Senin Tuşlara Basış Şeklini Yerim Mavişim

16 3 7
                                    

Zhongli mesai saati bittiği gibi kendini iş yerinden dışarı attı ve eve olabildiğince hızlı bir şekilde koştu. Koştu.. Ve koştu...

Nefes nefese kalmıştı ama evinin kapısına varmıştı. Anahtarı yavaşça kilide sokup çevirdi. Kapıyı hızlıca açtı ve kendini eve attı.

Zhongli direkt kaydettiği numaraya mesaj yazmak için telefonunu çıkardı.  Uygulamada mavişinin numarasını açtı ve yazmaya başladı.

Mavişim

Selam, ben kafedeki numaranı
verdiğim garsonum.

A hatırladım! Selam^^

Açıkçası sizinle daha yakından tanışmak isterim. Bir ara
görüşmek ister misiniz?

Tabii olur!

Harika, o zaman iletişimde
kalalım.

B

ekliyor olacağım!

-----------------------------

Zhongli heyecanla sohbetten çıktı. Hayatının aşkı buluşma teklifini kabul etmişti. Anlık gelen cesaretle yazmıştı tüm hepsini. Klavyede cesaretleniyordu fakat buluştuklarında ne diyeceği hakkında hiçbir fikri yoktu.

Zhongli'yi düşüncelerinden ayıran kapının zili oldu. Zhongli oturduğu yataktan kalktı ve kapıya doğru yürüdü. Elini kapının kulpuna götürdü ve açtı.

"Yahoo! Selam Zhong." Gelen kişi her zamanki gibi Venti idi.

"Selam Venti. Burada ne işin var?" Venti elini saçlarına götürdü.

"Ehe şey-Xiao bugün evde olmayacakmış ben de yemek yapmayı beceremiyorum ve çok acıktım yani-" Zhongli Venti'nin sözünü kesti.

"Anladım ben. Burada yiyebilirsin." Venti'nin gözleri ışıldadı.

"GERÇEKTEN Mİ! SEN EN İYİSİSİN ZHONG TEŞEKKÜRLER ^^" Venti her zamanki heyecanını gösteriyordu.

Zhongli Venti'nin içeri girmesi için kenara çekildi ve Venti direkt içeri atladı.

Venti hızlıca mutfağa doğru koştu ve buzdolabını açtı.

"ZHONGLİ BURADA YEMEK YOK!" Zhongli mavi saçlı oğlanın peşinden gitti.

"Evet, daha hazırlamadım. Birazdan hazırlayacaktım." Venti'nim suratı düştü.

"Ama ben çok açım... ŞİMDİ YAPALIM!"

"Bunda sorun yok sanırım.." Venti dolabın kapağını açtı ve gerekli olan birkaç malzemeyi çıkardı.

"Patates kızartacağım!"

"Akşam yemeği için uygun bir seçim mi bu?" Venti omuz silkti.

"Umrumda değil. Canım istiyor." Zhongli 'peki' diyerek önüne döndü. Zhongli kendi payına düşeni halletti.

"Sen devam et ben geleceğim."

"Nereye?" Ama Zhongli çoktan mutfaktan çıkmıştı. Ordan hızlıca topukları çünkü acilen işini görmesi gerekiyordu. Tuvaletin kapısını açtı ve işini halletti.

"Oh be, dünya varmış." diye düşündü Zhongli.

Tuvaletten dışarı çıktı ve mutfağa doğru yürüdü. Mutfağın kapısına geldiğinde burnuna tuhaf kokular geldi ve ardından ince bir ses duyuldu.

"ZHONGLİ!" Sesi duyduğu gibi mutfağa daldı Zhongli. Gördüğü manzara karşısında hem heyecan yaptı hem de gülmemeye çalıştı.

"TAVA YANIYOR ZHONGLİ BİR ŞEY YAP!" Zhongli sağına soluna bakındı ve kapının yanında duran damacanayı gördü.

"APTAL PATATESLERİ YAKMAYI NASIL BAŞARDIN!" Söylenirken damacanayı aldı ve tavaya doğru döktü. Yangın sönmüştü ama söndürürken yanlışlıkla suyun yarısını da Venti'nin üstüne dökmüştü.

"Hah Aferin, BENİM ÜSTÜMDE ALEV YOKTU!" Zhongli kıkırdadı.

"Gülmesene! Bu en sevdiğim kıyafetlerimdi..."

"Kuruyana kadar benim kıyafetlerimi giyebilirsin." Venti anında kızardı.

"O-o zaman sen ne giyeceksin?!1" Zhongli kelimelerinin ne kadar yanlış anlaşılabileceği fark etti.

"DOLABIMDAN KIYAFET ALABİLİRSİN DEMİŞTİM! Üstümdekileri değil-" Venti daha da kızardı.

"A ÜZGÜNÜM YANLIŞ ANLAMIŞIM!" Elleriyle yüzünü kapadı, aynı anda da gülüyordu.

"Önemli değil, neyse gidip üstünü değiştir. Çok ıslaksın." Venti başını onaylarcasına salladı ve Zhongli'nin odasına koştu.

Bir süre sonra mutfağın kapısı açıldı ve Zhongli'nin kıyafetlerinin içindeki Venti görüldü. Pardon, Venti o koca kıyafetlerin içinde görünmüyordu bile. Zhongli sesli güldü.

"Kaç beden giyiyorsun sen, bunlar neden bu kadar büyük?"

"Senin küçük olduğundandır o." Venti ellerimi sıktı.

"Ben küçük değilim!" Zhongli onaylarcasına ses çıkardı.

"Bu arada-"Zhongli Venti'ye döndü.

"Kalpli donun güzel ve rahatmış." Zhongli'nin gözleri açıldı.

"Kalpli donum mu- KAPLİ DONUMU MU GİYDİN!" Venti ellerini beline koydu.

"Donuma kadar ıslattın ne yapayım!" Zhongli sabır çekti.

"Çıkar onu o özel." Venti güldü.

"Yioo" Zhongli ayağa kalktı ve Ventiyi kovalamaya başladı. Venti de olabildiğince hızlı koşmaya başladı. Bir süre sonra ikisi de yoruldu ve yakalamaca oynamayı bıraktılar. Yemeklerini yiyip dinlendiler.

~~~~~~~~~~~~~

Bitti puf

Yazdığım en uzun aynı zamanda en saçma bölüm olabilir ama olsn saat erken ne de olsa ehe

Yb de görüşürüzz

👋🏻👋🏻👋🏻👋🏻

Grandpa god's love [Zhongli X Vermeer] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin