23.

266 29 6
                                    

Seijun

Yavaş yavaş herkes hediyelerini getirmeye başlamıştı Aizawa sensei açmak istemese de onu hediyeleri açmaya zorlamistik herkes değişik hediyeler veriyordu pek belli etmesemde Aizawa senseinin beğendiğini herkes biliyordu hediyesini vermeyen sadece ben kalmıştım.

"Seijun sen hediye almadın mi"

Uraraka'nin yönlendirdiği soruya güldüm ve yavaşça bir zamanlar Bakugou'dan saklandigim ayakkabikigin kapağını açtım ortalama boyda olan açık mavi kutuyu aldım bütün kenarlarında üçer tane delik vardi yavaşça elime aldım ve onu Aizawa senseiyle verdim açtığında ne kadar mutlu olduğu belli oluyordu diğerleri ise çok şaşırmış bir yandanda mutlulukla bakıyorlardı.

Uraraka'nin yönlendirdiği soruya güldüm ve yavaşça bir zamanlar Bakugou'dan saklandigim ayakkabikigin kapağını açtım ortalama boyda olan açık mavi kutuyu aldım bütün kenarlarında üçer tane delik vardi yavaşça elime aldım ve onu Aizawa senseiyle ve...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aizawa senseiyle onda olmayan bir kedi türü hediye etmiştim.

"Sensei doğum gününüz kutlu olsun"

Demiştim bana teşekkür etmiş ve kedisiyle ilgilenmeye başlamıştı digerleride pasta yiyip egleniyordu Mina ve Tsuyu kediyi sevmek için ellerini uzattiklarinda kedi onların ellerini tirmalamisti onların yanına gidip

"Üzülmeyin kizlar demekki Aizawa senseiyi daha çok sevdi"

Mina bana piç sırıtışıyla bakmaya başlamıştı bunun altından birşeyler çıkacağı çok belliydi yavaş yavaş bizimkilerin arasına karıştım akşam saatlerine doğru herkes yorulmuştu ne kadar eğlensek de bu yorgunluk bütün gün çalışmaktan dolayı olmuştu kendimi odama attım ama birden kapı adeta kırılacakmışcasına çalındı

"Amk gelin kırın kapıyı ya sizde rahatlayın bende "

Diye bağırdım ses yoktu

"Kimsin lan kim olduğunu bilmeden açamam ben belki hırsızsın nerden bilicem"

"Seijunn aç kapıyı benim"

Ses kısık gelmişti ama sesin Mina'ya ait olduğunu anlamam bir saniyemi falan almıştı. Kısık sesle konuştuğuna göre benimde sessiz olmam gerekiyordu kapıya doğru gittim ve sessizce kapıyı açtım.

"Gel"

Dedim ve oda sessizce içeriye geldi.

"Söylesene Mina gecenin ikisinde beni rahatsız etme nedenin nedir"

Kısık sesle konuşmuştum

"Bekle girls team gelsin herşeyi anlaticam"

Gözümü devirip yatağa yattım ve tavana bakarak başıma ne gelicek diye düşünmeye başladım düşüncelerimi kapının açılması ve beş çift ayak sesi duymamla yatakta oturur pozisyona geçtim.

İlk söze baslayan Mina olmuştu

"Evet buraya neden topladığımız Seijun hariç herkes biliyor "

Hepsi aynı anda kafasını sallamisti

"Ahaha ben burdayım yanlız"

Hepsi bana dönüp vayyy cidden mi bakışı atmıştı bende dil çıkarmıştım.

"Evet buraya ultra zor bir görev için bulunuyoruz."

"Aynen Urarakanın dediği gibi ultra zor"

"Evet bunun zorluğunu Jirou'da dogruladigina göre ben konuya giriyorum"

Herkes Momo'ya onay vermişti

"Seijun biliyorsunuz ki Bakugou'nun platoniği"

Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı

"İşte biz bunları yakınlaştırır az daha doğrusu Seijun'u gaza getirip Bakugou'ya olan aşkını itiraf etmesini sagliycaz ve bu olay gerçekleştikten sonra çay partisi yapicaz"

Hepsi birlikte "EVETTTT!!"

Demişti ben sadece onlara bakıyordum beyninde sadece şu beş kelime 31 harf 16 hece vardı

"Bakugou'ya olan aşkını itiraf etmesi"

Ben.... Bakugou'ya......aşkımı......itiraf..... edicem..................................................

My heart stopped

Artık ben yoktum ölmüştüm hepsi bana bakıyordu bende onalra bakıyordum en sonu da hepsi bana bakıp gülmeye başladı ahh umarım şaka yapmışlardır

"Hadi ama Seijun bu kadar kolay mı pes ediceksin sadece seni seviyorum de iki kelime bu kadar basit"

Hagakure ban bunları söyleyince şaka olmadığını anlamıştım birden ellerimle yanaklarıma sertçe vurdum hepsi şaşırmıştı sonunda konuşmayı becerebilmistim

"Eğer karşında Bakugou Katsuki varsa o iki kelimeyi söylemek o kadar zorlaşıyorki yoksa ohohoh yavşadığım çocuğa seni seviyorum demesini bende bilirim"

Bir anda beklemedigim bişey oldu hepsi ellerini omzuma koydu ve aynı anda konuşmaya başladılar

"Demek korkuyorsun haaa sen bilirsin"

"Bakiyorumda eski deli kızdan eser kalmamış"

"Bizde seni güçlü sanıyorduk "

"Pfttt demek bu kadar korkuyorsun"

"Yeni sen diğer kızlardan farklıydın"

"Bakugou'ya olan sevgin bu kadar küçükmüydü"

"Şimdi sen oturup Bakugou'nun başkasıni sevmesini mi bekliyeceksin"

"Ahhh Seijun Bakugou yakışıklı çocuk kaparlar onu"

"Evet bir kaplan misali kaparlar hemde"

"Sende ortada kalırsın"


"  O zaman sana kimse yardım edemez"


"Sonra sende keşke söyleseydin dersin"

"Ama o zaman da çok geç olur"


"Sonra bir bakmışsın hep beraber Bakugou'nun dugunundeyiz"


"Sonra bir anda üç tane çocuk yapmışlar ikisi erkek biri kız"

"Bizde onlara tebrik hediyesi götürüyoruz"

"Otururken o kadın Bakugou'yu öpüyor sende bakıyorsun"

"Aynen hemde dud-"



"TAMAM LAN SUSUN EGER BEN SEİJUNSAM BAKUGOU'NUN EVLENİP ÇOCUK YAPMASİNA İZİN VERMİYORUM"

Hepsi siritiyordu bir anda gaza gelmiştim bundan sonra ne olacağı tam bir muammaydi.

İfşaların Efendisi | Bnha | Bakugou Katsuki Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin