Bebeğine sarılarak yatan kızımızın açılmış üstünü örttü Klaus ilk ardından yanağına bir öpücük kondurdu. Kol Jane'nin onu hafifçe yittirse de Kol kızının alnına öpücük kondurm. Olivia ve Alycia birlikte kalıyordu. Teresa "Beyler uyanırlarsa kıyamet kopar evde o yüzden sizi dışarı alalım." Dedi.
Klaus, Camila'ya hayran hayran baktı "Çok güzel." Dedi gülümsedim "Ve çok yaramaz." Dedim. Klaus'un dağılmış saçlarında elimi gezdirdim "Hadi gidelim." Dedim. Jane mırıldanarak arkasına döndü. Onun o haline gülümsedim.
Crystal "Nasıl oldun?" Diye sordu. Klaus "Kara büyü meselesi mi?" Dedi, Crystal "Nik senin karın aşırı zorlayıcı. Büyüden kurtarana kadar eziyet çektim." Dedi. "Konuyu kapatmazsanız ikinizi de öldürürüm." Dedim. İkisi de gülümsedi.
Elimi kolyeme attım parlıyordu, etrafıma baktım. Klaus "Bir gün mutlu yaşayamayacak mıyız?" Dedi, çalan telefonuma baktım ve "Hayır." Dedim.
Telefonu açtım "Selam Jack." Dedim, Klaus kaşları çatıp bana baktı. Jack "Bugün gelmedin güzelim." Dedi, "Bugün gelemeyebilirim yarın anlatırım." Dedim, Jack "Tamam, görüşürüz o zaman." Dedi, "Görüşürüz." Dedim.
Klaus "O kimdi?" Dedi, "Arkadaşım." Diyerek cevap verdim. Klaus "Ben niye tanımıyorum?" Dedi, göz devirip "Tabutunun haberi vardı." Dedim.
Hayley "Ne yapıyoruz." Dedi o da parlayan kolyesini gösterek. "Bana bir cadı lazım." Dedim, Crystal bana kötü kötü baktı "Ben boru muyum?" Dedi. Ona baktım "Hayır bebeğim değilsin ama normal cadı lazım basit. Reed olmayan." Dedim. Crystal "Niye?" Dedim, sinirle "Bex anlat şuna." Dedim. Crystal "Neden Rebekah?" Dediği an boynumu havaya kaldırarak boynunu kırdım "Çok konuşuyordu." Dedim.
11 sene sonra
Camiladan,
"Küçüklüğüne dair başka ne hatırlıyorsun?" Karşımdaki Jack'e gözlerimi diktim aptal sorularını umursadığımı falan mı düşünüyordu? Ivy ve Chris'in buluşmasını bozmak daha çok istiyordum. Biraz da psikologumu kesmek tabi ki.
Eskiden annemin psikologuydu Jack ama artık benim psikologumdu ve ondan deli gibi hoşlanıyordum. Zamanında kısa bir süreliğine annemden hoşlansada ben takmıyordum.
Babam kesinlikle onun eski rakibine hissettiğim duyguları bilse ne derdi acaba? Jack'in bana dikkatle baktığını görünce "Dahlia..." diye başladım.
Ufak bir kesitimizi de paylaştığımıza göre,
11 sene önce
Günümüz
Isabelladan,
Gözlerimi açtığımda bana sarılarak uyumuş Klaus'u gördüm. "Günaydın love." Dedi gözlerini açmadan "Günaydın love." Dedim onu taklit ederek. Ayağı kalktım ve karın yağdığını gördüm dolabımdan kendime kıyafet çıkardım ve onları giymeye başladım
Saçlarımı taradım ve dalgalı bıraktım "Nasılım?" Diye sordum "Her zamanki gibi çok güzel." Dedi Klaus "Hadi kalk." Dedim ve odadan çıktım ilk oğlumun odasına girdim ve yanına yaklaştım "Bebeğim." Dediğimde "Anne uykum var." Dedi, "Sana süprizim var." Dedim gözlerini araladı ve "Ne süprizi?" Dedi "Üstümüzü değiştirelim ve bakalım ne süprizi varmış." Dediğimde yataktan hızlıca kalktı "İlk elini yüzünü yıka Christopher." Dedim "Tamam anne." Dediğinde gülümsedim.☆☆☆
Hayley beyaz elbise giymiş ve saçlarını iki yandan örgü yaptırmış kızımı gösterdiğinde "Vay be çok güzel olmuşsun küçük hanım ama kar yağarken elbise giymek biraz saçma oldu ama." Dedim Camila bilmiş bir tavırla "Annecim bu uzun kollu bir elbise üşümem ki, Hayley teyze ise bana çorap da giydirdi." Dedi. Derin bir nefes verdim "Üşüdüğün zaman söyle ama bebeğim tamam mı?" Dedi Camila "Tamam anne." Dedi tam gidecekken "Anneye öpücük yok mu?" Dedi, Camila yanaklarıma öpücük kondurdu hemen, yanağına parmağımı koydum "Şuradan öpsem nasıl olur?" Dedim kafasını çevirdi yanağına öpücük kondurdum ve "Hadi aşağı in." Dedim merdivenlerden hızlı hızlı inerken "Şimdi düşeceksin Lydia." Dedim hızlı hızlı inmesine karşılık olarak.
