Hastaneden bugün çıkacakmışım 1 hafta sonrada dikişlerim alınacakmış.Ayaz desen onu hala çok sevdiğimi söyleyip duruyor.Evet seviyorum yalan değil ama ona artık güvenebileceğimi düşünmüyorum. Güven sende her an beni bırakacakmış gibi bir hisle yaşıyorum.
Üstümde ki hastane kıyafetlerinden kurtulduktan sonra kendi kıyafetlerimi giydim ve odadan çıktım. Dışarıda annem , babam ve Ayaz bekliyordu.
Ayaz'ın yüzünü bile görmek istemediğimi için annem bin koluna girerek aramıza doğru yol aldık.Ayaz ise böyke birşey yaptığım için bana bir şey demedi zaten diyemezdide.Kısa bir yolculuğun ardından eve gelmiştik.Kapıyı çaldığımda annemler arkamdan geliyordu.Kapıyı açan bizim tonton yardımcımız Melahat teyzeydi.Ben daha küçükken bizim evde çalışmaya başlamış.yani onun elinde büyümüşüm.Beni kendi çocuğundan ayırmaz yani.
"Ahh güzel kızım benim.İyisin dimi şimdi off canın acıyomu yavruumm"dedi endişelenmis bir ses tonuyla.
"İyiyim meloşum ama çok yorgunum içeriye gireyimde biraz uyuyim diyorum " diyince Meloş hemen anlamış olacak ki kapının önünden çekildi ve içeriye girdik.
İçeriye girdiğimde direk olarak hiç kimseye bir şey söylemeden idama çıktım.Gerçektende çok yorgundum.En sevdiğim pandalı pijamalarımı giydikten sonra yatağa atladım ve uyuma pozisyonu aldım.Çok geçmeden göz kapaklarıma yenik düşerek uykunun kollarına bıraktım kendimi.
Uyandığımda direk gözlerimi anladım. Saçlarımdaki ellerle biraz şaşkınlığa uğrasamda unutamadığım tarçın kokusu etrafımı sardı.Uyumadığım halde bu vaziyette kalmak için saatlerce uyuyor numarası yapabilirdim.Şimdi onu ne kadar çok özlediğimi daha çok anladım.
"Uyumadığını biliyorum.Hiç bir zaman numara yapamazdın zaten" dedi fısıltıyla kulağıma doğru yaklaşarak.Nefesini kulağım da hissedince bir an ürperdim ve yavaş yavaş gözlerimi açtığımda aramızda en fazla 5 santim vardı ve bu benim için baya zor bir şeydi.Kendimi dudaklarına yapışmamak için zor tutuyordum.
Kendi kendime konuşmaya başlamıştım
Sakin ol nefes yapabilirsin nefes az kaldı ittir onu ve bu iş bitsin.Gözlerinin içine bakarak onu üzerimden ittirdim ve ona sırtımı dönerek uyamaya çalıştım.
~ AYAZ ~
Ne güzelde uyuyor.Ama ben ona doyasıya dokunamıyorum . Her zamanki gibi dudakları aralık uyuyordu buda beni zorluyordu.Onu o kadar çok özkemiştim ki...Ama ona dokunamamak o kadar acizlik ki onu bir fanusun içine koyup sadece ben görüp sadece ben öpmek sadece ben hissetmek istiyorum.Ama o beni anlamamakta ısrar ediyor.Ona nasıl söylerim annesinin yüzünden bıraktığımı.Ona bir söz verdim geldikten sonra Nefes'e sôylemiyeceğime dair.Ama ona söylemeden kendimi affedirmem lazım ki hu hic te kolay değil.
Nefesi düzensizleşmeye başladığında uyandığını anladım ama o ısrarla gözlerini açmıyordu.Ellerimin saçlarında gezmesine bayıldığını bildiğim için devam ettim
"Uyumadığını biliyorum.Hiç bir zaman numara yapamazdın zaten" dedim bir yandan sırıtırken .Onu o kadar seviyordum ki yüzünde ki bir gülümseme için ölebilirdim.Kulağına yaklaşarak söylediğim için nefesim boynuna çarptı ve bir an titremesine yol açtı.Hala onun üzerinde bu etkiyi bırakabilmek benim için büyük bir başarıydı.
Yavaş yavaş gözlerini açtığında ona o kadar yakındım ki aramızda en fazla 5 santim vardı ve bu durum onu bayaa zorluğa sokuyordu.Onunda bu durumda olduğunu anlamam zor olmamıştı.Bi gözlerime bir de dudaklarıma bakıp duruyordu.En son gözlerime bakarak beni üstünden ittirdi ve bana sırtını dönüp yattı.
Yüzümdeki sırıtmayla bende onun yanına uzandım ve ellerimi beline koyarak kendime çekerek ona sarıldım.Sarıldıktan sonra nefesinin düzensizleştiğinden uyumadığını anladım ama belli etmemeye çalıştım.Çünkü beni ne kadar özlediğini gözlerinden anlayabiliyorum.
"Ahh be güzel sevgilim.Tek aşkım keşke seni bırakmasaydım.Keske beni anlayabilseydin.Keşke hemen affedebilseydin.Ama seni bir daha asla bırakmıycam.Beni affetmeni sağlıycam.Tekrar bana güveneceksin Sana söz veriyorum.İlk bir iyiles hayatımız tekrar başlıycaz.Tekrar biz olucaz.Seni seviyorum." dedim ve iyice kendime çekerek gözlerimi kapadım.
Sabah uyandığımda kollarını belime sarmış burnu burnumun dibinde uykusunda gülümseyerek yatan bir Nefes'le karşılaştım.O kadar güzel uyuyordu ki şu ana kadar uyandığım en güzel gündü.
~NEFES~
Erkenden kalkıp sabah Ayaz'ı izledim.Biliyorum duydum akşam söylediklerini affedeceğim onu ama sürün sün biraz.Hala onu çok seviyorum.
Yanağına dokunduğumda yeni çıkan sakalları elime battı ve sessiz bir şekilde kıkırdadım.Onu o kadar çok özledim ki hemen su an affedebilirim.Ama hala küçükte olsa içimde bir korku var. Hala beni bırakıp gidebileceğini düşünüyorum
Ama nedense ona güvenmem gerektiğini de biliyorum. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum uyumaya devam ettim tabiki sarılarak.Yüzümde hafif dokunuşlarla gözlerimi açmak istemesemde açmak zorunda kaldım diyecektim ki...
"Uyumadığını biliyorum.Eğer böyle kalmak istiyorsan söylemen yeterli" dedi ve ufak çaplı bir kahkaha attı Ayaz.
Bende gülümsemek istesemde biraz daha oyuna devam etmek gerektiğini düşündüğüm için ifadesiz bir biçimde durdum ve gözlerimi açtım.Daha sonra ise onu üzerimden ittirdim ve banyoya koşar adımlarla girdim.Aynaya baktığımda yüzümde ki kocaman gülümseme yada sırıtma diyelim onu fark ettim ve kapının önünden ayrılıp günlük rutin işlerimi halletmeye başladım.
~Nefes'in Annesi~
Ne kadarda mutlu...Neredeyse kızımın ölümüne sebeb olucaktım.Ayaz yanındayken ne kadar mutlu görünüyor.Galiba hatta kesinlikle kızımın diğer yarısı diyebileceğim adam yani Ayaz.Bunca zaman ben kızımın yanındaydım ama mutlu değildi.Ayaz vardı mutlu oldu.Yani mutlu olması için Ayaz'ın yanında olması lazımsa mutlu olacak.Ben olmasamda hayatında o mutlu olsun yeter...