𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭 𝐛𝐮𝐭 𝐏𝐬𝐲𝐜𝐡𝐨 [𝐓𝐚𝐦𝐚𝐦𝐥𝐚𝐧𝐝ı]

Ö𝖟𝖊𝖑 𝖇ö𝖑ü𝖒 𝟐

Selaaamm

SBP'yi özlediniz mi?

Biz sizi çok özledik

Bu aralar Isabella ve Kaitlin havamda olduğum için Sbp'ye özel bölüm Positions'a da bölüm gelecektir.

Ama taşındıktan sonra gelir tahminen Positions'a

Ufacık bir açıklamam daha var sonra da bölüme geçelim

Camille sevenler de Caroline sevenlerde aramızda var aynı şekilde sevmeyenler de

Ben Caroline seviyorum, Camille ile hala anlaşamıyorum üzgünüm.

Birilerini sevip sevmemek insanların kendi kararı ve herkes buna saygı  duymalı. Sen sevdin diye diğer herkes sevmek zorunda değil ya da sen nefret ettin diye herkes nefret etmek zorunda değil.

Camille konusunda lafım yok her kitapta kötü karakter olduğu gibi burada da oydu.

Caroline meselesine gelirsek neden kimse Klaus'a laf bulmuyor? Isabella'nın öldüğünü düşünüp onunla takılan oydu ve Caroline de kendince haklı olarak Isabella'ya karşı yer aldı ama Klaus, New Orleans'a dönünce Isabella ve Caroline barıştı.

Benim kitaplarımda en masumu bile sinsi bir kişiliğe sahip olduğunu fark etmişsinizdir. Yani kötülük Isabella'da da var, Mikaelsonlar'da da Salvatorelar'da da var Gökyüzü Efendilerin'de de var yani beş sezon boyunca herkeste vardı.

Yani bunun için okuyucularımla kavga etmenize gerek yok bu hem bana hem okuyucularıma saygısızlık olur.

Okuyan herkese teşekkür ederim.

Şimdi bölüm,

Saçlarımı çift örgü yaptıktan sonra Reed kolyem dışındaki diğer kolyeleri taktım, Reed kolyemi ise takıp takmamak konusunda emin olmasamda dışarıda gezinen birçok sorun vardı ve Mikaelson olmak demek bu sorunlarla başa çıkmak demekti sonra ise diğer kolyeleri geri çıkardım zaten elbisemle uyumlu olmamıştı, ben buradayım diye bağıran kırmızı taşlı Reed kolyemi boynuma taktım.

Aynada kendimi gördüğümde duraksadım. Kafamdaki tüm düşünceler birden birleşti ve tek bir soru oluştu Kimsin sen ve neden buradasın? Aynadaki ben soruyordu, aynadaki ufak kız olan ben soruyordu. Sadece Niklaus Mikaelson'a, büyük kötü kurta daha fazla güç bahşetmek için on beş yaşında girdiğim bu malikane benim zaman zaman ölümüm, zaman zaman neşem, zaman zaman ise hayatım olmuştu, bu malikane beni canavara dönüştürmüştü ve en sonunda bir anneye.

Güç için girdiğim malikanedeki herkes bana güç gözüyle ya da kardeşleri Nik'in yeni oyuncağı gözüyle bakarken şimdi ise ailelerinin üyesi gözüyle bakıyordu. Klaus'un bile bana olan aşkını kabulleneli kaç sene olmuştu 20? 25?

Belli bir süre sonra bütün bu olaylar gözümde minik bir yere sahip olmuştu. Belki de sebebi yaşlanmamdır. Bedensel olarak hala 17 yaşında olsam da 500'lü yaşlarımı tamamlamak üzereydim. Düşüncelerim ve hayata bakış tarzım değişmişti. Şimdi iki çocuk anneli bir kadındım ve bu benden bir çok şeyi aldığı gibi vermişti. Sanki ergenlik çağı bitmiş ve yetişkinliğe geçmiş genç bir kızdım ama ergenlik çağı yeni bitmiş bu kız bir çok ölüm ve acı sığdırmıştı küçükcük bedenine.

İnsanların, doğaüstü canlıların kafasında cani bir psikopat olsam da kendi gözümde yeni büyümüş bir kadındım. On sekize yaklaşık bir yıldan az süre kalmış ikizlerin annesiydim. Niklaus Mikaelson'nun eşiydim.