Başımızda düşman varken biz düşelim gelinlik derdine...
Evet evet gerçekten gelinlik derdine düştük. 2 hafta içinde beğendiklerimiz oldu ama takmadık. Hayley de hamile haliyle kendini sürükledi.
Şimdi ise eve geçtik. Gri renge bürünmek istediğimiden gri kazak, gri pantolon ve gri topuklu çizme giydim ve aşağı indim.
Kusma hissi ile lavaboya vampir hızımla çıktım, Teresa ise arkamdan geldi saçlarımı eliyle topladı. Kusmam bittikten sonra sifonu çekti gözlerim kapanırken kendime gelmeye çalıştım
Teresa "Hayley lastik verir misin?" Diye seslendi Hayley lastik getirdiğinde saçımı arkadan topladı. Elimi yüzümü yıkarken "İyi misin?" Diye sordu "Bilmiyorum." Dedim. Aşağı indik.
Aşağıdaki koltuklarından birine oturdum ve saçlarımı öne atıp düzenledim ve at kuyruğu yaptım.
☆☆☆
Akşam ise kurtların ayaklanma yaptığını duydum sinirlenmiştim. "Nereye gidiyorsun?" Diye seslendi Elijah "Yürüyüşe çıkacağım. Tek başıma!" Dedim ve bataklığa yürümeye başladım kolyeme baktım ışığı yanmıyordu, yani takip edilmiyordum.
Bataklığa vardığımda sesim duyuldu "Hayley Mikaelson'a itaat etmediğinizi duydum." Dedim, adamlardan biri seslendi "Bir Mikaelson daha görmek istemiyoruz!" Dedi.
Yerimde havaya zıplayarak takla attım uzun bir mesafeyi zıplamıştım midem gene halay çekiyor ama olsun. Havalı bir süper kahraman inişi yaptım
(Y/N Deadpool söylemişti süper kahraman inişi yapacak, bunu herkes yapamaz diye)
Kolyem beni reed formuna büründürdü ve bende cadı tırnaklarımı adamın karnına geçirdim. Kadın bana saldırırken dişlerimi kadının boynuna geçirdim, "Ya Hayley Mikaelson kraliçeniz, ya da değil. Seçin!" Dedi
(The 100'de Octavia ya Wonkru'syn ya da değilsin. Seç! Diye böyle sahnesi vardı.:') )
Diper adam üstğne koşarken boynunu kırdı Isabella "Seç!" Diye bağırdı herkes boyun eğerken gülümsedi ve "Yarın hepinizi öldürürüm, dediğimi yapmazsınız tabi ama." Dedi.
☆☆☆
2 gün sonra
"Hayır hamile değilim!" Dedim elimdeki teste bakarak
Test: Yooo hamilesin
Diye bakıyordu. Her şey hamile olduğumu gösterince Hayley bana test almıştı ve sonuç bu hamileyim.
Hayley ve Teresa lavabodan çıktıktan sonra heyecanla bakıyordu elimdeki testi gösterdim ikisi de çığlık attığında "Bağırmayın!" Dedim.
Sarı elbisemi giydikten sonra beyaz spor ayakkabılarımı giyip bağcıklarımı bağladım dalgalı saçlarımı taradım. Ev Klausla bana özel kalmıştı.
Yatağın üstüne hediye kutusuyla duran emzikle bakıştım ve gülümsedim
Kan için aşağı indim mutfaktaki kan şişesindeki kanı bardağa boşalttım ve kanı içmeye başladım. Klaus "Selam love" dedi, gülümsedim "Selam tatlım, sen üstünü değiştir, bekliyorum seni" dedim ve kan bardağını bulaşık makinesine koydum.
Koltuğa oturup dudaklarımı kemirdim Klaus elinde kutu ile gelmişti "Bu ne?" Dedi, ona ve kutuya baktım "Aç ve bak." Dedim, Klaus "Bir emzik?" Dedi sorarcasına
Çalıştır kafanı salak
Bakışı attım. Klaus bana baktı ve kaşlarını çattı "Hamile misin?" Dedi
"Oğlumu öldürdü Nik!" Dedim hıçkırıklarımın arasından, saçlarımın arasına öpücük kondurdu "Geçti, geçti sakin ol!" Dedi, ona baktım ve "Çocuğum bir daha olmayabilir. Milyonda bir şanstı bu."
Ne düşündüğünü farketmiştim "Hamileyim." Dedim birden beni kucağına aldı ve döndürdü
"Orospu çocuğu üstüne kusarsam görürsün!" Dedim. Beni indirdi "Isabella...." dedi, ona baktım ve elimi yanağına koydum "Love, bir daha olmayacak" dedim ve elini alıp karnıma götürdüm "O kadar güçlü olacak ki senden benden bile güçlü, korkusuz olacak. Ki bebeğimizi iyice koruyacağız. Lucien bize bir şey yapamaz." Dedi.