Diğerleri de hızlıca aşağı indiğinde gülümsedim. Camila "Merhaba." Dedi. Teresa "Jane ve Caius babanız geldi." Dedi ikisi de babalarına sarılırkem Alycia çoktan babasına sarılmıştı. Chris ise "Anne babam nerede?" Dedi kaşlarımı çattım neredeydi bu adam?
"Christopher Mikaelson ve Camila Lydia Mikaelson?" Duyduğum sesle 2 poşetle içeri giren Klaus'a baktım Camila "Baba?" Diyerek sarıldığında gülümsedim.
"Mükemmel bir aile tablosu ha?" Diyen sese döndüm ve parlayan kolyeme baktım "Sen kimsin?" Dedim "Dahlia." Dedi, "Teyzoş ha?" Dedi Rebekah alaycı havasında "Ben bu aileyi toptan değiştirdim sanırım." Diye mırıldandım.
Teresa "Ne istiyorsun?" Dedi, Dahlia "Merak etmeyin sadece çocukları." Dediğinde kar daha çok yağmaya başladı ayinin hızlanmasını ister gibi. "Neden?" Diye sordu Elijah sinirle "Anneniz Esther ile anlaşmamız var doğan ilk Mikaelson çocuğunu alacağıma dair ama şansa bakın ben hepsini istiyorum." Dedi.
Öne çıktım "Şansa bak Esther mezarında çürüyor ruhu ise yanıyor artık ben varım." Dedim, Dahlia "Bu beni ilgilendirmez." Dedi. Teresa "Sana çocuklarımızı falan mı vereceğiz? Bu düşüncen takdir edilesi." Dedi alayla ve elini kaldırdı ama koluna giren ağrı ile çığlık attı. Dahlia "Beni hafife alamazsınız." Dedi Klaus "Ölmek mi istiyorsun?" Dedi Dahlia "Öldürebileceğiniz biri değilim." Dedi ve "Tekrar geleceğim." Diye uzaklaştı.
Çocukların gözündeki korkuyu görünce "Hadi kahvaltı!" Dedim, Teresa kolunu tuttarak "Dahlia mı? Tebrikler başımıza başka düşman eksikti." Dedi, derin bir nefes verdim "Kar tutacak." Dedim. Klaus "Ne oldu ki?" Dedi Rebekah koyu mor gözlerini gösterdi, Kol "Reed cadısı?" Dedi sorarcasına Hayley "Evet." Dedi.
Rebekah ise umursamazca yemeğine döndü ve "Dahlia'yı da yeneriz sıkıntı etmeyin." Dedi, normalde sıkıntı etmeyen ben "Crystal'i göndermese miydik acaba." Dedim Hayley "Ben Salvatore okulunu ararım ve çocukların iznini uzatırım." Dedi dudaklarımı yaladım ve "Sayın Mikaelson ailesi Mystic Falls'a gidiyoruz."
Sayın yolcularımız,
Bavullarınızı hazırlayın,
En güzel kıyafetlerini giyin,
Kemerlerinizi bağlayın,
Ve arkanıza yaslanın.
Sizi Mystic Falls'a götürüyorum.
New Orleans'a veda edelim
Burada son bölümümüzdü
Isabella'nın hayatına başladığım ilk yer New Orleans'tı
Ve buradaki anılarımız bitti.
Sizleri seviyorum
Görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭 𝐛𝐮𝐭 𝐏𝐬𝐲𝐜𝐡𝐨 [𝐓𝐚𝐦𝐚𝐦𝐥𝐚𝐧𝐝ı]
Fanfiction"𝐁𝐞𝐧𝐢 ö𝐳𝐥𝐞𝐝𝐢𝐧 𝐦𝐢 𝐊𝐥𝐚𝐮𝐬?" 𝐇𝐞𝐫 ş𝐞𝐲 𝐈𝐬𝐚𝐛𝐞𝐥𝐥𝐚'𝐧ı𝐧 𝐤𝐮𝐫𝐧𝐚𝐳𝐥ığı𝐧𝐝𝐚 𝐯𝐞 𝐤𝐨𝐥𝐲𝐞𝐬𝐢𝐧𝐝𝐞 𝐬𝐚𝐤𝐥ı𝐝ı𝐫 𝐑𝐞𝐞𝐝 𝐂𝐚𝐝ı 𝐒𝐨𝐲𝐮 𝐯𝐞 𝐆ö𝐤𝐲ü𝐳ü 𝐄𝐟𝐞𝐧𝐝𝐢𝐥𝐞𝐫𝐢 𝐛𝐚𝐧𝐚 𝐚𝐢𝐭𝐭𝐢𝐫. İ𝐳𝐢𝐧𝐬𝐢𝐳 (ç...