geri gitmişti ki karşısındaki oldukça sakin bir ses tonuyla yanıtladı.
"Dut ağacı."
Kız anlamsızca kaşlarını çatmıştı ki adam konuşmaya devam etti.
"Kendi yetiştirdiğim bir dut ağacım da var. Bir gün birisine aklımı kaybedecek gibi aşık olursam onu oraya götüreceğim." dedikten sonra kafasını eğip, ilk defa birisine bunu söylemiş olmasına şaşkınlıkla gülümsedi.
Küçük kız kaşlarını biraz daha çatıp dudağını büktükten sonra cevap verdi.
"Nerden bu dut ağacı sevgisi?"
Adam duymamazlıktan gelip yeniden çizimine devam etmek için masanın üzerindeki eşyalarına uzandı. Vera, bunu ona yeniden sormayı aklının bir köşesine not etti. Bu hareketinden sonra bu konuyla ilgili aynı gün daha fazla konuşmayacağını bilecek kadar tanımıştı onu.
Yine de uzaklaşmak yerine bir sandalye çekip yanına oturduktan sonra, adamın onu umursamadığını düşünse de konuştu.
"Ben kaktüsleri severim, onları kimse sevmiyor."
Derin bir nefes alıp verdikten sonra gözlerini duvardaki boya lekelerinde gezdirmeye başladı. Anca sessizlikten rahatsız olup konuşmaya devam etmesi uzun sürmemişti.
"Kaktüsler çok dayanıklı hem, diğer çiçekler gibi 1-2 gün ilgisiz kalınca solmuyorlar hemen."
Neredeyse öfkeyle devam etti.
"Sırf dikenleri olduğu için sevilmemeleri haksızlık. O kadar şeyin üstüne kimin dikeni olmaz ki. Mesele çiçekse eğer kaktüsler de çiçek açar mesela."
Adamdan hiçbir ses çıkmasa da oturduğu sandalyeden hızla ayağa kalkıp masanın etrafından dolaştı ve adamın karşısında durdu.
"Her şeye rağmen çiçek açabildikleri için asıl sevilmesi gereken onlar! Hayatımın sonuna kadar en sevdiğim bitki kaktüs olacak."
Önüne düşen saç tutamını geriye atarken adamdan cevap, haklı olduğunu söyleyen bir hareket bekliyordu. Ancak adam oralı bile olmadı. Büyük bir dikkatle işine odaklanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mulberry Tree | Daddy Issues
ChickLit"Rivayete göre dut ağacının meyvesinin çıkmayan lekesini yalnızca dut ağacının yapraklarının temizleyebilmesi bundandır." Başını dizlerinden kaldırıp merakla adamın yüzüne baktı kız. Kapalı tuttuğu göz kapaklarını genç kız hareketlendiğinde ağır a...