Bir kolu Elijahta bir kolu Kol'da olan Finn'e baktık. Hayley ve Teresa da gelmişti kocaman ısırığı gördüm "Aman Tanrım Finn!" Dedim, Klaus bileğini ısırdı ve bileğini uzattı
Teresa "İşe yaramaz. Lucien ısırdı!" Dedi. Klaus "Denemekten zarar gelmez." Dedi ama kan etki etmemişti "Sikiceğim ama" dedim. Finn konuşurken hepimizin gözleri dolmuştu. Finn "Sizin her zaman şu Always ve Forever sözünüzü anladım. Hallıymışsınız." Dedi
(Tam ne dediğini hatırlamıyorum ama Always and Forever hakkında iyi şeyler söyledi)
Bedeni grileşince bedeni de toz oldu tozu vazoya koyduk. Kot ceketimi üstüme giydim hepimiz köprüye ilerledik. Sırasıyla bir şeyler söyledik sıra bana geldiğinde "Aslında senden aşırı nefret ediyorum ne dememi bekliyorsun ama genede intikamını alacağız Finn sana sözümdür. İyi ölümler, byeee" Dedim.
Teresa ve ikimiz beraber gökyüzüne çıktık. Finn oradaydı "Selam Finnie" dedim ve sarıldım o da bana eşlik etti. Tahtıma oturdum ve kızlara eşlik ettim
☆☆☆
Finn hakkında bilgi taşımayacağımı bildiği için herkes susuyordu. Lucien ise şuan ne yapıyordu acaba?
5 ay sonra:
Düğün mü? Bir ertelendi bir ertlendi anlatamam. Finn'nin ölümü Aurora'nın ölmemesi ve bize saldırması, Gökyüzünde işlerin karışması ve benim karnımdaki iki küçük sıçan.
Biri kız biri erkek
VEEEE TERESA DAHA HAMİLE BİR AYLIK.
Tabuta yürüdüm tabutun kapağını açtım ve hançeri çıkardım. Rebekah'ın gri bedeni dakikalar sonra kendi rengine döndüğünde önüne attığım adamın boynuna dişlerini geçirdi
Adamı yere atarken bana sarıldı "Beni neden uyandırdın?" Dedi, Reed büyülerini söylediğimde lanet kalkmıştı "Sen?" Dedi ona baktım "Büyük annemle konuştum." Dedi, kocaman olmuş karnıma baktı "Hamilesin!" Dedi "Eh, hala oluyorsun Bex hemde Teresa da bir aylık hamile." Dedim
Rebekah "Ev bebek yurdu olmuş" dedi gülerek dışarı çıktık. Matthew "Hadi hanımlar gidiyoruz!" Dedi. Arabaya bindik ve elin yolunu aldık.
Rebekah'ı görünce yüz hallerini merak ediyorum.
Seeellaaammm
Bex de uyandığına göre sıradaki hamile sensin galiba aq.
Eveeettt bölüm hakkında düşünceleriniz?
Sizleri çoookkk seviyorum
Bol vote ve bol yorum yapınnn, lütfen
Görüşürüz bebeklerim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭 𝐛𝐮𝐭 𝐏𝐬𝐲𝐜𝐡𝐨 [𝐓𝐚𝐦𝐚𝐦𝐥𝐚𝐧𝐝ı]
Fanfiction"𝐁𝐞𝐧𝐢 ö𝐳𝐥𝐞𝐝𝐢𝐧 𝐦𝐢 𝐊𝐥𝐚𝐮𝐬?" 𝐇𝐞𝐫 ş𝐞𝐲 𝐈𝐬𝐚𝐛𝐞𝐥𝐥𝐚'𝐧ı𝐧 𝐤𝐮𝐫𝐧𝐚𝐳𝐥ığı𝐧𝐝𝐚 𝐯𝐞 𝐤𝐨𝐥𝐲𝐞𝐬𝐢𝐧𝐝𝐞 𝐬𝐚𝐤𝐥ı𝐝ı𝐫 𝐑𝐞𝐞𝐝 𝐂𝐚𝐝ı 𝐒𝐨𝐲𝐮 𝐯𝐞 𝐆ö𝐤𝐲ü𝐳ü 𝐄𝐟𝐞𝐧𝐝𝐢𝐥𝐞𝐫𝐢 𝐛𝐚𝐧𝐚 𝐚𝐢𝐭𝐭𝐢𝐫. İ𝐳𝐢𝐧𝐬𝐢𝐳 (ç...